DFG'nin ocak ayı raporu: Gazetecilere 2 gözaltı, 2 tutuklama
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin ocak ayı raporuna göre bir ay içinde 2 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci ise tutuklandı.
DUVAR - Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 2024 yılının ocak ayı için hazırladığı "Gazetecilere Yönelik Hak İhlali Raporu"nu kamuoyuyla paylaştı.
"Tutuklu Eşbaşkanımız Dicle Müftüoğlu ile hapisteki tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır" denilen raporda şu ifadeler kullanıldı:
"Gazetecilik mesleğiyle birlikte basın ve yayın kurumlarına yönelik baskı ve yasakların yoğun bir şekilde yaşandığı 2023 yılı geride kalırken, yeni yılın ilk ayını da maalesef benzer bir tablo ile sonlandırmış bulunuyoruz. Toplumun düşünce ve ifade özgürlüğü açısından büyük bir beklenti ile karşıladığı 2024 yılının ilk ayında basın yayın alanında yaşananlar maalesef baskı sürecinin devam ettiğini bir kez daha bizlere gösterdi. Gazetecilik mesleğinin ve basın-yayın çalışmalarının sistematik bir şekilde baskı altında tutulduğu böylesi bir atmosferde, ocak ayına ilişkin ortaya çıkan tablo bir kez daha sürecin özeti oldu. Bu ayda gazetecilik mesleği yine her yönüyle hedef alındı, basın-yayın alanı baskı ve yasaklara maruz kaldı. Mesleklerini icra etmeye çalışırken saldırı, tehdit ve baskılara maruz kalan gazetecilerin yanı sıra, gözaltı ve tutuklamalar da ocak ayı boyunca devam etti. Sadece bir ay içinde 2 gazetecinin gözaltına alınması, 2 gazetecinin de tutuklanması bu gerçekliği bir kez daha açığa çıkaran veriler olarak kayıtlara geçti.
Bilindiği üzere Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu 18 Ocak’ta görülen ikinci duruşmasında da tahliye edilmedi. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanan ve içi boş iddialarla tutsaklığı sürdürülen Müftüoğlu’nun mahkeme tarafından hapiste tutulma çabası, cezalandırmayı da aşıp tam bir zulme dönüşmüştür.
'TUTUKLU 53 GAZETECİ BULUNUYOR'
Aynı şekilde Ocak ayında 7 gazetecinin tahliye olmasına rağmen Türkiye hapishanelerinde halen tutuklu 53 gazeteci bulunmaktadır. Bununla birlikte gazetecilere yönelik soruşturmalar, açılan davalar ve verilen cezalar hızından bir şey kaybetmezken, meslektaşlarımıza yönelik alınan gözaltı ve tutuklama kararlarının yanı sıra, hak ihlalleri, baskı ve yasaklar da yılın ilk ayı boyunca gündemden düşmedi.
Özellikle de sahada haber takibi yapmaya çalışan gazetecilere yönelik gerçekleşen engelleme ve saldırılar devam ederken, yaşanan tehditler ise dikkat çekti. Gazeteci Medine Mamedoğlu’na dijital medya hesabı üzerinden tehdit ve hakaret içeren mesajlar gönderildi. Ayrıca Altan Sancar’a sosyal medya platformu X'te ‘Jitemci’ kullanıcı adını kullanan bir kişi mermi fotoğrafı yollaması, yine BirGün muhabiri İsmail Arı, Menzil Tarikatı’nın hedefi olması yaşanan baskı ve tehditlerin örneklerinden sadece bir kaçı oldu.
Bu detayların yanı sıra, Ekim 2022 yılında yürürlüğe giren ‘Dezenformasyon Yasası’ kapsamında Ocak ayı boyunca gazeteciler ve yaptıkları haberler, sansür ve yasaklara maruz kaldı. Son bir ayda Türkiye çapında mahkemeler tarafından çeşitli haberler hakkında 11 kez yayın yasağı getirilmesi ise “Dezenformasyon Yasasının” hala nasıl işlediğinin göstergelerinden biri oldu. Benzer şekilde, birçok habere ve sosyal medya içeriğine erişim engeli getirilmesi, öne çıkan veriler olarak tespitlerimiz arsında yer aldı.
Özetle, geride bıraktığımız yıl boyunca gazetecilik mesleğini ve basın-yayın alanını tekelinde tutmaya çalışan anlayış, bu yılın henüz başlangıncında da baskıcı ve yasakçı uygulamalarına başvurmaya devam etti. Ancak, biz her şeye rağmen şuna inanıyoruz; her geçen gün hedef gösterilen, hakarete maruz kalan, gazetecilik faaliyeti yaptığı için gözaltına alınıp tutuklanan, soruşturmalara ve baskılara maruz kalan meslektaşlarımızın haber yapma hakkı elinden alınamaz. Aynı şekilde toplumu gerçeklerle buluşturan çalışmalarımıza sansür ve yasaklarla ket vurulamaz. Dezenformasyon uygulamaları ile toplumun doğru haber alma hakkının ellerinden alınması kabul edilebilir bir durum değildir. Umuyoruz ki, mesleğe dair yapılan bu sistematik saldırılar son bulur. Çünkü gazetecilik onurlu bir meslektir ve her onurlu gazeteci halkın haber alma hakkını savunma adına gerçekleri kamuoyuna duyurma çabası içerisindedir. Bu çabayı engelleyerek bir yere varılamaz. Bu nedenle gazetecilere yönelik bu baskılar bir an önce son bulmalı ve tutuklu Eşbaşkanımız Dicle Müftüoğlu ile hapisteki tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır."