Dikili'de arıtma sorunu: 5 yıl sonra girilecek deniz kalmayacak

Dikili'de yazlık sitelerin arıtma sistemini çalıştırmaması ve yakınlardaki mandıra nedeniyle deniz kirliliği oluştu. Bölgede yaşayanlar söz verilen arıtma sisteminin devreye girmesini istiyor.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DİKİLİ - Dikili’de yazlık konutların yoğun olarak bulunduğu Salihleraltı mevkiindeki deniz kirliliği yaklaşık yedi yıldır önlenemiyor. 2016 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kuzey Ege Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı’nda belirtilen Dikili ilçesindeki arıtma sorununun çözümü için bugüne dek somut önlem alınmadı. 

MANDIRA VE KONUT ATIKLARI DEREYE ULAŞIYOR

Salihleraltı’nda 2017 yılında başlayan ve devam eden kirliliğin kaynağı olarak iki faktör gösteriliyor. Bunlardan ilki 2 kilometre uzaklıkta yer alan Kıratlı köyünde süt ürünleri üreten mandıra. Diğeri ise bölgede bulunan binlerce yazlık konutun, atık su arıtma sistemlerini çalıştırmayarak atıklarını kuru derelere; oradan da denize vermesi.

Yıllar içinde büyüyerek bölge için kangrene dönüşen sorun hakkında Salihleraltı'nda yaşayanların talebi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından Dikili’de kurulacağı açıklanan ve Salihleraltı ile birlikte bölgedeki 22 köyün atık su sorununu çözecek Dikili Atık Su Arıtma Tesisi’nin bir an önce devreye alınması.

Dikili'de arıtma sorunu: '5 yıl sonra girilecek deniz kalmayacak'

Bölgede yaşayan Hüseyin Büyükbayram ve Semih Yanık, denize yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan Kıratlı köyündeki mandıra ile sahildeki yazlık sitelerin çalıştırılmayan arıtma sistemleri nedeniyle yoğun kirlilik ve kötü kokunun arttığını ifade etti.

Büyükbayram ve Yanık, 2021 yılından bu yana ağırlaşarak devam eden, süt köpüğü ve kanalizasyon atıklarından oluşan kirliliğin yaz-kış demeden devam ettiğine dikkat çekti.

Bölgede yaşayan Engin Uygur ise konut atıklarının boşaltıldığı Karaçalı deresinin yanında evi olduğunu belirterek oluşan koku nedeniyle evin içinde nefes alamadıklarını söyledi. Uygur, yerel yönetim başta olmak üzere İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından yıllardır söz verildiği halde yapılmayan merkezi artırma sisteminin bölge için aciliyet taşıdığını kaydetti.

Denize ulaşan atıklar, kötü koku kaynağı aynı zamanda.

'BURADA CİDDİ HALK SAĞLIĞI SORUNU YAŞANIR'

‘’Yaz sezonunda nüfusu 50 bine yaklaşan Salihleraltı bölgesinde binlerce yazlık konut bulunuyor. Her sene yapılan yeni konut ve sitelerle bu nüfusa onlarca insan ekleniyor.  Buraya yapılan evlerin arıtma sistemleri olmazsa, var olan arıtma sistemleri de şimdiki gibi çalıştırılmazsa burada ciddi bir halk sağlığı sorunu yaşanır. Yaşlılarımız, çocuklarımız, torunlarımız denize girdiklerinde ishal oluyor, çeşitli rahatsızlıklar yaşıyor’’ diyen Semih Yanık ise artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun arıtma maliyetlerini de yükselttiğine dikkat çekti. 

Yanık şöyle devam etti: ‘’Yazlık site yönetimleri, maliyet sebebiyle arıtma sistemlerini devre dışı bırakıyor. Çevre Kanunu’na göre kuru dere tabir edilen Karaçalı deresine verilen arıtılmayan atıklar doğrudan önümüzdeki sahile ulaşarak Ege Denizi’ni kirletiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağı açıklanan atık su arıtma tesisinin bir an önce devreye girmesi gerekiyor. Tasarruf tedbirleri denilerek bu proje beş yıl daha ötelenirse ne bizim ne de çocuklarımızın girebileceği deniz kalmayacak’’ dedi. 

'MANDIRA, BAKANLIK DENETİMLERİNE TABİ'

Konuyla ilgili sorularımızı yazılı yanıtlayan Dikili İlçe Sağlık Müdürlüğü ise Kıratlı deresine mandıra atıklarını bıraktığı iddia edilen Sancak Mandıra adlı işletmenin arıtma ünitesinin aktif olduğunu, işletmenin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlere tabi olduğunu bildirdi. Mandıranın bulunduğu Kıratlı köyünde arıtım sistemi olmadığı belirtilen açıklamada köyün kanalizasyon ağından gelen pis suyun Bergama’daki arıtım ünitesine taşıma yoluyla aktarıldığı belirtildi.

Salihleraltı mevkiindeki yazlık siteler bölgesinin kanalizasyon ağına tabi olmadığının belirtildiği açıklamada, ‘’Bölgede bulunan yazlık sitelerin her birinin müstakil kanalizasyon sistemleri olup bu sistemlere bütünleşmiş pis su arıtma tesisleri bulunmaktadır. Sitelere ait arıtmaların denetimi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün yetki ve sorumluluk alanındadır’’ denildi.

İl müdürlüğü yetkilileri bölgedeki ticari işletmelerin ve yazlık konutların atık su denetimlerinin düzenli olarak yapıldığını ve kirliliğin kaynaklarından biri olarak gösterilen mandıranın çeşitli dönemlerde idari para cezasına çarptırıldığını belirtirken; bölgede yaşayanlar büyükşehir belediyesi tarafından sözü verilen atık su arıtma tesisinin bir an önce devreye girmesi talebini dile getirdi.