Dilara Yıldız için cenaze töreni
İstanbul'da Oktay Dönmez tarafından öldürülen avukat Dilara Yıldız'ın cenazesi defnedildi. Yıldız'ın annesi, "Polisin gözünün önünde vuruldu benim çocuğum. Polis öyle seyretti herhalde" dedi.
DUVAR - Oktay Dönmez tarafından katledilen avukat Dilara Yıldız için memleketi Samsun'da cenaze töreni yapıldı. Memleketi olan Bafra ilçesine bağlı Aktekke Mahallesi'ndeki evinde helallik alınmasının ardından cenaze, Aktekke Yatılı Bölge Ortaokulu bahçesine getirildi.
Yıldız'ın cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından mahalle kabristanlığında toprağa verildi.
Avukat arkadaşı Aslıhan Arat ölmeden Dilara Yıldız'ın kendisine bir şey olursa avukatlığını yapmasını istediğini belirterek, "Arkadaşımın vasiyetini yerine getirmeye çalışacağım. Zanlının en ağır cezayı alması için çalışacağım" dedi.
Dilara Yıldız'ın annesi Elvan Akyel de saldırganın ömür boyu hapis cezası almasını istediğini dile getirerek, "Kızımın katilinin tehdit ettiği zaman yakalanması gerekiyordu. Elektronik kelepçe varmış, neden takılmıyor? Çocuğum sosyal medyada paylaştı tehdit mesajını, neden hemen alınmadı, neden bulunmadı? Neden korunmuyor kadınlar? Neden korunmuyor bizim çocuklarımız?" diye isyan etti.
'KORUMA KARARI VARDI'
Çocuğunun ihmaller sonucunda öldüğünü belirten Akyel, "Polisin gözünün önünde vuruldu benim çocuğum. 5 kurşun attı çocuğuma. Polis öyle seyretti herhalde. Bizim polisimiz silah kullanmıyor, kurşun atmıyor, caniyi alıyor götürüyor. Benim çocuğum ölü yerlerde yatıyor. Çocuğum düştüğü halde yerde ateş etmiş. Çocuğumun koruma kararı vardı zaten. Yılbaşında buradaydı, buradan yolcu ettim. Memleketine gelmişken bir sürü alışveriş yaptı. Tereyağı aldı, bagajını doldurdu yola çıktı. Son kez sarıldım ben çocuğuma. Son kez yolcu ettim, sarıldım. Gitti artık benim çocuğum, yok oldu. Yok artık benim çocuğum" dedi.
Çocuğunu kurtarmak için çok mücadele ettiklerine ancak kimsenin bunu başaramadığını söyleyen Yıldız, "Kızım herkese yardım eden birisiydi. Aslında bu dünyaya fazla iyiydi benim yavrum. Bu kadar ileri gideceğini düşünmedik. Kimse böyle canice, korku filmlerinde olan bir planı düşünebilir mi? Benim çocuğum asla kadın cinayeti işleyen birisinin davasının almadı. En çok kızdığı şeydi, çok sinir olurdu. Bir şeyler yapmak istiyordu. Hatta 'Bir partiye gireceğim oradan milletvekili olacağım. Kadınların haklarını savunacağım.' diyordu" diye konuştu.
'UZAKLAŞTIRMA KARARINA RAĞMEN YAŞANAN BİR SÜREÇ'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Ramiz Erinç Sağkan da yaptığı açıklamada, "Bir meslektaşımızı bir kadın cinayetinde kaybettik. Çok uğraşmış, 6 ayrı şikayette bulunmuş. Uzaklaştırma kararına rağmen yaşanan bir süreç" dedi.
Yıllardır barolar ve sivil toplum örgütleri olarak kadına dönük şiddetle mücadelenin yetersiz olduğunu, kanunun ve İstanbul Sözleşmesi'nin çok daha etkin uygulanması gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını aktaran Sağkan, şöyle konuştu:
"Gelin görün ki bir gece kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi'nden çıktığımız bir süreci yaşadık. Bu noktada İstanbul Sözleşmesi'nin önemini anlatmaya çalışırken bize hep 6284 sayılı Yasa'dan bahsedildi ancak bu yasanın uygulamasında ne kadar yetersiz kalındığını bugün maalesef bir meslektaşımızın verdiği onca çabaya rağmen bir hukukçunun, bir kadın avukatın verdiği onca çabaya rağmen katledilmesiyle bir kez daha çok acı bir olayla yaşamış olduk. Düşünün, bu olayın mağduru, öldürülen kişi bir kadın avukat. Bir de haklarını bilmeyen, yapacağı başvurulardan haberdar olamayan milyonlarca kadının halini düşünebiliriz."
Cenazeye cezaevinden özel izinle çıkan Dilara Yıldız'ın babası Ali Yıldız, kardeşleri Merve ve Sefa Yıldız ile yakınlarının yanı sıra CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancı, Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, Samsun Baro Başkanı Pınar Gürsel Yıldıran ve vatandaşlar katıldı.(AA)