Diyadin’deki altın madeni projesi: 'Ekosistem için tehdit'

Ağrı’nın Diyadin ilçesinde, Murat Nehri kenarındaki altın madeni projesi, kullanılacak siyanür ve ağır metallerle ekosistemi ve insanların yaşamını tehdit ediyor.

Google Haberlere Abone ol

AĞRI - Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Mollakara köyünde Koza Altın İşletmeleri tarafından yürütülen altın madenciliği faaliyetleri, ekosistem üzerinde ciddi tehdit oluşturuyor. Bölgeye yapılan ziyarette Türkiye Ekoloji Birliği ve Türkiye Çevre Platformu yetkilileri, projenin çevresel etkileri ve yaratacağı ekolojik riskler konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Yetkililer, altın madeninin yalnızca bölgesel değil, küresel bir çevre felaketine yol açabileceğine dikkat çekti. Türkiye Ekoloji Birliği Yürütme Kurulu Üyesi Mirbahattin Demir, Murat Nehri’nin küresel bir değer taşıdığını belirterek, bu projenin küresel bir çevre sorunu olduğunu vurguladı.

‘MURAT NEHRİ ÜZERİNDEN TÜM DÜNYA TEHDİT ALTINDA’

Mollakara köyünde yürütülen faaliyetlerin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirten Demir, "Burası yalnızca Ağrı’nın ya da Türkiye’nin değil, dünyanın meselesi. Koza Altın İşletmeleri’nin faaliyetleri sonucu Murat Nehri’ne karışacak kimyasallar, Fırat’a ve oradan Orta Doğu'ya kadar yayılma riski taşıyor. Nehir üzerinde oluşacak kirlilik, milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyecek ve bunun önüne geçilmezse tüm bölge ekosistemi yok olacak" dedi.

Demir, Murat Nehri’nin ekolojik sistem açısından önemini vurgulayarak, "Bu nehir Tendürek Dağı’ndan doğup Fırat’a, oradan Basra Körfezi’ne kadar uzanan büyük bir su yoludur. Siyanür ve diğer ağır metallerin nehre karışması, yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, sınır ötesinde de büyük bir felaketi tetikleyecektir. Bu projeyi durdurmak tüm dünyanın sorumluluğu” diye konuştu.

‘SİYANÜR VE DİĞER AĞIR METALLER BÖLGEDEKİ EKOSİSTEMİ YOK EDİYOR’

Türkiye Çevre Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Nuri Taşdemir, Murat Nehri’nin tarımsal sulamada kullanılmasının da nehrin kirlenmesiyle birlikte büyük bir sorun haline geleceğini belirtti. Taşdemir, "Altın madeni çalışmaları sırasında siyanür, liç yöntemi kullanılacak ve bununla birlikte uranyum gibi ağır metaller de suya karışabilecek. Bu kimyasallar yalnızca toprak ve yer altı sularını değil, Murat Nehri’ni de kirletecek. Nehir, Fırat’a karışarak çok daha geniş bir alana yayılacak. Proje devam ederse, sadece Mollakara değil, bütün Fırat havzası ve Orta Doğu da etkilenecek" dedi.

Maden sahasında dört yıl sürecek çalışma boyunca toplamda 9 bin 820 ton siyanür kullanılacağı ifade ediliyor. Patlatma işlemleri sırasında kullanılan ANFO tipi patlayıcılar ve dinamitin ise yalnızca havayı değil, toprağı ve bitki örtüsünü de ciddi şekilde kirletmesi bekleniyor. Bölge halkı, tarımsal arazilerinde ve su kaynaklarında geri dönülmez tahribatlardan endişe ediyor.

‘BÖLGE HALKI İLK ÖNCE İŞ İMKANI İÇİN İKNA OLDU’

Yerel gazeteci İhsan Birgül, köylülerin başlarda projeye iş imkanları ve ekonomik kazanç beklentisiyle destek verdiğini ancak yaşanan tahribatı görünce projeye karşı çıkmaya başladıklarını ifade etti. Birgül, “Başta köylüler ekonomik getiriler nedeniyle madenciliği destekledi ancak siyanürün ve diğer kimyasalların çevreye verdiği zarar gözle görülür hale gelince pişman oldular. Kimi köylüler, kısa vadeli kazanç uğruna bu tahribatı görmezden gelmeye çalışırken, çoğunluk artık projenin durdurulmasını istiyor” dedi. Birgül, ayrıca, projenin köylüleri ikiye böldüğünü ve bu durumun yerel huzursuzluklara yol açtığını belirtti.

 

 

Etiketler ağrı siyanür