Diyaliz merkezinden nikah salonuna: '16 yılı geride bıraktık'
Böbrek yetmezliği nedeniyle yıllarca diyalize bağlı yaşam mücadelesi veren Sevgi ile Selahattin Çağdaş çifti, 'evlenemezsiniz' denilmesine rağmen 16 yılı geride bıraktı.
DUVAR - Muğla'nın Datça ilçesinde bir diyaliz merkezinde tanışan Sevgi ve Selahattin Çağdaş çiftinin arkadaşlığı, zaman içerisinde aşka dönüştü. 2005 yılında bir kez görüşüp, 3 yıl sonra yeniden diyaliz merkezinde karşılaşan Çağdaş çifti, evlenme kararı aldı.
DHA'nın haberinde yaşadıkları zorlukları aşklarıyla yendiklerini söyleyen Sevgi Çağdaş, "Selahattin'le Datça'da tatil diyaliz merkezinde tanıştık. Orada hasta moral gecesi vardı. O gün selamlaştık. Sonra ismimizi bile öğrenemeden birbirimizden koptuk. 3 yıl kim olduğuna dair sürekli düşündüm. Sonra nasipmiş ki Fethiye'de tekrar karşılaştık. Fethiye'de diyalize girerken o da girdi. Bu karşılaşmamızın ardından 2008'de hayatımızı birleştirme kararı aldık. Bizi bu hastalık tanıştırdı. Ardından ailelerimiz tanıştı ve bir yola girdik" dedi.
'BÖBREK NAKLİ HAYATIMIZI TAMAMEN DEĞİŞTİRDİ'
Hastalıklarından dolayı evliliklerinin zaman zaman eleştirildiğini belirten Sevgi Çağdaş, "Selahattin sağlıklı olsaydı evlenmezdim. Çünkü iki hasta birbirimizin sıkıntısını, derdini anlayabiliyoruz. Birbirimize el veriyoruz, destek veriyoruz. 'İki diyaliz hastası evlenemez. Evde nasıl yapacaklar? İkisi de çok hasta, bitkin ve yorgun' dediler. Ama bunu aştık, 16 yılı geride bıraktık. 2013'teki böbrek nakli hayatımızı tamamen değiştirdi. Hayata bakış açım değişti. Bir de üzerine aşk bize iyi geldi. Evlilik, mutlu olmak, huzurlu olmak, sevmek ve sevilmek çok güzel. Bizim gibi olan hastalar, evlenmekten korkmasın" diye konuştu.
'HAYATIMIZIN BÜYÜK BÖLÜMÜNDE DİYALİZE GİRDİK'
Selahattin Çağdaş ise eşiyle böbrek nakli oldukları dönemi şöyle anlattı: "Evlendikten sonra kısa zaman içinde birbirimizi tanıdık. Sonra kadavradan böbrek nakli sırasına yazıldık. Hayatımızın büyük bölümünde diyalize girdik. Bana 6 yıl sonra sıra geldi. Trafik kazasında beyin ölümü gerçekleşen gencin böbreğini aldım. Kadavradan nakil oldum. Eşim benim hem bakıcım hem ziyaretçim hem refakatçimdi. 5 ay sonra da eşim nakil oldu. Bakıcılık sırası bana geldi. Daha sonra Sevgi, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi'nde işe başladı. Hayatta ilk kez çalışıyordu ve hastane personeli oldu. Ben de zaten emekliydim. Böylece Antalya'ya yerleştik. Şu an çok mutluyuz. İyi ki hayat bizi birleştirmiş. Hayat sevgiyle başlıyor, demek ki şanslıyım."
'HERKESİN ORGAN BAĞIŞINDA BULUNMASINI İSTERİM'
Diğer yandan Selahattin Çağdaş, 2013 yılında kadavradan böbrek nakli olduğu İshak Özseçen'in ailesini de buldu, yeni bir aile daha kazandı. Oğlunun vefatının ardından Selahattin Çağdaş'ı oğlu gibi gördüğünü söyleyen Zekiye Özseçen (71), "Oğlum trafik kazasında hayatını kaybetti. Biz de organlarını bağışladık. 5 yıl sonra Selahattin gelip, beni buldu. Bir evladımı kaybettim. Ama Selahattin ve Sevgi benim çocuklarım oldu, onları kazandım. Selahattin, oğlumun böbreği sayesinde yaşamını sürdürüyor. O da mutlu, ben de mutluyum. Birbirimizi ziyaret ediyoruz. Herkesin organ bağışında bulunmasını isterim. Çok iyi bir şey" dedi.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)