Diyarbakır Barosu: Hukuk ve demokrasiden ne kadar uzak olduğumuzu bir kez daha gördük

Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada, Hukukun üstünlüğü ilkesi ve demokrasiden ne kadar uzak olduğumuzu bir kez daha göstermiştir" denildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gezi Davası’ndan tutuklu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin ‘ihlal’ kararı olmasına rağmen, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği kararla milletvekilliği düşürüldü. Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını AK Partili Bekir Bozdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde okudu.

Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada, "Hukukun üstünlüğü ilkesi ve demokrasiden ne kadar uzak bir konumda olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Anayasal hükümler yok sayılarak bağlayıcı yargı kararlarının uygulanmamasını, seçme ve seçilme hakkını ihlal edici bir şekilde vekilliğin düşürülmesini kabul etmiyor, bir hukuk devletinde olması gerektiği üzere yargı kararlarının uygulanmasını ve Hatay milletvekili Av. Şerafettin Can Atalay’ın vekillik görevine iade edilmesini bekliyoruz" denildi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Hatay milletvekili Şerafettin Can ATALAY’ın hakkında Anayasa Mahkemesi'nin 25.10.2023 ve 21.12.2023 tarihli yasama dokunulmazlığına yönelik ihlal kararlarına rağmen, TBMM tarafından Anayasa'nın 84/2. maddesi kapsamında mahkumiyet kararı Meclis Genel Kurulunda okunmak suretiyle vekilliği düşürülmüştür.

Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yargı dâhil hiçbir kuruma herhangi bir takdir yetkisi tanınmamış veya bu konuda bir istisnaya da yer verilmemiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı sonrasında yargı merciilerince Anayasa'ya aykırı şekilde temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam edilmiştir. Türkiye’de, yargı makamlarının anayasal zorunluluğa karşın ihlal kararlarını yerine getirmemesi ve TBMM’nin de bugün itibarıyla Meclis Genel Kurulu'nda vekilliğin düşmesine ilişkin bildirimde bulunması; hukukun üstünlüğü ilkesi ve demokrasiden ne kadar uzak bir konumda olduğumuzu bir kez daha göstermiştir.

Anayasal hükümler yok sayılarak bağlayıcı yargı kararlarının uygulanmamasını, seçme ve seçilme hakkını ihlal edici bir şekilde vekilliğin düşürülmesini kabul etmiyor, bir hukuk devletinde olması gerektiği üzere yargı kararlarının uygulanmasını ve Hatay milletvekili Av. Şerafettin Can Atalay’ın vekillik görevine iade edilmesini bekliyoruz."

Ne olmuştu?

AYM, Gezi davasında hakkında 18 yıl hapis cezası verilen tutuklu milletvekili Can Atalay'ın ilk bireysel başvurusunu 25 Ekim'de değerlendirdi. AYM, Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine hükmetti. 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar verdi.

İhlal kararı 25 Ekim’de İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Tahliye kararı vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Ekim’de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.

Yargıtay 3’üncü Dairesi, 1 Kasım’da mahkemeye bir yazı göndererek kendilerine gönderilen yazının bir "müzekkere" olduğunu söyleyip dosyanın gönderilmesiyle ilgili bir karar verilmesini istedi.

Bunun üzerine İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi kararı aldı, 2 Kasım'da mahkeme dosyasıyla ilgili 28 adet kelepçeli çuvalı Yargıtay’a yolladı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım'da AYM'nin kararına "uymama" ve Can Atalay'ın serbest bırakılması yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde bir karar aldı.

Avukatlar, Atalay için AYM'ye ikinci kez bireysel başvuru yaptı. AYM bir kez daha Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi. AYM'nin kararı, tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik işlemler için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme AYM kararını bir kez daha Yargıtay'a gönderdi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi de Atalay'la ilgili ikinci ihlal kararının da "hukuki değeri olmadığını" belirterek kararın uyulmamasına hükmetti.