Diyarbakır-Mardin yangını raporu: Önlem alınmamış
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır ve Mardin'de 15 kişinin öldüğü yangına dair raporunu açıkladı. Raporda elektrik telleri işaret edildi.
DİYARBAKIR - Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasından 20 Haziran’da meydana gelen ve 15 kişinin yaşamını yitirdiği mahallelerde incelemelerde bulundu.
Aralarında mühendis, doktor, avukat ve çok sayıda kişinin yer aldığı incelemelerin ardından hazırlanan rapor, kamuoyu ile paylaştı.
Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda açıklanan rapor öncesinde Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, kısa bir değerlendirmede bulundu.
'YANGIN ELEKTRİK KABLOLARINDAN ÇIKTI'
Nahit Eren, raporda elde edilen bulguların anız yangınından kaynaklanmadığı, elektrik direklerindeki kablolara bağlı olduğunu söyledi.
Eren, iletken tellerin kopması sonucu yangının oluştuğu ve bunun savcılık soruşturmasında da yer aldığını belirtti.
Ölümlere yol açan haksız filin soruşturulması çağrısı yapan Eren, yargı makamlarını, kamu otoritesinin ağır can kayıplarına yol açan yangınlarla ilgili etkin soruşturma yapmasının altını çizdi.
Eren, maddi zararların karşılanmasının salt yargısal süreçlere endekslenmemesi, oluşan zararın afet bölgesi kapsamında değerlendirilerek ivedilikle karşılanması çağrısı yaptı.
Eren, çiftçilere anız yangınları için uyarıda bulunurken, DEDAŞ'a enerji hatlarında gerekli bakım ve onarım yapması çağrısında bulundu.
YANGIN ALANINDAKİ TESPİTLER
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun raporunu SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak okudu.
Orak, Yangın Alanındaki Tespitler'i şöyle sıraladı:
1-Yangının çıktığı yerin ekili alan olduğu görülmüştür.
2-İletim hatlarında birçok noktada eklerin ve eklenmelerin olduğu tespit edilmiştir.
3-Direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiği ve bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka sebebiyet verebileceği tespiti yapılmıştır.
4-Birçok direkte kırık izolatörlerin olduğu bu durumun atlamalara sebebiyet verebileceği teknik açıdan bir veridir.
5-OG hatlarda ekili tarım alanlarında ağaç direklerin mevcudiyeti görüldü. Bu ağaç direklerinin kullanılması uygun görülmemektedir.
6-Hatların geçtiği güzergahlarda direklerin etrafında yangına karşı bir önlem alınmadığı gözlemlenmiştir.
7-Direk diplerinde süs betonu olmadığı, otların direk diplerinde biçilmediği tespiti yapılmıştır.
8-OG hatlarının dibindeki ağaçların atlamaya sebebiyet verebileceği gözlemlenmiştir.
9-İzolatörlerdeki gevşek ve sıkı bağların tekniğine uygun yapılmadığı gözlemlenmiştir.
10-Şebekelerin bakım onarımının yapılmadığı, teknik işletme sorumluluğu hizmetlerden yararlanılmadığı gözlemlenmiştir.
11- Parafudr olmayışı aşırı gerilimlerin oluşmasına dolayısıyla ark oluşumuna sebebiyet vermektedir. (Hat başlarında hat sonlarında ve Trafo girişlerinde mutlaka parafudr kullanılmalıdır."
'TÜM TARAFLAR SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMELİ'
Orak, "Yangınlar insanların ve hayvanların yaşam hakkını tehdit eden ciddi olaylardır. Bu tür olayların önlenmesi için tüm tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Bu rapor yangının neden olduğu ihlalleri ve alınması gereken önlemeleri vurgulayarak insan ve hayvan haklarına saygılı bir yaklaşımla yangınlarla mücadele edilmesinin önemini ortaya koymaktadır" diyerek, şu konulara dikkat çekti:
1-Afet yönetimi ve hızlı müdahale
-Yangından etkilenen bölgenin ivedilikle afet bölgesi ilan edilmesi
-Yangınlara hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edebilmek için acil durum planlarının güncellenmesi ve düzenli tatbikatlar yapılması gerekmektedir.
-Havadan müdahale kapasitesinin arttırılması önemlidir.
2-Altyapı bakımı ve güncellenmesi
Elektrik altyapısının düzenli bakımı ve güncellenmesi yangın risklerini azaltmak için hayatı önem taşımaktadır.
3-Ekonomik ve psikososyal destek
-Yangından etkilenen bölge halkına ekonomik destek sağlanmalı ve psikolojik yardım hizmetleri sunulmalıdır.
4-Çevresel rehabilitasyon
-Çevre hakkı temel haklar sisteminin bütünlüğü içinde değerlendirilmelidir. Ulusal ve uluslararası çevre hukuku ve politikaları çevrenin dünyanın her yerinde ve her koşulda korunması anlayışına dayanmalıdır. Yangından etkilenen ekosistemin yeniden yapılandırılması ve ağaçlandırma çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
5-Hayvanların korunması
Hayvanların yangınlardan korunması için özel tedbirler alınmalı, yangın anında ve sonrasında hayvanların kurtarılması ve tedavi edilmesi için veteriner hekimleri hazır bulundurulmalıdır. Yaban hayatının korunması ve yangın sonrası ekosistemin yeniden dengelenmesi için projeler geliştirilmelidir.
'YANGINDAN ETKİLENEN ALAN ISLAH EDİLMELİ'
Raporda yaklaşık 50 bin dekar alanın etkilendiği ve 20 bin dekar dolayında ekili tarım alanının zarar gördüğü tespit edilirken, yangından etkilenen alanın yeniden ıslahı ile ekosistemin korunması hususunda, kişi, kurum ve kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda son olarak ise “Çevre hakkı ihlali; insanlığa ve doğal yaşama karşı işlenen bir suçtur. Yangın faciası ile birlikte tahribata uğrayan doğal yaşam alanlarına dair sorumluluğu bulunanların tespiti ile cezalandırılmaları için etkin bir yargısal faaliyette bulunulmalıdır” çağrısı yapıldı.
(HABER MERKEZİ)