Diyarbakır'da çocuklar: Keşke çimlere bastığımda ayakkabım çamur olmasa

Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı, depremlerin ardından hazırladığı raporda, Diyarbakır’daki geçici barınma alanlarında bulunan çocukların kendilerini güvende hissetmediğini belirtti.

Google Haberlere Abone ol

Ardıl Batmaz

DİYARBAKIR - Maraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu Diyarbakır’da arama kurtarma çalışmaları sona erdi. 7 binanın yıkıldığı şehirde, 409 kişi hayatını kaybetti, 902 kişi ise yaralandı. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve 13 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı, Diyarbakır’da oluşturulan geçici barınma alanlarındaki çocukların durumuna ilişkin rapor hazırladı. 

Geçici barınma alanlarındaki insan sirkülasyonun fazlalığı, alanların çoklu ve tanıdık olmayan kişilerle ortak kullanılması nedeniyle çocukların güvenlik ihtiyacının karşılanmadığı belirtildi.

'KEŞKE FITBOL SAHASI OLSAYDI'

Raporda, “Çocuklardan özellikle 13 tanesi çadırların hem içerden hem dışardan açıldığını, alanda yeterli sayıda kolluk kuvveti olmadığını, hırsızlık vakaları duyup tedirgin olduklarını aktararak güvende hissetmediklerini ifade etmiştir” denildi. Geçici barınma alanlarında görüşme yapılan çocukların sözlerine de yer verilen raporda, bir çocuğun, “Keşke çimlere bastığımda ayakkabım çamur olmasa, Jiber'in dışında basketbol sahası içerde olsaydı daha iyi olurdu. Keşke futbol sahası olsaydı” ifadelerine yer verildi.

‘KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ ACİLEN SAĞLANMALIDIR’

Geçici ve kalıcı barınma alanlarının seçiminde sağlık, güvenlik gibi temel insani koşulları sağlayan alanların gözetilmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, alanların içinde, çocukların ihtiyaçlarına uygun olarak erişebilecekleri oyun malzemesi ve oyuncakların yer aldığı oyun alanları ile sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına odaklanacak psikososyal destek alanları oluşturulması gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca, çocukların düzenli aralıklarla medikal takibinin yapılması, ilaç kullanmak durumunda olan çocuklar için ihtiyaç tespitinin yapılması ve günlük başvuru gerekmeksizin düzenli ilaç temininin yapılması gerektiği belirtildi: “Çocuklar için hijyen ürünlerinin temini, temiz su, tuvalet ve duşa düzenli erişim ile koruyucu sağlık hizmetleri acilen sağlanmalıdır.”

Travma sonrası stres bozukluğunun önüne geçebilmek adına çocukların ruh halindeki değişimin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine de değinilen raporda, “Bu bağlamda özellikle uzun süreli psiko-sosyal destek programlarının ihtiyaç bazlı olarak bütün çocuklar için planlanması gerekmektedir. Özellikle her çocuğun oyun, psiko-sosyal ve terapi gruplarına/çalışmalarına katılımı, büyük veya küçük gruplarda, ihtiyaca göre bireysel olarak teşvik sağlanmalıdır” denildi. 

‘BAŞKALARI DA OLUNCA ARTIKLARI YİYEBİLİYORUM’

Geçici toplanma alanlarındaki çocukların çoğu temel gıda ve temiz suya erişim bağlamında sorun yaşamadıklarını belirtirken, çocukların bir kısmı ise temel gıda ve temiz suyun yeterli olmadığını dile getirdi: "Kahvaltıya yetişemiyoruz bize kalmıyor. Yetişemiyoruz. Herkeste aç kalma korkusu var, yemek yetmiyor kendi imkanlarımızla doymaya çalışıyoruz.”