Diyarbakır'da kayıp yakınları doktor Recai Aydın’ın akıbetini sordu
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 751'inci haftasında doktor Recai Aydın'ın akıbeti soruldu.
DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 751'inci haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi.
Kayıp yakınları, hak savunucuları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Diyarbakır’da 2 Temmuz 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen doktor Recai Aydın’ın akıbeti soruldu.
'FAİLİ MEÇHIL CİNAYETLERLE HESAPLAŞILMASI GEREKİYOR'
Eylemde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Yılmaz, Kurban Bayramı'nın bütün dünyada barışın sağlanmasına vesile olmasını diledi.
Cumartesi Anneleri ve hak savunucularının 700 haftadan beri Galatasaray Meydanı'na çıkamadığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "Beyoğlu Kaymakamlığı'nın ve İstanbul Valiliği'nin haksız ve hukuka aykırı kararları ile belki de dünyanın en uzun soluklu sivil itaatsizlik eylemlerinden olan eylemimiz kolluk engellemesiyle gerçekleştirilemiyor. Biz buradan bir kez daha; haksız ve hukuka aykırı uygulamanın kaldırılmasını, anayasa tarafından güvence altında alınan gösteri ve yürüyüş hakkının kullandırılmasını ve bugüne kadar barışçıl bir şekilde devam eden cumartesi eylemlerinin tekrardan gerçekleştirilmesi için imkanların sağlanmasını talep ediyoruz. Her hafta cumartesi eylemlerine destek veren hak savunucuları işkence ve kötü muamele ile gözaltına alınmaktadır. Kanuna aykırı bir şekilde gerçekleştirilen bu fiillerin suç olduğunu, bu emri verenlerin suç işlediğini, emre uygun hareket eden kamu görevlilerinin de bu suça iştirak ettiklerini bir kez daha hatırlatıyoruz. Yüz yıla yakın süredir devam eden Kürt halkının özgürlük ve adalet arayışı, siyasi iktidarların otoriter yaklaşımları nedeniyle demokratik zeminde tartışılamamaktadır. Çözüm sürecinden sonra iktidar tarafından Kürtlerin hak ve özgürlükleri önünde engel kalmadığı yönünde zaman zaman bazı demeçler verilmektedir. Kürt meselesinin çözülebilmesi için önce geçmişle yüzleşmenin sağlanması, yaşanan kayıp ve faili meçhul cinayetler ile hesaplaşılması gerekmektedir.”
'BIRAKIN MEZAR TAŞINI, KEMİKLERİNİ BULAMIYORUZ'
"Emek, demokrasi ve barış mücadelesini sürdürürken öldürülen arkadaşlarımızı saygı ile anıyorum" diyen Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan ise, “Her hafta burada adalet talebimizi dile getiriyoruz. Ne yazık ki bu talep karşılanmış değil. Tamamlayamadığımız bir yas sürecimiz var. Biz kayıplarımızın bırakın mezar taşını, kemiklerini bulamıyoruz. Bir kayıp yakını annemiz şöyle demişti, ‘her cumartesi buraya, mezarlık ziyaretine gidiyormuşuz gibi geliyoruz.’ Aslında çok temel bir talebimiz var. Bir mezar taşımız olsun ve yas sürecimiz tamamlansın istiyoruz. Bu talep kuşaklar arası aktarılmış bir travmaya dönüşmüş durumda maalesef. Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” diye konuştu.
AKDENİZ'İN HİKAYESİ
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz ise Recai Aydın’ın kayıp hikayesini paylaştı:
"Recai Aydın, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi sağlık ocağında Hekim olarak çalışıyordu. 2 Temmuz 1994 tarihinde Diyarbakır'daki evinden iş yerine gitmek için kendi arabasıyla yola çıkar. Daha sonra aynı gün Recai Aydın’ın arabası iş güzergâhı olmayan Silvan yolunda, kapıları açık halde bulunur.
Ailesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve diğer tüm resmi kurumlara başvuruda bulunarak, Recai Aydın’ın akıbeti hakkında bilgi almaya çalışır. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kalır. O tarihten bugüne Recai Aydın’dan hiçbir şekilde bir daha haber alınamaz.
17 Ağustos 1994 tarihinde Uluslararası Af Örgütü’nün çağrısıyla dünyanın pek çok yerinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e ve Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay’a 'Dr. Recai Aydın’a ne oldu' sorusunu soran mektuplar gönderildi. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kalır. 2005 yılında JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan’ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak ilettiği ifadesinde, “Recai Aydın'ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğu” itirafında bulunur.
Bizler insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak; kayıplarımızın akıbetinin ortaya çıkarılması ve failleri bulunup yargılanması talebiyle 31 Ocak 2009 tarihinden bu yana her hafta ve kesintisiz bir şekilde sürdürmüş olduğumuz adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 29 yıldır akıbeti ortaya çıkarılmayan Recai Aydın için adalet istiyoruz."(DUVAR)