Diyarbakır'da kayıp yakınları Hacı Ahmet Er’in akıbetini sordu
İHD Diyarbakır Şubesi öncülüğünde 758. haftada bir araya gelen kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akıbetini sordu.
DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi öncülüğünde düzenlenen 'Kayıplar bulunsun failler yargılansın' eyleminin 758. haftası, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme kayıp yakınları, hak savunucuları, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Eylemde kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Hakkari’de 15 Ağustos 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akıbeti soruldu.
'KAYIP YAKINLARININ SESİNE KULAK VERİN'
Eylem öncesi İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, şunları söyledi: “90’lı yıllarda devlete bağlı bazı güçler tarafından bölgede, binlerce gözaltında zorla kayıp ve faili meçhul cinayetler işlendi. Bu karanlık döneme ilişkin kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, bazı alanlarda hafıza mekanları oluşturarak, taleplerini dile getiriyor. İstanbul’da Galatasaray Meydanı, Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı, Batman’da ise Gülistan Caddesi bu mücadele ile sembolleşmiştir. Galatasaray Meydanı’nda süren adalet mücadelesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen her hafta bir engelleme ile karşı karşıya kalmaktadır. Biz buradan bir kez daha, iktidarın bu politikasından vazgeçmesini, kayıp yakınlarının sesine kulak vermesini talep ediyoruz. Çünkü yüz yılık Cumhuriyet döneminde Kürt meselesinin çözülememesinin nedeni toplumdan gelen sese kulak tıkamaktır."
'TOPLUMA DÖNÜN VE TALEPLERİ DİNLEYİN'
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının yıl dönümü dolayısıyla da açıklamalarda bulunan Yılmaz, "15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra gelişen OHAL süreci ile birlikte bir kayyım politikasına geçiş söz konusu oldu. Bölgede birçok HDP belediyelerine, İl İdaresi Kanunu'na çıkarılan bir madde ile kayyım atama yetkisi verildi bakanlığa. Bu uygulama 2019 yılında devam etti ve hala Kürtlerin seçme ve seçilme hakkı ihlal ediliyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı özelinde bu dört yıllık süreçte, belediye çalışmalarının halktan kopuk, beklentilerini karşılamayan ve halkı yönetimin dışında tutan uygulamaları görüyoruz. Özellikle belediye başkanları haklarında yapılan yargılamalarda verilen beraat kararlarına, Yargıtay bozma ilamlarına rağmen, belediye başkanlarının görevlerine iade edilmemesi, kayyım politikasının Kürt meselesindeki güvenlikçi politikanın devamı olarak yorumluyoruz. Ergani ve Eğil Belediye başkanları beraat kararlarına rağmen göreve iadeleri sağlanmamıştır. Bir kez daha sesleniyoruz, geçmişle yüzleşme, Kürt meselesinde barışçıl ve adil bir çözüm için güvenlikçi politikalardan vazgeçin. Topluma dönün ve taleplerini dinleyin” dedi.
BULUNMASINA YÖNELİK TÜM GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI
İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Demirtaş ise Hacı Ahmet Er’in kayıp hikayesini okudu. Er'in hikayesi şöyle: "Hacı Ahmet Er, Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kurudere köyünde ikamet eder. Kurudere Köyü kırsal bölgesinde 15 Ağustos 1995 tarihinde askerler ile PKK militanları arasında çatışma çıkar. Askeri harekatı yöneten komutan, köylüleri köyü boşaltmaları, aksi halde ‘vur emri’ vereceği şeklinde tehdit eder. Bunun üzerine bir süre sonra köy askerler tarafından basılır. Hacı Ahmet’in oğlu Adnan, ev eşyalarını taşımak ve katır bulmak için komşu köy olan Kavşak’a doğru yola çıkar. Adnan’ın gittiği sırada, iki köy arasında silah sesleri duyulur. Oğlu Adnan için kaygılanan Hacı Ahmet, kardeşi Hacı Mirap ile Kavşak köyüne doğru gider. Yolda bulunan askerler Er kardeşleri gözaltına alarak, Işıklı köyü karakoluna götürür. Olaydan bir kaç gün sonra ağır işkencelere maruz kalan Hacı Mirap, köyü terk etmesi şartıyla serbest bırakılır. Er Ailesi, Hacı Ahmet’in de serbest bırakılacağını düşünür ancak bir daha kendisinden haber alınamaz. Er Ailesi’nin Hacı Ahmet’in bulunmasına yönelik tüm girişimleri sonuçsuz kalır. Gözaltında zorla kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akıbeti 28 yılı aşan bu süre zarfında ortaya çıkarılmadı."
Eylem, Hacı Ahmet Er ve diğer tüm gözaltında zorla kayıplar ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma ile son buldu.(DUVAR)