Doğal gaz ve elektrikte zam devam edecek

Petrol fiyatlarının geçen yıla göre iki kat artması, doğal gaza temmuzda 30 dolar fazla ödenecek olması, dolar karşında liranın erimesi nedeniyle hem hane halkının hem üreticinin beli bükülecek.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türkiye üçüncü çeyreğe hem elektrik (yüzde 15) hem de doğal gaza (yüzde 12) zamla başladı. Her çeyrekte zam yapılması alışıldık bir durum haline gelirken, Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) 2021’de özellikle doğal gaza yüzde 1’lik zam yapıyordu, bu çerçevede bu doğal gaza gelen yedinci zam. Elektrik cephesinde de zam doğal gazdan geri kalmıyor.

ÇİFTE BASKI: KUR VE PETROL FİYATLARI

Türkiye gibi petrol, doğal gaz ve belli oranda kömürde dışa bağımlı olan ülkeleri en fazla zorlayan petrol fiyatlarının etkisiyle diğer emtia fiyatlarına yansıyan zamlar. Bunun en önemli nedeni petrol fiyatlarında geçen yıla nazaran görülen artış.

Geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinde Brent petrol fiyatlarının nisan, mayıs ve haziran fiyatları sırasıyla 18 dolar, 30 dolar ve 40 dolardı. 2021’de pandeminin etkisinin yavaşlamasıyla ekonomilerin canlanması, OPEC kesintileri gibi etkenlerle fiyatlar iki ile üç kat arası arttı. 2021’in ikinci çeyreğinde aylara göre ortalama Brent fiyatı şöyle: Nisan 65 dolar, Mayıs 68 dolar ve Haziran 72.5 dolar. Bu durum şu anlama geliyor. Basit bir hesapla (elbette petrol alımında karma formüller kullanılıyor-burada Brent üzerinden gidilecek) 1000 varil Brent türü ham petrole Mayıs ayında 30 bin dolar ödenirken 2021’de bu 68 bin dolara çıktı. Peki yüzde 60'a yakın düzeyde artan bu fatura Türkiye enerji ithalatına nasıl yansıdı?

Türkiye’nin 2020’de enerji ihtilatına ödediği fatura pandeminin etkisiyle 2020’de 30 milyar doların altına düştü, bunun en önemli nedeni Türkiye’nin atılımından değil, küresel piyasada yaşanan durumdu. Ancak 2021 yaşanan durum faturayı etkiledi. Doç. Dr. Volkan Özdemir’e göre Türkiye’nin enerji ithalatına ödediği meblağ geçtiğimiz yılın aynı döneminde göre yüzde 20 arttı. Yani yüzde 20’lik bir ek yük var. Dahası fiyatlar yüzde 50’den fazla artarken bu açık zamana yayılarak fiyatlara yansıyacak.

Türkiye ekonomisinin durumu, dikkate alındığında zamlara etki eden başka bir faktör daha var. Liranın dolar karşında yitirdiği değer. 2020 ikinci çeyreğinde dolar kurunun lira karşındaki değeri 6.6 ile 6.7 arasında değişiyordu. 2021’de bu kalemde de tırmanma oldu, yani lira eridi. 2021 ikinci çeyrek dolar kuru üç aylık ortalamada yaklaşık 8.5 olarak görülüyor (Nisan 2021 8, 25, Mayıs 2021 8.55, Haziran 2021 8.7). Rakam deryasını basit kılarsak, 100 dolar 2020 ikinci çeyrekte 650 lirayken, 2021’de bu 850 lira oldu. Yani 200 liralık artış var. İşte bu çifte etki hem elektrik, hem benzin hem de doğal gaza doğrudan yansıyacak.

DOĞAL GAZ ALIM FİYATI ARTIYOR

Türkiye’nin enerji ithalatında özellikle ısınma ve elektrik üretiminde doğal gaz hayati bir öneme sahip. Doğal gazın Gazprom ya da başka bir şirketten alım sürecinde üç ayda bir güncelleme yaşanıyor.

Türkiye 2021 ikinci çeyrekte doğal gaza 208 dolar ödüyordu. Bu fiyatlar BOTAŞ tarafından sübvanse edilerek tüketiciye sunuluyor. Ancak üçüncü çeyrekte durum değişecek. Doğal gazın ithalatında 1 Temmuz itibariyle fiyatların 30 dolar artması bekleniyor. Yani üçüncü çeyrekte Türkiye bin metreküp doğal gaza 238 dolar civarında ödeme yapacak.

Dolar kuruna ve petrole dönük öngörüler maalesef yukarı yönlü. Şimdi bu durumu ele alalım. Diyelim ki dördüncü çeyreğin başlayacağı 1 Ekim 2021’e kadar dolar kuru 9 liraya çıktı. Yani bir önceki yıla göre 100 dolara 250 lira fazla ödenecek. Buna bir 30 dolar doğal gaz zammı eklendi. İşte bu iki bulgu ve eğilim maalesef zamların arkasının kesilmeyeceğinin işareti.

ENERJİDEN ENFLASYONA DAHA ZOR GÜNLER KAPIDA

Küresel dinamikler uyarınca petrol fiyatlarında iki katına çıkan fiyat artışı, doğal gaz alım fiyatının 1 Temmuz itibariyle en az 30 dolar artacak olmasına ulusal bazda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre liranın dolar karşındaki değer yitirmesindeki tırmanma eklendi. Bu gelişmeler Türkiye’de enerji fiyatlarının el yakmaya devam edeceğini gösteriyor. Ancak enerji kalemindeki bu etki yayılacak. Nedenine bakalım.

Doğal gaz elektrik üretiminde ve ısınmada kullanılıyor. Petrol özellikle taşımacılık sektörü açısından hayati, taşımacılık sektöründeki payı yüzde 80. Elektrikse hem yaz hem de kış aylarında olmazsa olmaz girdi. Üretimde sabit giderler dikkate alındığında örneğin bir fabrika yerleşkesi kadar enerji de hayati girdi. Yani elektrik ve gaz olmazsa fabrikanın çarkı dönmüyor. Yukarıda özetlendiği şekilde bu temel girdinin hem küresel dinamikler hem de liranın değer kaybı gibi ulusal faktörler uyarınca zamlanması, üretici fiyatlarına doğrudan yansıyacak. Yani evimize giren ampulden ayakkabıya kadar neredeyse her kalemde enflasyon görülecek. Enflasyon karşısındaysa çalışanların ücretleri aynı oranda artmıyor. Örneğin elektriğe yüzde 15 zam gelirken memura ve emekliye yüzde 6-8 arası zam yapıldı. Bu durumda ücretler enflasyonun altında kalacak, yetmediği gibi her ay aynı kalem ihtiyaçlara daha fazla bütçe ayıracağız. Pandemi etkisi de buna eklendiğinde enflasyondan üretime Türkiye ekonomisinde krizin derinleşmesi şaşırtıcı olmayacak.