DTO Başkanı Elif Turan: Yurttaşlar için de greve gidiyoruz

DİYARBAKIR - Türk Tabipleri Birliği (TTB), 15 Aralık Çarşamba günü uyarı grevine gidileceğini, acil servisler dışında hekimlerin sağlık hizmeti sunmayacağını duyurdu. Hekimlerin özlük haklarında iyileştirme yapılmasına ilişkin düzenlemenin geri çekilmek istendiğine dikkat çeken TTB açıklamasında, hekimlerin özlük haklarına ilişkin düzenlemenin bilinmeyen bir zamana ertelenmek istendiğine işaret edilerek, “Emeğimizin karşılığını istiyoruz. İlk önerinin daha gerisinde bir tasarıyı sakın aklınızdan geçirmeyin” denildi.

Düzenlemenin ertelenmek istenmesinin hekimlerin ve sağlık emekçilerinin oyalanması anlamına geleceği vurgulanan açıklamada, “Bütçe teklifinde hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7 bin 200 ek göstergenin uygulanması ve özel hizmet tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 150 oranında artış yapmaya olanak verecek düzenleme yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

'SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA'

Grev kararıyla ilgili Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Başkanı Elif Turan, “Gelinen aşamada ne yazık ki sağlık sistemi çökmüş durumda. Çöken bu sağlık sistemi toplum sağlığı için de çok önemli bir tehdittir” diyerek şunları söyledi: “İşlemeyen bu sağlık sistemi nedeniyle yüzlerce canı, sağlık çalışanını yitirdik. Pandemi öncesi de var olan sorunlarımız pandemi ile birlikte daha da katmerleşti. Pandemi sürecinde de bütün yük sağlık emekçilerinin omuzundaydı. Çalışma koşullarımız ve özlük haklarımızda gerilemeler oldu. Kötü çalışma koşullarında emeğimizin karşılığını alamadan çalıştık. Sağlık emekçileri canla başla çalışırken 3 gün alkışlatılıp, hakkınız ödenmez denilerek verilen vaatlerin hiçbiri tutulmadı. Buna karşın işten atılmayla, şiddetle, yoksullukla karşı karşıya kaldık. Gelinen aşamada sağlık çalışanları olarak tükendik. Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz.”

'HASTANELER İŞLETME, HASTALAR MÜŞTERİ OLDU'

Hastaneleri işletme, hastaları müşteri, sağlık çalışanlarını köle gören anlayışa karşı bu uyarı grevi yapacaklarını belirten Turan, grev kararını şöyle açıkladı:

- G(ö)REV koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.

- Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir.

- Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir.

- Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir.

- Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması içindir.

-Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir.

 YASA GERİ ÇEKİLDİ

“Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattıkları mücadele programında taleplerini dile getirdiklerini belirten Turan, “Taleplerimizin karşılanmaması durumunda mücadelemizi büyüterek devam edeceğimizi dile getirmiştik” dedi.

İstanbul’dan Ankara’ya yaptıkları “Beyaz Yürüyüş”ün “Beyaz Forum” ile tamamlandığını hatırlatan Turan, “Beyaz Yürüyüş sonrası hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesine dönük yasa meclise getirildi ve getirildiği gibi de hızla geri çekildi. Yapılan düzenlemenin de eksik olduğunu, tüm hekimleri dahi kapsamadığını, diğer sağlık çalışanlarını görmezden geldiğini gördük. Taleplerimize yönelik mücadelemiz yalnız hekimler için değil, tüm sağlık çalışanları içindir. Bizler insan onuruna yaraşır şartlarda çalışmak, emeğimizin karşılığını almak, koruyucu hekimliği ve halkın sağlık hakkını önemseyen bir sağlık sistemi için greve gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘SAĞLIĞA ERİŞİMDE CİDDİ SORUNLAR VAR’

Sağlık çalışanlarının grev kararı alması, sağlık sorunu yaşayanların mağdur edileceği yönünde eleştirilere neden oldu. Bu eleştirilerle ilgili konuşan Turan, grev kararını yurttaşlar için de aldıklarını söyledi.

Turan, şöyle konuştu: “İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık sistemi toplum sağlığı için artık önemli bir risk halini almış, bu sistemin yürütülmesi olanaksızlaşmıştır. Korona virüsü salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Ne yazık ki bu sağlık sistemi halk sağlığını önemsemiyor. Verdiğimiz mücadele sadece kendimiz için değil, yurttaşların sağlık hakkı içindir. Sanal kuyruklarda bekleyen yurttaşlar aylar sonrasına ancak randevu alabiliyor. 5 dakikada bir verilen randevularla yurttaşların sağlığa erişim hakkı kısıtlanıyor. 5 dakikada muayene ve tedavi olmaz, biz yurttaşlar için de greve gidiyoruz. Mevcut sistemde yurttaşlar sağlığa erişimde ciddi sorunlar yaşıyor. Sağlıkta dönüşüm politikaları adı altında hastaneleri bir işletme olarak gören, hastaları da müşteri olarak gören ve koruyucu hekimliği önemsemeyen bir sistem var. Bu kötü çalışma koşullarında çalışmak istemeyen hekimler kamudan istifa edip özelde çalışmak ya da yurtdışına gitmek zorunda kalıyor. Neredeyse kamuda hekim kalmadı. Nitelikli ameliyatlar kamuda yapılamıyor. Bunun sonucunda yurttaşlar özel hastanelere mahkûm ediliyor. Bizler herkese nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir, anadilinde hizmet alabileceği sağlık sistemi talep ediyoruz."

‘HASTALAR MAĞDUR EDİLMEYECEK’

“Yapacağımız G(ö)REV etkinliği emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarı G(ö)revidir. Bu eylemin haklılığı, meşruluğu hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açıktır” diyen Turan, grev süresinde hastaların mağdur edilmeyeceğini dile getirdi ve alınacak önlemleri şöyle sıraladı:

- Her G(ö)REV etkinliğinde olduğu gibi eylem süresince acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak, yoğun bakım ve yatan hastaların tıbbi zarar görmemeleri için özel gayret gösterilecektir.

- Covid-19 veya Covid-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek; diğer hastalarımıza nöbet düzeninde sağlık hizmeti verilecektir.

- Birinci basamak sağlık hizmeti sunan birimlerde dâhil olmak üzere, acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacaktır. Acil servisler eylem süresince gerektiğinde görevli hekimlerce takviye edilecektir.

- Acil hizmetin verilebilmesi için sağlık kuruluşlarının acillerine ulaşımın istemeyerek de olsa engellenmemesi amacıyla (aciller önünde uygunsuz toplanma, yürüyüşler nedeniyle trafik akışında sıkıntıya yol açma ve acil hasta getiren araçların gelişini zorlaştırma/olanaksızlaştırma gibi durumlara izin verilmemeli) önlemler alınmalıdır.

- Yoğun bakım hastalarının -eylem nedeniyle- tedavilerinde hiçbir aksamaya yol açılmaması için her zamanki duyarlılıkla hizmetin sürdürülmesine dikkat edilecektir.

- Hamilelerin, diyaliz hastalarının ve kanser hastalarına sağlık hizmeti sunulmaya devam edilecektir.

- Servislerde yatarak tedavi görmekte olan hastaların her türlü tıbbi işleminin aksatılmadan yürütülmesini sağlayabilecek sayıda sağlık çalışanı, mesai dışı sürelerde (gece ve hafta sonu nöbetleri, vb.) olduğu gibi servislerde hazır bulunacaktır.

Turan, son olarak, “Dün olduğu gibi bugün de nitelikli sağlık hizmeti taleplerimizde ısrarcıyız ve iyi hekimlik yapmak istiyoruz. Hem hekimlerin hem de toplumun sağlık hakkı için g(ö)rev eylemini gerçekleştiriyoruz” dedi.