Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Kazım Uysal üç soruya tek yanıt verdi, iddiaları reddetti

Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Kazım Uysal'la eşe özel ilan, dolandırıcılık ve usulsüz kayıt iddiasıyla ilgili konuştuk. Uysal bazı sorularımızı yanıtlamazken üç soruya tek yanıt verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kütahya’da bulunan Dumlupınar Üniversitesi dolandırıcılık, eşe özel ilan, usulsüz kayıt ve rüşvet iddialarıyla gündemdeki yerini koruyor. Yabancı uyruklu öğrenciler kendilerinden ‘el altından para alındığını’ ileri sürüyor. Üniversitede görevli birkaç akademisyen kayıt yapan yabancı uyrukluların derslere girmemesine rağmen rektörlüğün bir işlem başlatmadığını söylüyor. Bir akademisyen ise suç duyurusunda bulunarak Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (TÖMER) rüşvet iddialarının olduğunu dile getiriyor.

Üniversiteye ilgili iddialar bunlarla sınırlı değil. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ersen Ersoy'un eşi kadroya girmek için geçtiğimiz aylarda doktora ilanına başvuruda bulundu. Ancak bu duruma 'kişiye özel ilan' olduğu gerekçesiyle bir jüri üyesi tepki gösterdi. Tepkiler sonucu YÖK üniversitede incelemelerde bulundu, doktorayı hak etmesine rağmen ‘torpil’ nedeniyle kadroya alınmadığını söyleyen bir doktora adayı da mahkemeye başvurdu.

Ancak tüm bu yaşananları üniversitenin rektörü Kazım Uysal reddediyor. Gazete Duvar’ın, ‘‘Eşe özel ilan’ YÖK’e taşındı: Atama nasıl yapıldı?’, ‘Akademisyenin iddiası: Üniversitede insan kaçakçılığı suçu işlendi’, ‘Mahkemeye başvuru: Eşini kadroya alamayınca tüm adayları eledi’ başlığıyla gündeme taşıdığı haberleriyle ilgili Uysal, geçen günlerde yaptığı bir basın toplantısında bu iddiaların üniversitede yaşanmadığını savundu. Uysal sorularımıza verdiği yanıtta ise iddialarla ilgili yargı süreçlerinin devam ettiğini belirtti. 

Bazı sorularımızı yanıtsız bırakan Uysal'ın verdiği yanıtlar şöyle: 

ÜÇ SORUYA TEK YANIT: YARGI SÜRECİ DEVAM ETMEKTE

Dumlupınar Üniversitesi’nde kamuoyunda tepkilere neden olan birçok olay yaşandı. Üniversitedeki ilk olay ‘eşe özel’ ilan ilk olay oldu. Üniversitenizdeki Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ersen Ersoy’un eşi doktora kadrosu için ‘en uygun’ kişi olarak belirlendi. Ancak daha sonra bir jüri üyesinin itirazı sonucu bu kadro mahkeme tarafından durduruldu ve atama yapılmadı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Eşe özel ilana neden izin verdiniz? 

Yukarıda bahsettiğimiz doktora atamasının ‘usulsüz’ olduğu iddiasıyla Yükseköğretim Kurulu'na da  (YÖK) bildirildi. Ulaştığımız belgelere göre, doktoraya başvuran 4 aday içerisinde uluslararası yayınları ve akademik nitelikleri göz önünde bulundurulduğunda en kötü performansa sahip kişi Ersen Ersoy’un eşi oldu. Ayrıca şu an üniversitenizde görevli olan doktora jüri üyesi Doç. Dr. Murat Elmalı’nın, Ersoy’un eşinin sınıf arkadaşı olduğu biliniyor. Elmalı da Ersen Ersoy’un eşinin atanması yönünde rapor bildirmişti. Jüri üyesinin bu konuda rapor vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üniversitenin kurduğu üç jüri üyesinden ikisi doktoraya Hasan İsi’nin atanması yönünde oy verdi, bir jüri üyesi ise olumsuz rapor bildirdi. İkiye bir olan bir oylamaya rağmen bu atama yine de yapılmadı. Bu detayları incelediniz mi ve bir yaptırımınız oldu mu?

 1, 2 ve 3. sorularınızda bahsi geçen doktor öğretim üyesi atamalarında jüri belirleme, değerlendirme ve atama teklifleri gibi işlemler ilgili dekanlık tarafından yürütülmekte. Bu atama ile ilgili olarak yargı süreci devam etmekte.

‘BAŞARILI OLAMADIKLARI İÇİN EĞİTİME BAŞLAMADILAR’

Üniversitenizin Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nde görevli bir akademisyen suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna konu olan iddialar arasında rüşvet bulunuyor. Yaşları 40-55 arasında değişen birçok Libyalı öğrencinin para karşılığında üniversiteye kaydolduğu ve TÖMER’e hiç uğramadıkları iddia edildi. Bu iddiayı birkaç öğrenci de doğruluyor. Ayrıca kendilerinden para alınan ve daha sonra TÖMER’deki kaydı silinen öğrencilerin isimleri de savcılığın masasında duruyor. Konuya dair bir açıklamanız var mı?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Libya Hükumeti arasında ikili ilişkilerin üst düzeye çıkarılması çerçevesinde Libya’dan çok sayıda öğrenci Libya hükümetinin sağladığı devlet bursu ile Türkiye’deki farklı üniversitelerde eğitim almaya başlamıştır. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi ile Libya Büyükelçiliği arasında yapılan görüşmeler neticesinde lisansüstü eğitim konusunda iş birliği kararı alınmış ve mutabakat sağlanmıştır. Bu çerçevede Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde eğitim görmek isteyen Libya uyruklu öğrencilerin tüm masraflarının Libya hükumeti tarafından karşılanması şartıyla kaydı yapılmıştır. Libya uyruklu öğrencilerin masraflarının Libya hükumeti tarafından karşılanacağına dair, her bir öğrenci için, Libya Büyükelçiliği’nin mali destek yazısı bulunmakta.  İlgili öğrencilerden üniversitemizde eğitim görebilmeleri için Türkçe dil yeterliliği istenmiştir. Söz konusu öğrenciler, bu bağlamda TÖMER tarafından Türkçe Yeterlik Sınavı’na, Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından da İngilizce Yeterlik Sınavına tâbi tutulmuştur. Ancak bu sınavda başarılı olan öğrenci bulunmadığı için Libya uyruklu öğrenciler eğitime başlatılmamıştır. Bu öğrenciler, Türkçe öğrenmeleri için önce Dumlupınar Üniversitesi TÖMER’e kaydedilmiş ancak öğrencilerin Libya Büyükelçiliği’ne müracaatları sonucu Libya Büyükelçiliği’nin talebi ile Ankara’da Türkçe eğitimi almaya başlamıştır. Bu sebeple de üniversitemiz TÖMER birimine devam etmemişlerdir. Söz konusu öğrenciler, Dumlupınar Üniversitesi Öğrenci Bilgi Sistemi’nde pasif öğrenci olarak kayıtlı. Eğitime başlamadıkları için Libya hükumeti tarafından öğrencilerle ilgili üniversitemize herhangi bir ödeme yapılmamıştır.

'BAŞARALI ÖĞRENCİ BULUNAMADI'

50 yaş üzeri Libyalılara öğrenci kabulü verilmesine ilişkin konuyla ilgili yaptığınız basın açıklamasında bu kişilerin Libya Büyükelçiliği’yle yapılan bir protokolle kabul edildiğini ifade ediyorsunuz. YÖK’ün ve üniversitenin mevzuatına göre yabancı öğrenci kabulünün diploma not ortalamasına göre ve liyakat esasına uygun olarak yapılması gerekmiyor mu?

Ön lisans, lisans ya da lisansüstü öğrenim görmek isteyen öğrenci adayları için Yüksek Öğretim mevzuatında herhangi bir yaş sınırı bulunmamakta. Böyle olmakla birlikte Libya uyruklu öğrencilerin yaş dağılımı iddia edildiği gibi değil. Üniversitemize başvuru yapan tüm adayların kayıtları ilgili mevzuata ve kontenjan dahilinde yapılmakta. İlgili öğrencilerden üniversitemizde eğitim görebilmeleri için öncelikle Türkçe dil yeterliliği istenmiştir. Söz konusu öğrenciler, bu bağlamda TÖMER tarafından Türkçe Yeterlik Sınavı’na, Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından da İngilizce Yeterlik Sınavı'na tâbi tutulmuştur. Ancak bu sınavda başarılı olan öğrenci bulunmadığı için Libya uyruklu öğrenciler eğitime başlatılmamıştır.

ÖĞRENCİLER NEDEN DERSE KATILMADI?

Yabancı uyruklu öğrencilerin üst üste 4 hafta derse gelmezse Göç İdaresi’ne bildirilerek sınır dışı edilmesi gerekiyor. Siz üniversite olarak derse devam etmeyen kaç öğrenciyi Göç İdaresi’ne bildirdiniz? Görüştüğümüz birkaç öğretim üyesi dersine kayıtlı olan öğrencilerin yüzde 90'nının derse hiç gelmediklerini, rektörlüğün de bunlarla ilgili şu ana kadar hiçbir bilgi istemediğini beyan ediyor. Sizce bu öğrenciler derse neden gelmiyorlar, şimdiye kadar derse gelmediği için kaç öğrenciyi Göç İdaresi’ne bildirdiniz?

Üniversitemiz ön lisans, lisans ve lisansüstü derslerin yoklama ve devamsızlık durumları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yerli-yabancı uyruklu öğrenci ayrımı yapılmaksızın ilgili öğretim elemanları tarafından yapılmakta. Derslere devamsızlık yapan öğrenciler, ilgili dersten devamsızlık nedeniyle kalmakta. Ayrıca üniversitemiz TÖMER’e devam eden tüm öğrencilerin günlük yoklamaları ilgili öğretim elemanları tarafından tutulmakta. TÖMER kurslarına devam etmeyen öğrenciler, devamsızlık yaparsa kur tekrarına kalmaktadırlar. İki kur üst üste devamsızlıktan kalan öğrencilerin kayıt durumları pasif durumuna getirilerek güncellenmekte. TÖMER'de devamsızlık yapan öğrenciler 6 aylık aralıklarla İl Göç İdaresi’ne bildirilmekte.

TÖMER SORULARI…

TÖMER müdürünün yabancı uyruklu öğrenci kabul etme yetkisi var mı? Eğer böyle bir yetki yoksa yetkisiz bir kişinin öğrencileri TÖMER’e kaydetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üniversitemiz Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER) bir dil kursu olduğu için talepte bulunan herkes bu kursa kayıt yaptırabilir. Dolayısıyla TÖMER müdürünün kayıtları kabul etme veya etmeme gibi bir durumu söz konusu değildir. Türkçe öğrenmek isteyen herkesin başvurusuna açık olan TÖMER’e yabancı uyruklu öğrenciler de başvuru yaparak kayıt yapabilmektedirler.

İDDİALARIN HEDEFİNDEKİ KİŞİ İSTİFA ETTİ

Şu an halihazırda rektör yardımcılığı görevinde bulunan ve iddiaların hedefindeki Ş.A., geçtiğimiz Cuma günü TÖMER müdürlüğü görevinden istifa etti. Bu istifanın nedeni nedir?

Üniversitemizde TÖMER müdürü olarak görev yapmakta iken çeşitli idari ve adli problemlerden dolayı A.U., 02.06.2022 tarihinde görevden alınarak hakkında idari ve adli soruşturmalar başlatılmıştır. İlgili şahsın yerine TÖMER’den sorumlu rektör yardımcılığı görevinde bulunan Ş. A., geçiş döneminde TÖMER müdürü olarak görev yapmıştır. 28.11 2022 tarihinde ise TÖMER müdür yardımcılığı görevinde bulunan M. B., TÖMER müdürü olarak atanmıştır. Bu atamalar üniversite yönetiminin takdiri ile gerçekleşmiştir.

'GEÇMİŞTE YÜRÜTÜLEN İŞLEMLERLE İLGİLİ SORUŞTURMALAR DEVAM ETMEKTE'

Üniversitenizde görevli bir kişi yine savcılıkta verdiği ifadede, şimdiki rektör yardımcınız Ş.A.’nın para karşılığı bu öğrencilerin ikamet işlerini hallettiğini, Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ve kendisinin de bu iş için kullandırıldığını söylüyor. Bu kadar ciddi olan bir iddiayı hiç incelediniz mi?

Üniversitemizde görevli hiçbir kimsenin öğrencilere para karşılığı ikamet verme gibi bir yetkisi bulunmadığı gibi böyle bir durumun olması da mümkün değildir. Çünkü üniversitemiz uluslararası öğrencilerin kayıtlarını gerçekleştirmekte ancak ikamet işlemleri İl Göç İdaresi tarafından yapılmakta. Üniversitemize yeni gelen uluslararası öğrencilerin kabulleri Uluslararası Öğrenci Merkezi’nde yapılmakta olup TÖMER’de yapılmamakta. Dolayısıyla öğrencilerin TÖMER’e kayıtlarının para karşılığında yapılması gibi bir durum mümkün değildir. Ayrıca üniversitemizde görevli bir kişinin savcılığa bu konu hakkında ifade verdiği ve kendisinin de bu iş için kullandırıldığı iddiasına yönelik üniversitemize şu ana kadar ulaşan herhangi bir resmi bilgi ve belge bulunmamakta. Ayrıca TÖMER’de geçmişte yürütülen işlemlerle ilgili hem üniversite hem de savcılık nezdinde soruşturmalar devam etmekte.

Yapmış olduğunuz bir açıklamada, “Başka bir üniversitenin öğrencisi olan kişiyi birileri buraya sokmak istiyor, sonuç alamıyor” dediniz. “Birilerinden” kastınız kim? Yabancı uyruklu bir öğrencinin üniversiteye girmesi için hangi prosedürler uygulanıyor?

*Uysal’a gönderdiğimiz bazı sorular yanıtsız bırakıldı.