Nazilerin Güney Amerika’daki gizli sığınakları

Paraguay, Nazizm’in Babası’ndan, Ölüm Meleği’ne kadar, bazı Nazi seçkinlerine sığınak olmuştu. Yıllardır birçok efsaneye konu olan bu ülke, geçen yıllara karşı Nazi mirasıyla olan gizli bağlarını korumaya devam ediyor.

Google Haberlere Abone ol

Nick Fouriezos

DUVAR - Bernhard Förster, 1886 yılında Paraguay’a geldiğinde umut ve nefretle doluydu. Bu küçük ve karasal ülke, kendinden daha güçlü üç komşusunun - Brezilya, Arjantin ve Uruguay- topraklarını işgal ettiği, üçlü İttifak’la yaşanan savaşın yaralarını sarmaya çalışıyordu ve ülke nüfusunun neredeyse yarısı katledilmişti.

Buna karşın Paraguay ülke nüfusunu yeniden yaratma çabasında, nakit para ya da konut yardımı sunarak sınırlarını potansiyel göçmenlere açmıştı. Alman felsefeci Friedrich Nietzsche’nin kayınbiraderi olan Förster, bu teklifin üzerine atladı. Gözü kara bir kâşif ve anti-Semitizm’in (Yahudi düşmanlığı) ilk kuramcısı olan Förster, yangın yerine benzeyen bir Avrupa’yı hor görüyordu: İngiliz monarşisi sallantıda, Prusya İmparatorluğu ölüyor, Yahudilerse “Alman bedeninde bir parazit” teşkil ediyordu. Bulduğu çözüm, Güney Amerika’da ırksal açıdan saf bir Nueva Germania (Yeni Almanya) yaratmaktı.

İLK KOLONİYİ FÖRSTER KURDU

Förster, karısı Elizabeth ve Saksonyalı 14 aile kışın sonlarına doğru Atlantik’i geçti ve yazın bunaltıcı aylarını yaşayan Paraguay’a ulaştı. Başkent Asuncion’un kuzeydoğusunda bulunan yağmur ormanlarına yakın bir yerleşim alanı kurdular ama çok geçmeden, izole topluluk, el ve ayak tırnaklarının içine giren ve deri altına yumurtalarını bırakan (tropik) böceklerin istilasına uğradı. Yerli komşuları tedaviyi bilse de (âri / saf ırktan gelen) koloniciler, kendilerinden aşağı gördükleri bu ırktan yardım istemeyi reddettiler.

Bu ‘sıkı’ koloninin yeni yetmelerinin yerli kadınlarla birlikte olmaya ve hatta evlenmeye başlaması, bu lekesiz ‘Yeni Aryan Almanyası’nın tabutuna da çivileri çakmış oldu. Hastalıklardan ve ödenemeyen banka kredilerinden ötürü bitap düşen Förster, 1899 yılında, San Bernardino kasabasında bulunan Hotel del Lago’ya yerleşti ve 19 numaralı odasında morfin ve striknin (bir çeşit zehir) aldıktan sonra, tabancasıyla intihar etti.

Bu ülkenin Almanya’ya (ve Aryan radikalizmine) dair sorunlu bağlantısı Förster’le sona ermedi. Hotel del Lago’nun yöneticisi ve gayri resmi tarihçisi Osvaldo Codas, “Paraguay tarihi açısından -Förster’in intiharı- birçok şeyden sadece biriydi,” diyor. Bir de şunu düşünün: Almanya toprakları dışındaki ilk resmi Nazi partisi 1927’de Paraguay’da kuruldu. Codas, “Bu mango ağacının altında karar verdiler,” diye ekliyor.

'BURADA NAZİZM’İN BABASI YATIYOR'

Ve şunu da düşünün: Förster’in yazıları, Adolf Hitler’in daha sonraları “Nazizm” adını verdiği ideolojinin de temelini oluşturdu. Führer’in onunla ilişkisi o denli sıkıydı ki, Förster’in dul eşini bir anne figürü olarak görüyordu; İngiliz bir tarihçi olan Ben MacIntyre’ın “Unutulmuş Anavatan” adlı kitabında aktardığı kadarıyla, Hitler, Förster’in Paraguay’daki mezarına konulmak üzere Almanya’dan toprak ve üzerinde “Burada Nazizm’in babası yatıyor,” yazan bir mezar taşı göndermişti.

Diğer Paraguaylılarsa, üçüncü Reich’ı (Nazi Devleti) uzaktan destekledi. Ülkenin ilk ulusal polis müdürü oğluna Adolfo ismini verdi ve polis okulu öğrencilerine, üniformalarına gamalı haç takmalarını emretti. II. Dünya Savaşı başladığında, Paraguay Almanya’yı desteklese de sonuç ortaya çıktığında tarafını değiştirdi. Fernheim’a yerleşen ve Stalinizm’den kaçan Rus mültecilerden oluşan Mennonit kolonicileri, Alman komşularıyla aynı dilde birleşmişlerdi ve bunları çoğu, kolonide sevilen insanlardı. Paraguay’daki Chortitzer adlı Mennonit kolonisinin iletişim müdürü Patrick Friesen, “Bir öğretmen okullara Nazi mesajları asmıştı,” diyor.

Savaştan sonra, ülke Naziler için adı kötüye çıkan bir saklanma yeri haline geldi. Bazı tarihçiler, Auschwitz’in “Doktor Ölüm Meleği” adıyla bilinen Josef Mengele’nin, Arjantin sınırındaki bir Paraguay çiftliğinde saklandığını düşünüyor. Hitler’in kişisel pilotlarından biri, Bavyeralı bir göçmenin oğlu olan ( ve 15 Ağustos 1954 ile 3 Şubat 1989 arasında görev yapan) Paraguay Cumhurbaşkanı Alfredo Stroessner’in danışmanlığını yapmıştı.

HİTLER’LE İLGİLİ İDDİALAR DA VAR

Arjantinli gazeteci ve yazar Abel Basti’ye göre, Nürnberg duruşmaları sırasında bir davalı, Nazilerin, Güney Amerika’da (kendilerine) dostane bir cennet yaratmak amacıyla Stroessner’i iktidara getirmek istediğini söylemişti. Ayrıca, başlangıçta Arjantin’e kaçan Hitler’in daha sonra, 1971 Şubat’ındaki ölümüne kadar yaşayacağı Paraguay’a kaçtığını öne sürüyor. Basti ve diğer gazeteciler, Paraguay’da bulunan bir Alman otelinin sığınağında gerçekleşen bir cenaze törenine ilişkin anekdotlara atıfta bulunuyorlardı; (cenazedeki) katılımcıların çoğu, Hitler’i ahirete yolcu ettiklerini düşünüyordu. Daha önce Basti’yi konuk etmiş olan Codas, “Belki de bu otelde (cenaze gerçekleşti),” diyor. Codas, iki adamın binaları aradığını ama bir sığınağa ya da Führer’in kalıntılarına ilişkin bir kanıt bulamadıklarını söylüyor.

Bununla birlikte, Hotel del Lago kendi tarihi hakkın pek açık değil: Web sitesi, Franklin Delano Roosevelt’in de misafirlerden biri olduğunu iddia ediyor; ancak ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Tarih Dairesi, Paraguay’a hiçbir resmi ziyaret kaydı içermiyor (Roosevelt, tam aksine, 1936 yılında Paraguay’ın Üçlü İttifak Savaşı’ndaki en büyük düşmanları olan Brezilya, Arjantin ve Uruguay’ı ziyaret etmişti).

Ve yine (tarihçi) düzeltmenler, Führer’in Güney Amerika’ya kaçışına dair zorlama iddialarını desteklemek için bazı kanıtlara işaret ediyorlar. Hitler’in intiharına ilişkin tek fiziksel kanıt, Kızıl Ordu birlikleri tarafından Alman ordusunun Berlin’de bulunan sığınağında ele geçirilen bir kafatası parçası; üzerinde bir kurşun deliği var ve hepsi bundan ibaret. 2009 yılında gerçekleştirilen bir DNA analizi, kafatasının 40 yaşından genç bir kadına ait olduğunu ortaya çıkardı. Arjantinli yetkililer, bir yıl önce Buenos Aires’te, içinde Hitler büstleri de bulunan ve Nazi eşyalarından oluşan bir koleksiyon buldular. Basti, sürgün edilen Alman liderinin Arjantin’in başkentinden geçerek bir yere doğru gitmiş olabileceğini öne sürüyor.

Codas, bundan da öte, tarih tuhaf biçimlerde kendini tekrarlıyor olabilir, diyor. Förster’in yüz yıldan fazla bir zaman önce yaptığı gibi, bir mülteci akınına uğrayan Avrupalıların başka ülkelere sığınmak istediğini ifade ediyor. “İki hafta önce, burada yaşamak için kendilerine bir yer bulmaya çalışan, bebekli ve genç bir Alman çift konuk ettim,” diyor. Neden Paraguay’ı tercih ettiklerini sorduğu zaman, ona şöyle cevap vermişler: “Burada bir cennet şehri kurmaya çalışan Avusturyalı bir doktor bulunuyor.”

(Kaynak: Çeviren: Tarkan Tufan)