Stalin: Sergim açılmasın, kişi kültü ruhumuza uymaz
Stalin’den sergisini açmak isteyen 'Yaşlı Bolşevikler'e yanıt: Bu türden girişimler ‘kişi kültünün’ güçlenmesine yol açar ki, zararlıdır ve partimizin ruhuyla örtüşmez
DUVAR - Moskova’daki Rusya Toplumsal Siyasal Tarih Devlet Arşivi’nde (RGASPİ) açılan “Stalin’in Kişisel Arşivi: Belgeler ve Sergilenme Tecrübeleri” başlıklı sergideki belgeler arasında Sovyet liderin kendisi hakkında sergi açılmasına karşı çıkan bir yanıtı da yer aldı.
Aydınlık gazetesinde sergideki belgelerle ilgili bir dizi hazırlayan Mehmet Perinçek'in aktardığı sergideki belgeler arasında Stalin'in aile üyeleri ile mektuplaşmaları da yer aldı. Haberde aktarılan belgeler şöyle:
ANNEYE MEKTUP: BİN SENE YAŞA!
Sergide ön plana çıkan belgeler arasında Stalin’in ailesiyle yazışmaları da bulunuyor. Gürcistan’da yaşayan annesine Moskova’dan gönderdiği mektuplarından biri şöyle.
“25/I-1925
Merhaba annem benim!
Bana kırıldığını biliyorum, ama ne yaparsın, çok yoğunum ve sana sık yazamıyorum.
Gündüz-gece boğazıma kadar işle doluyum ve bu sebeple seni mektuplarımla sevindiremiyorum.
Bin sene yaşa!
Senin Soso’n (Stalin’in çocukluğundaki lakabı.-MP)” (RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 1549, yaprak 21).
KARISI: TRAMVAY DURDU, OTOBÜS GELMEDİ, TAKSİ BOZULDU
Stalin’in karısı Nadejda Alliluyeva’yla mektuplaşmalarından ona “Tatka” diye hitap ettiği görülüyor. Stalin, mektubunu “Ö-pü-yo-rum” diye bitiriyor (RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 1550, yaprak 31-32). Nadejda Alliluyeva’nın 2 Eylül 1929 tarihli mektubunda Stalin’e yazdığı şu satırlar ise Sovyetler’in bir numaralı yöneticisinin ailesinin nasıl yaşadığını göstermesi açısından ilginç:
“Sanayi Akademisi’yle işlerimin nasıl olduğunu sormuşsun (Alliluyeva, o sırada Akademi’ye girmek için sınavlarına hazırlanmaktadır.-MP). Şu an daha iyi olduğunu söyleyebilirim, öyle ki matematikten yazılı sınavım başarılı geçti, ama genel olarak her şeyim ters gidiyor, mesela: Sabah dokuza doğru SA’da (Sanayi Akademisi) olmam gerekiyordu, doğal olarak 8 buçukta çıktım ve tramvay bozuldu, otobüsü beklemeye koyuldum, yok; o zaman geç kalmamak için taksiye binmeye karar verdim, bindim ki 100 metre gittikten sonra araba durdu, bir şeyleri bozulmuş. Bütün bunlar beni fena güldürdü, yine de sonuç olarak SA’da iki saat sınavın başlamasını bekledim.”
Nadejda Alliluyeva’nın Akademi’nin Tekstil Sanayii Fakültesi’ne girdiğini, Kruşçev’le aynı sınıfta okuduğunu ve SBKP’nin bir sonra genel sekreteri olacak Kruşçev’i Stalin’le onun tanıştıracağını da not olarak düşelim.
Alliluyeva, mektubunu devamında kocasına Moskova’da her yerdeki et ve süt kuyruklarından yakınmış, bunun hoş gözükmediğini, bunun doğru bir örgütlenmeyle düzeltilebileceğini de belirtmiştir (RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 1550, yaprak 10-14).
KIZI: DERS KİTABINDA ZIRVALIKLAR VAR
Stalin’in küçük oğlu Vasiliy’in babasına gönderdiği mektup ise şöyle:
“Merhaba baba!
Fena değilim ve yeni okulda çok iyi çalışıyorum ve çok iyi bir Kızıl (Bu kelimenin altı çizili.-MP) Vaska (Vasiliy’in samimi söylenişi.-MP) olacağımı da düşünüyorum. Baba, nasıl olduğunu ve dinlendiğini yaz. Svetlana (Stalin’in kızı.-MP) iyi ve o da okula gidiyor. Çalışma ekibimizin hepsinin sana selamı var.
Kızıl Vaska (İki kelimenin de altı çizili.-MP)
1/X 1933” (RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 1552, yaprak 4)
Sergideki başka bir mektup ise Stalin’in kızı Svetlana’ya ait. Svetlana’nın babasına 22 Ağustos 1940 tarihinde Soçi’den gönderdiği mektuptan bazı satırlar:
“(...) İçimden hissediyorum, talimatların olmamasından faydalanıp yine beni kandırıyorsun ve gelmiyorsun. Ay ay ay!
Sekreter No.1 Yoldaş, patronunu kandırmak iyi bir şey değil! (...)
Okulumuz 2 Eylül’de başlıyor, çünkü 1’i Pazar, tatil. (SSCB’de ve Rusya’da ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim yılı 1 Eylül’de başlamaktadır.-MP) Coğrafya dersi, bu sene yine başlayacak: 5 cumhuriyet eklendi (1940 yılında Estonya, Litvanya, Letonya, Besarabya ve Kuzey Bukovina SSCB’ye katılmıştır.-MP), topraklar, nüfus eklendi, sanayi işletmelerinin sayısı arttı, ama ders kitabı da 1938’in. Üstüne üstlük bu sene SSCB’nin İktisadi Coğrafyası (dersimiz) var. Ders kitabında birçok eksik olacak. Bu ders kitabını gördüm; iki parmak kalınlığında olsa da içinde çok sayıda her türlü gereksiz zırvalık var. (...)”
Svetlana, mektubunu “Bütün sekreterlerime kocaman-kocaman selamlar” notuyla bitirmekte (RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 1552, yaprak 41-42).
BERLİN’İ BOMBALAYANLARA ÖDÜL
Stalin, 8 Ağustos 1941 tarihinde SSCB Savunma Halk Komiseri (Bakanı) sıfatıyla kaleme aldığı gizli emirde 7-8 Ağustos günlerinde ilk kez Berlin’i bombalayan uçakların mürettebatına kişisel teşekkürlerini iletmekte ve uçuşa katılan herkesin 2 bin rubleyle, bomba atanların da ayrıca 2 bin rubleyle ödüllendirilmesi talimatını veriyor.
(RGASPİ fond 558, liste 11, dosya 460, yaprak 9)
Stalin, kızı Svetlana, oğlu Vasiliy, Beriya ve Kalinin ile birlikte Soçi yakınlarında Karadeniz kıyılarını gezerken,
Eylül 1933 (RGASPİ fond 558, liste 12, dosya 262, yaprak 1)
Stalin, 1932 yılında sayfiye evinde bahçede çalışırken (RGASPİ fond 558, liste 12, dosya 252, yaprak 1)
ADINA SERGİ AÇILMASINA NEDEN KARŞI ÇIKTI?
Sergide dikkat çeken başka iki belge ise Stalin’in kendi kişiliğinin kültleştirilmesine karşı tavrını ortaya koymaktadır. 1933 yılında Yaşlı Bolşevikler Derneği, lokallerinde Stalin sergisi açmak isterler. Bu amaçla da arşivden Stalin’in İç Savaş dönemindeki faaliyetleriyle ilgili belge talep ederler. İlgili belgelerin listesi hazırlanır ve konu Stalin’in önüne gider. Stalin, kendisine gönderilen üst yazının boş kısımlarına eliyle şu notu düşer:
“Buna karşıyım, çünkü bu türden girişimler ‘kişi kültünün’ güçlenmesine yol açar ki, zararlıdır ve partimizin ruhuyla örtüşmez” (RGASPİ fond 558, liste 1, dosya 4572).
STALİN'İN ÇOCUKLUĞU KİTAPÇIĞI: YAKILMASINI ÖNERİYORUM
Stalin, 16 Şubat 1938 tarihinde devletin çocuk kitapları basan yayınevine gönderdiği mektupta “Stalin’in Çocukluğu Hakkında Hikâyeler” başlıklı kitabın basılmasına kesin bir şekilde karşı çıkmış:
“Kitapçık içinde çok sayıda yanlışlıklar, çarpıtmalar, abartmalar ve hak edilmeyen iltifatlar barındırmaktadır. Yazarı, peri masalı avcıları, uydurukçular (belki ‘iyi niyetli’ uydurukçular), dalkavuklar yanlış yola saptırmış. Yazara yazık olmuş ama olgu, olgu olarak kalır.
Ama esas olan bu değil. Önemli olan bu kitapçığın Sovyet çocuklarının (ve genel olarak insanlarının) bilincine liderlerin kişi kültünü, günah işlemeyen kahramanlar olarak kazımaya yönelmiş olmasıdır. Bu tehlikeli ve zarardır. ‘Kahramanlar’ ve ‘kitle’ teorisi Bolşevik değil, Eser (Sosyalist Devrimciler.-MP) teorisidir. ‘Kahramanlar halkı yaratır, onları kalabalıktan halka dönüştürür’, der Eserler. ‘Halk, kahramanları yaratır’, diye cevaplar Bolşevikler. Bu kitapçık, Eserlerin değirmenine su döküyor. Bu türden her kitap, Eserlerin değirmenine su dökecektir, ortak Bolşevik davamıza zarar verecektir.
Kitapçığın yakılmasını öneriyorum” (RGASPİ fond 558, liste 1, dosya 3218).