ABD'nin 'kabusu' Shakur ailesi: Rap yıldızı genç Tupac nasıl Komünist Partili oldu?

Tupac 'Thug Life Yasası'nı Marksist bir devrimci olan üvey babası Mutulu'yla birlikte yazdı ama hayatı bir rap yıldızının hayatıydı ve devrimciliği gerçekten de 'kendi alanıyla' yani rap'i ile sınırlıydı. Tupac farklılaşmasını kendisi de görebiliyor, eleştirebiliyordu.

Google Haberlere Abone ol

ABD'li Tupac Amaru Shakur, sadece kendi ülkesinin değil, belki de tüm dünyanın en tanınmış rap sanatçısı. Rap müziği ve Tupac ile ilgilenenler, onun tüm parçalarına yansımasa da siyasi bir tutumu olduğunu bilirler. Hatta daha sıkı takipçileri, şarkılarında sıkça geçen annesi Afeni Shakur'un önemli bir Kara Panter Partisi üyesi olduğundan haberdar. Shakur ailesinin pek çok üyesinin Afro Amerikalıların devrimci tarihinde oldukça önemli bir rolü olduğunu söyleyebiliriz, özellikle de Shakur kadınlarının! Ailenin devrimci mirası, ailesinin yoksul zamanları, bir aşk hikayesi eklenince Tupac lise yıllarında ABD Komünist Partisi'nin gençlik örgütlerine katılır.

'Rap yıldızı Tupac'ın hikayesini anlamak için önce aileyi tanıyalı. Kara Panter Partisi'nden Siyah Kurtuluş Ordusu'na uzanan yolda Shakur ailesi banka soygunları, çatışmalar, eylemler; yalanlar ve iftiralarla boğuşmuş. Feminizm, ezilen halkların mücadelesi, komünizim ve militan devrimcilik de bu boğuşmada aileye eşlik etmiş. FBI'ın en çok arananlar listesine aldığı ilk kadın olan üvey hala Assama Shakur'dan, Harlem Kara Panter birim sorumlusu anne Afeni Shakur'a; 2 banka 2 zırhlı araç soygunu, 2 polisin öldürülmesi ve kız kardeşini dinamitlerle hapishaneden kaçırmakla suçlanan üvey baba Mutulu Shakur'dan Lumumba Shakur'a, Zayd Shakur'a...

.

Aile üyelerinin hayatlarından kimi kesitleri aktarmaya çalışacağız. Önce birkaç tarihi detaydan bahsedelim. 1966 yılında kurulan, tam adıyla Kara Panter Öz Savunma Partisi'ni çoğumuz biliyoruz. Siyah bereleri, silahlı devriyeleriyle yüzlerce ikonik fotoğrafa imza atan parti ABD'deki ırkçılığa ve adaletsizliğe karşı ezilen siyahların kurtuluş yolunun Marksizm-Leninizm'den geçtiğine inanıyordu. 1970'lerin başına gelindiğinde Fred Hampton gibi önemli liderleri öldürüldü ve pek çok kadrosu çok ciddi hapis cezalarına çarptırıldı. Ardından parti içinde eleştiri sesleri de yükselmeye başladı. Eldridge Cleaver partinin 'devrimci' çizgiden 'reformizme' kaymasını eleştirmesiyle Merkez Komite'den ihraç edildi ve Siyah Kurtuluş Ordusu'nu (Black Liberation Army – BLA) kurdu. BLA reformizmin karakterini 'düşmanla yapılan sınıfsal uzlaşı' olarak tanımlarken kendilerine -isminden de anlaşılacağı üzere- ideolojik ve stratejik olarak daha militan bir hat çizdi. Shakur'ları tanırken bu iki yapının da ismine rastlıyoruz. Her ne kadar aile üyelerinin yolları sıkça birbirleriyle kesişse de her birinin farklı siyasi hayatları olduğunu hatırlatalım.

ERKEK HAPİSHANESİNDE TEK KADIN: ASSATA

Aile arasındaki bağları anlayabilmek için Tupac ile olan bağlarını referans alalım. Assata Shakur üvey halası, ki söze onun hayatıyla başlamak gerekiyor. Kendi deyimiyle 'köle ismi' Joanne Deborah Byron ismiyle dünyaya gelen Assata, cezaeviyle ilk kez üniversite yıllarında tanıştı. New York'daki üniversitesinde 'siyahlar için daha fazla fakülte' eyleminde kendini kampüse zincirlediği için 1967 yılında tutukladı. Bu yıllar onun çocukluğundan beri çektiği ırkçığı aktivizme ve siyasete dönüştürmeye başladığı yıllar oldu. Nitekim daha sonra Kara Panterler'e katılmak üzere Kaliforniya Oakland'a gitti ve döndüğünde Doğu Yakası'nda Panterlerin örgütlenmesinde görev aldı. Fakat 1971 yılında Assata, partinin sınıf savaşını yeterince özümseyemediği, meselelere ideolojik olarak dar yaklaştığı ve erilliğin hat safhada olduğunu gerekçe göstererek ayrıldı ve BLA'ya katılır. (Cleaver'in hayatının son döneminde Cumhuriyetçi Parti'ye katılacak kadar siyasi çizgisinden sapmaya başlayınca liderliği yavaş yavaş Assata devralacaktır).

Üvey hala Assata Shakur...

Bu yıldan itibaren Assata'nın karıştığı bazı eylemler öne sürülmekte. Bunlardan kimileri Assata'nın üzerine yıkılmaya çalışıldığı gibi kimilerinde hâlâ kesinlik kazanması gereken bazı gerçeklik payları bulunuyor.  Genç devrimci New York'daki bir otelde daha sonra soygun girişimi sırasında müstakbel maktülün silahına davranması sonucunda karnından vurulur. Kefaletle serbest bırakıldıktan sonra vurulduğunda aslında üzülmediğini, hatta sevindiğini, artık vurulmaktan korkmadığını söyler.

Olayın ardından Shakur'un ismi önce bir banka soygunuyla daha sonraysa polis aracına atılan ve 2 polisin  yaralanmasıyla sonuçlanan el bombalı saldırıyla gündeme gelir. Bu ve benzeri pek çok suçlamadan beraat eden Assata'nın hayatı Mayıs 1973, New Jersey otoyolundaki bir polis çevirmesinde değişir. Arabada Assata'nın yanında BLA üyesi kardeşi -Tupac'ın üvey amcası- Zayd Shakur ve Sundiata Acoli vardır. Burada çıkan çatışmaya dair tarafların farklı açıklamaları bulunuyor, ancak polisin henüz kontrolün başında silah doğrultması sonucu silahların patladığı bir kabul gören bir gerçek. Assata polisin uyarısı üzerine elleri başının üzerinde beklerken ve diğer tarafta Zayd Shakur bir polis, çıkan çatışmada hayatını kaybeder. Acoli kaçmayı başarır, ancak takibindeki günlerde yakalanır. Assata'ysa sırtından ve kolundan vurulur, 'Polis katili', eroin tüccarını kaçırma, pek çok soygun ve  bombalı saldırılarla birlikte on farklı suçla, sadece beyaz jürilerin olduğu yargılama sonrasında ömür boyu hapis cezasına çarptırılır.

Jean Genet ve Zayd Shakur

Gönderildiği cezaevinde bir bodrum katında tek kadın mahkum olarak tutulur. Sebep olarak 'güvenlik nedenleri' gösterilir. Korkunç cezaevi koşullarının ardından BLA üyeleri Assata için kaçış planı hazırlar. Kardeşi Mutulu Shakur'un da dahil olduğu kaçırma eylemi iki cezaevi polisinin rehin alınmasıyla başarılı olur ve Assata dışarıda bekleyen araca binerek bir daha geri dönmemek cezaevinden uzaklaşır. Kaçırmaya yardım edenler arasında Kolombiyalı M-19'un da bulunduğu öne sürülse de yargılananlar halen hayatta olduğu için kanıtlar kolay kolay ortaya çıkartılmadı.

Mutulu Shakur

Assata daha sonraki kaçak zaman diliminde Fidel Castro'nun sığınma talebini kabul etmesi üzerine 1984 yılında Küba'ya gider ki bugün hâlâ Küba hükümetinin koruması altında bulunuyor. Başında 2 milyon dolarlık ödül olmasına -ki bu rakam 2005 yılında 1 milyon dolardır- ve arananlar listesinde en üst sıraya sahip olmasına rağmen Assata hâlâ ezilen Afrikalı Amerikalıların mücadelesi, feminizm ve sınıf savaşı üzerine çalışmaya devam ediyor. FBI ve ABD içinse Assata hâlâ bir tehdit olacak ki ülkenin güncel başkanı Donald Trump 'Polis katili Jaenne Chesimard'ı Küba'nın ne zaman iade edeceğini' soruyor. Trump'ın özenle kullandığı özenle köle ismineyse dikkat  çekmek gerekiyor.

Asılsız suçlamalarla köşe ismini anmaya gösterenler olsa da, sadece eylemler değil,  bugün çoğunlukla rap şarkıları da onun kendi ismini anıyor:

PANTER 21 YARGILAMASINDA DOĞAN BİR ÇOCUK

Shakur ailesinin kadınları, çok zorlu dönemlerden geçmiş gibi duruyor. Tupac'ın annesi Afeni Shakur da hem kişisel hem siyasi hayatında hem ciddi engellere göğüs germiş bir kadın. Tupac'ın, annesine yazdığı ve en meşhur şarkılarından 'Dear Mama'da onun için neden 'sen her zaman siyah bir kraliçeydin' demesine şaşırmamalı.

1968 yılında Panterlere katılan Afeni Shakur, partinin Harlem birim sorumlusudur. Shakur aynı zamanda yeni üyelerin örgütlenmesi görevini üstlenir. Afeni aynı yıl, ismini Kongo'nun Belçikalı sömürgeciler tarafından katledilen devrimci lideri Patrice Lumumba'dan etkilenerek alan ilk eşi, Lumumba Shakur ile evlenir. (Afeni'nin ikinci eşi Mutulu Shakur, Lumumba Shakur'un evlatlık kardeşidir.) Çok geçmeden çift, New York'ta düzenlenecek bombalı eylem söylentileri sonucunda tutuklanır.

Afeni Shakur

TUPAC'A HAMİLEYKEN SAVUNMA

21 Kara Panter Partisi üyesinin bombalı ve uzun namlulu silahlarla koordine bir saldırı düzenleyeceğini iddia eden dava, Panter 21 olarak biliniyor. Her bir Panter için 100 bin dolar kefalet istenir. Bu paranın denkleştirilmesine yardımcı olmak için parti Afeni'yi bir yoldaşını dışarıya çıkartma kararını alır. Amaç diğer tutsaklar için para toplanmasına yardımcı olmaktır.  Bu sırada Afeni görevini yerine getirirken Tupac'a hamile kalmıştır, ancak bebeğin biyolojik babası Lumumba Shakur değildir. Afeni, savunmasını Tupac karnındayken yapar ve 8 aylık duruşmanın ardından dava düşer 21 partili de beraat eder. Tutukluluğun resmen sonra ermesinden haftalar sonra, Tupac Amaru Shakur adını alacak Lesane Parish Crooks dünyaya gelir. Ancak bebeğin kendinden olmadığını öğrenildiğinde Afeni'nin evliliği sona erecektir, eşi bebeği kabul etmeyecektir. (Lumumba Shakur 1985 yılında New Orleans'da ölü bulunur. İşin ilginç tarafı Lumumba'nın öldürüldüğü tarihin, o sıralar kaçak olan kardeşi Mutululu'nun tutuklanmasından birkaç gün önceye denk gelmesidir. Güçlü bazı iddialara göre polis ya da muhbirler Mutululu'nun saklandığı yeri Lumumba'dan öğrendikten sonra öldürmüş olabileceğidir.) Yaşananlara rağmen Afeni onun için yıllar sonra 'Lumumba benim kralımdı' yorumunu yapacaktır.

DEVRİMCİ ELİ DEĞEN 'THUG LİFE' YASASI

Afeni 1975 yılında Mutulu Shakur ile ikinci evliliğini yapar. Ergenlik yıllarından itibaren Marksist Afro Amerikan Partilerinde, organizasyonlarında yer alan Mutulu, aynı zamanda doktordur. Bugün halen cezaevinde bulunan Mutulu hakkındaki suçlamalar oldukça kabarık. Bunlardan en büyüklerini saymak gerekirse 1981 yılında sigorta şirketi Brinks'in zırhlı aracından BLA için 1.6 milyon dolarlık soyguna karışması, bir diğer daha küçük çaplı zırhlı araç soygunu, iki banka soygunu, kız kardeşini hapisten kaçırma, iki polisin katli... Mutulu suçlamalardan bazılarını kabul etmiş olsa da büyük bir kısmını reddeder. Devrimcilik yaptığı yıllara geri dönecek olursak uzun bir dönem yeraltı hayatı yaşar. Bu yıllara Tupac'a babalık yaptığı yılları da eklediğimizde oldukça zorlu bir aile hayatının olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Aynı şeyi Afeni için de söylemek gerek tabii.

Mutulu aynı zamanda Tupac'ın da hayatında oldukça önemli bir figür, hatta kimilerine göre onun 'mentoru'dur. Cezaevinde verdiği bir röportajda şöyle söyle; “Tupac kesinlikle bir devrimciydi. 60'ların ya da 70'lerin devrimcisi değildi ama bir rapçi olarak kendi tarzının devrimcisiydi. (...) İnsanların şunu anlamasının önemli olduğunu düşünüyorum. Beğenin ya da beğenmeyin benim siyasi bir geçmişim var. Çok az kişinin anladığı bir şey varsa o da [Tupac'da] özgürlük mücadelesinin bir parçası, mirası ve bağı olduğudur. Aynı zamanda bunun hiç de kolay olmadığını anlamak gerekiyor. (...) Benim için de onunla olamamak kolay olmadı. Benim için hayatımı aileme değil de mücadeleye vermek kolay olmadı.”

Tupac'ın çocukluğu...

Aynı röportajın devamında Türkçe'ye 'haydut' ya da 'eşkıya hayatı' olarak çevrilen 'Thug Life' yasasını Tupac ile nasıl kaleme aldıklarından bahsediyor. 1990'ların başında Tupac cezaevindeki Mutulu ile görüşür. Karnındaki 'Thug Life' dövmesini  üzerine üvey babası onunla 'eğer sahiden haydut hayatıysa istediğin ben burada tonla haydutla birlikteyim' diyerek tartışır. Sonuç olarak kaleme alınan ve sokaklardaki 'çetelerin' yasalarını belirledikleri metni oluştururlar. Metin, Mutulu'nun da katkılarıyla uyuşturucu karşıtı ve yoksul varoş insanlarının huzurunu gözeten bir şekilde kaleme alınır.

TUPAC'IN BEYAZ 'KOMÜNİST' SEVGİLİSİ

Aile 'büyüklerini' elimizden geldiğince tanıdığımıza göre, 1996 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Tupac'ın siyasi mücadeleyle olan bağına değinelim. Afeni, oğlu ve kızıyla 1980'lerde Afro Amerikalıların yoğunlukla yaşadığı Baltimore'a taşınır, Tupac da burada liseye başladıktan bir süre sonra sanat lisesine geçiş yapar. Yeni okulunun dans departmanından beyaz bir öğrenci olan Mary Baldridge ile sevgili olurlar. Tupac gibi diğer siyah sınıf arkadaşları da Mary'den hoşlanmaktadır ancak, lise yıllarında yaşadıkları bu ilişki her ikisi içinde oldukça özeldir. Mary'nin babası Jim Baldridge, Maryland Komünist Partisi'nin başkanıdır ve onun ailesinin de mücadeleyle geçen bir yaşantısı vardır. Başka bir deyişle her ikisinin ailesel 'DNA'ları oldukça uyumludur. Mary ve Tupac çıkmaya başladıklarında Yo-No isimli mahallede silahlanmaya karşı bir kampanya için kapı kapı dolaşıp insanları toplantılara davet ederler. Derken ikisi de ABD Komünist Partisi'nin (CPUSA) gençlik yapılanması olan Genç Komünist Ligi'ne (YCL) katılır. Tupac öldürüldükten sonra YCL'nin Baltimore biriminin ismi Tupac Shakur Kulübü olarak değiştirilmiştir.

Hatta YCL, yakın bir tarihte Tupac'ın komünist partiye üyelik kartını sosyal medya üzerinden paylaştı.

'SADECE DEVRİMCİ OLMAK GEREKİYOR'

Ailenin Baltimore yıllarının ekonomik zorluklar içinde geçtiğini, Tupac'ın militan devrimci aile geçmişine kattığımızda, YCL üyeliğinin Mary yüzüden değil, Mary aracılığıyla olduğunu söylemek daha gerçekçi olacaktır. O dönem hayatını etkileyen sorunlara cevapları -daha sonra kendi adı verilecek olan- büroda aldığı eğitimde bulur. Ancak bu sözlerden ne Tupac'ın hayatı boyunca bir 'komünist' olduğu ne de onun siyasi açıdan kusursuz biri olduğu çıkarılmalıdır. Sadece dünyaca ünlü bir rap yıldızının ailesinde ve hayatında esen rüzgarların zaman zaman kendini gösterdiğini söyleyebiliriz. Örneğin MTV'ye verdiği bir röportajında şunları söylüyor:

“Burada çok fazla para var. Sokakta aç insan varken kimse piyangodan 36 milyon dolar falan kazanmamalı. Bu idealist bir şey değil bu gerçek ve bu aptallık. Aç insanlar varken Michael Jackson veya herhangi bir Jackson'ın milyon, bin veya yüzbin  milyar dolarının olması adil değil. Bunun mümkünatı yok, yok! Bu insanların uçakları varken diğerlerinin evleri, daireleri, donları, pantolonları olmaması doğru değil. (...) Ben hiç zengin olmayacağım demiyorum ama bu bir mücadele ve herkes hak ediyor. Ve bence bu insanlara ödeme yapmanın bir yolu var. Bence var. Sadece devrimci olmak gerekiyor. Alışılmışın dışında bir şey yapmak gerekiyor. Ya da tamam, biliyorum zenginsin, 40 milyar doların var ancak rica ediyorum birden fazla ev almaman mümkün mü? Sadece bir eve ihtiyacın var. Ve iki çocuğun varsa 2 odayla sınırlayabilir misin? Yani odasız birileri olduğunu bile bile neden 52 odan var? Bunlar bana çok anlamsız geliyor.”

'KABUS! İŞTE BEN BUYUM'

Tupac 'Thug Life Yasası'nı Marksist bir devrimci olan üvey babası Mutulu'yla birlikte yazdı ama hayatı bir rap yıldızının hayatıydı ve devrimciliği gerçekten de 'kendi alanıyla' yani rap'i ile sınırlıydı. Kişisel hayatına dair yapılabilecek kimi eleştiriler bizim konumuz değil; ancak Tupac farklılaşmasını kendisi de görebiliyor, eleştirebiliyordu. Rap müziğin belki de en büyük isminin şarkı sözlerinde ırkçılığa, sınıf mücadelesine, eşitsizliğe ve adaletsizliğe benzersiz bir ustalıkla, yer vermesi; günümüz rap dünyasının hayal bile edemeyeceği derecede bir aktivizm örneği.

Yaşam tarzının dönemin diğer devrimcilerinden çok farklı olmasına rağmen; doğumdan sonra ailesinden ve lise hayatından kazandığı kimi 'genler' çekinik de olsa, kimi şarkı sözlerinden göz kırpıyor. Kulak vererek Tupac'ın siyasi yolculuğunu noktalayalım:

“Bu halk kitleleri için, alt sınıflar içindir / Sizi terk edenlere, iş verilir, daha iyi yaşamlar verilir / Ama biz kısılı kaldık / Aşağılık hissetmek için ama üstün olan biziz / Bizi korkutan beynimizdeki zincirleri kırın / varlığımızı yok sayan bir bayrağa bağlılığınızı rehin verin (...) Amerika! Amerika! Amerik-k-ka [Buradaki 3 K harfi Ku Klux Klan'a bir gönderme] / Seni tecavüz, katliam ve suikastla suçluyorum / halkımı ezdiğin ve cezalandırdığın için / benim tarihimi benden çaldığın için (...) Önümde konulan metinlerde Malcom X yok, bunun nedeni ne? / Çünkü o tüm siyahları eğitmek ve özgürleştirmek için çabaladı. / Neden Martin Luther King her hafta önümdeki kitapta karşıma çıkıyor? / 'Eğer tokat yerseniz, diğer yanağınızı dönün' diye siyahlara söyledi. / (...) KABUS! İşte ben buyum / Amerika'nın kabusu. / Ben, senin beni yaptığın şeyim / Bana verdiğin nefret ve kötülüğüm. / Benim halkıma neler yaptığını hatırlatırcasına parlıyorum / dört yüz bilmem kaç yıldan beri. / Korksan iyi edersin / Kaçsan iyi edersin / Beni susturmaya çalışsan iyi edersin / Hah! Ama kaderden kaçamazsın / çünkü benim sıram geliyor / yükseldiğin gibi düşeceksin / ellerimden / (...) Yeni Afrika Panterleri, Amerika'nın kabusu / Mutulu Shakur, Amerika'nın kabusu / Assata Shakur, Amerika'nın kabusu.”

Kaynaklar ve daha detaylı bilgilerin yer aldığı adresler:

https://allthatsinteresting.com/assata-shakur

http://www.5harfliler.com/assata-shakur/

https://www.thenation.com/article/assata-shakur-not-terrorist/

https://femmagazine.com/feminist-theorist-thursdays-assata-shakur/

https://medium.com/refuse-to-cooperate/people-taking-charge-the-black-liberation-army-ba310ec66a12

https://2paclegacy.net/dr-mutulu-shakur/

http://mutulushakur.com/site/about/

http://mutulushakur.com/site/1992/08/code-of-thug-life/

https://keywiki.org/Tupac_Shakur

https://2paclegacy.net/lumumba-abdul-shakur-afenis-first-husband/

Back in the Day: My Life and Times with Tupac Shakur - Darrin Keith Bastfield