Trans bir çocuğun ebeveyni olarak neler öğrendim?

Bir trans birey olarak çocuğunuz medya ve dış dünyadaki olumsuzluklarla yeterince mücadele ediyor. Siz, evinizi güvenli bir alan haline getirin.

Google Haberlere Abone ol

Paria Hassouri*

2018 yılında, Los Angeles Onur Yürüyüşü’nde kızım ve kocamla yan yana sıcakta durmuş yürüyüşün başlamasını beklerken, boynumdan aşağı terler akıyordu.

Daha önceleri Onur Yürüyüşü’nde bir seyirciyken, bir gün kendi çocuğumun yanında yürüyeceğimi tahmin etmezdim; dudaklarını koyu bordo bir rujla boyamış, bir saç tokasıyla şimdi neredeyse omuz hizasındaki saçlarını geriye doğru yatırmış ve 'sevgi kazanır' yazılı gömleğine tutturduğu “O” (ing. She) yazılı iğnesiyle ışıl ışıl parlıyordu.

Kocama baktım ve gergin bakışlarına takılıp kaldım. İkimiz de bir elimizle pembe-mavi-beyaz çizgili trans onur bayrağını sallıyor ve diğer elimizle kızımızın elini tutuyorduk.

Bir çocuk doktoru olarak hastanede gezerken pembe-mavi-beyaz çizgili battaniyelere sarılmış yüzlerce yeni doğan bebeği incelemek için 15 yıldan fazla zaman harcadım. Buna karşın, ancak son zamanlarda trans onur bayrağının benzer bir desene sahip olduğunu öğrendim. Geçtiğimiz yıl öğrendiğim tek şey bu değildi. Bir çocuk doktoru ve üç çocuk annesi olarak, beni hazırlıksız yakalayacak birçok ebeveynlik senaryosu olabileceğini düşünmemiştim. Ancak kızımın bir trans birey olmaya karar vermesi beni gafil avlamıştı ve ilk yıl hatalarla dolu geçti. Aşağıda, öğrendiğim en büyük üç dersi paylaşacağım ve bu dersler beni daha iyi bir anne haline getirdi.

ÇOCUĞUNUZ İÇİN İYİMSER OLUN

Kızımız kararını paylaştığında, evimizdeki konuşmalar ağırlıklı biçimde olumsuz bir tondaydı: “Emin misin?.. Hayatın çok daha zor olacak ve ayrımcılığa maruz kalacaksın… Çok zekisin ve büyük bir potansiyele sahipsin ama bazı insanlar bunu görmeyecek... İş bulmakta zorlanacaksın… Kendini kanıtlamak için daha fazla çalışman gerekecek… Bir nefret suçunun kurbanı olabilirsin…”

Kocam ve ben kızımıza karşı bu ifadeleri her zaman doğrudan kullanmamış olsak bile, korku ve endişe tüm konuşmalarımızı kapladı ve evimizde genel olarak negatif enerji hakimdi. Bir gün kızımızı kanepede üzgün bir halde otururken bulduk; geleceği hakkında dehşete düşmüştük ve bunun tamamen bizim suçumuz olduğunun farkına vardık.

Hemen o anda karamsar olmayı bırakmaya karar verdik. Kızımıza, büyük kalbi, zekâsı ve aile desteği ile neler başarabileceği konusunda herhangi bir sınır olmadığını söyledik. Dikkatimizi trans bireylerle ilgili bütün bu olumsuz haberlerden başka bir tarafa çevirdik ve olumlu bir yöne bakmaya, hayatını dopdolu yaşayan ve bir fark yaratan trans bireylerle ilgili örnekleri öne çıkarmaya başladık. Üç çocuğumuzun da tüm kalbiyle tutkularının peşinden gitmesini beklediğimizi ve onun bir istisna olmadığını kendisine söyledik. Ve ne kadar olumlu konuşursak, ben de o kadar iyimser bir hale geldim.

Çocuğunuz medya ve dış dünyadaki olumsuzluklarla yeterince mücadele ediyor. Siz, evinizi güvenli bir alan haline getirin. Karamsar olmayın. Çocuğunuza, önünde uzun ve kısıtlı bir yol olduğunu söylemektense, ona parlak bir geleceği olduğunu, başarabileceği şeyler ya da kim olabileceği konusunda hiçbir sınır olmadığını ifade edin.

TRANS YA DA ‘GEÇİŞ AŞAMASINDA’ OLMAK TEK YÖNLÜ DEĞİLDİR

Bir çocuk doktoru olarak, cinsel kimlik veya trans sağlık hizmetleri hususunda resmi bir eğitim almasam da trans kimlik ve bunun ifade edilişi hakkında her şeyi bildiğimi varsayıyordum. Kızımın trans kimliğini sorguladım; zira, çocuklukta hiçbir işaret mevcut değildi. Her trans insanın kendisini aynı yaşta ya da aynı şekilde ifade etmediğini öğrendim. Trans kimlik çocukluk, ergenlik ya da daha sonrasında ortaya çıkabilir. Çocuğunuzun kendini ifade etme şeklinin anlayışınızla uyuşmuyor olması, trans kimliğinin geçerli olmadığı anlamına gelmez.

Bir kez çocuğumun cinsel kimliğini kabul ettikten sonra, geçiş aşamasında olmanın (ing ‘transition’/ç.n.) ne anlama geldiğine dair kendi fikirlerim gelişti. Burada devreye girdim ve kızım için geçiş aşamasında olması gerektiğini düşündüm biçimde çeşitli randevular ayarladım. Kızım tıbbi geçişe başlamak için istekli olsa da, bununla ilgili çok sayıdaki randevunun hızı zaman zaman ona ağır geldi. Geçiş aşaması, sosyal, tıbbi ve cerrahi seçenekleri ya da bunların bir karışımını içerebilir. Her trans birey var olan her müdahaleyi tercih etmeyebilir

Hayatımı, örneğin bazı günler bir pantolonlu takım ve diğer günlerde fırfırlı bir elbise giymek gibi, cinsiyetimi farklı şekillerde ifade ederek geçirdim. Çoğu gün makyaj yapıyorum ama bazı günler yapmıyorum. Cinsel kimlik bir seçim değil, cinsiyetimizi ifade etme biçimidir. Seçimlerinizi çocuğunuza dayatmayın veya cisgender gibi görünmelerine veya seslerini görünüşlerine uydurmalarına yardımcı olacak prosedürleri araştırmak isteyecekleri varsayımında bulunmayın. Amerikan Pediatri Akademisi’nin transseksüel ve 'gender diverse' çocukların kapsamlı bakımı hakkındaki ilk politika beyanı, “Öngörülen bir yol, sıra veya bitiş noktası olmadığını” vurgulayarak, birden çok alanı içeren bir yaklaşımı özetliyor. Onlara ne istediklerini sorun, onları dinleyin ve destek sunarken ve savunurken onların hızına ayak uydurun. İletişim kapılarını açık bırakın.

KORKUYA DEĞİL, SEVGİYE DAYALI KARAR VERİN

Korku, kocamla birlikte beni de aylar boyunca kararsızlık ve hareketsizlik nedeniyle adeta felce uğrattı ve sonrasında, çocuğunun ergenlik dönemine hazırlıksız yakalanan başka bir anneye ulaştım. Kendisini, Moth** adlı organizasyonun hikâye anlatımı etkinliğinde konuşurken duymuştum ve şaşkınlıktan kabule doğru uzanan yolculuğundan etkilenmiş ve ilham almıştım.

Trans bir çocuğu olsun veya olmasın, her ebeveynin yaşama geçirebileceği paha biçilmez bir ders verdi. Bana her karar noktasında, kendisine, korkuya mı yoksa sevgiye mi dayanarak karar verdiğini sormaya başladığını söyledi. Eğer kendinize şöyle soruyorsanız “Çocuğumun geçiş aşamasında bir sonraki adımı atmasına izin vermeli miyim?”, seçimi korku yaparsa cevabı şöyle olurdu: “Ya pişman olur ya da fikrini değiştirirse?” Buna karşın, seçimi sevgi yaparsa cevabı şöyle olurdu: “Bu, şimdi karşımda duran çocuk için doğru karar mı? Çocuğum bugün benden nasıl bir yardım bekliyor?”

Yapılan birçok araştırma, transseksüel gençleri kimlikleri konusunda desteklemenin zihinsel sağlıklarını önemli ölçüde güçlendirdiğini ve üç kata ulaşan intihar riskini, cisgender akranlarıyla aynı oranda azalttığını gösteriyor.

Çocuklarınız yeni doğduğunda, her dakika yükselen çığlıklarıyla tanışırsınız. Bırakın bu ebeveyn içgüdüsü sizi tekrar ele geçirsin. Başlangıçta, yaşlı akrabalarımın ve arkadaşlarımın tepkilerinin ailemi nasıl etkileyeceğine ilişkin kaygılarım da beni engelliyordu. Ebeveynlerim her ne kadar ilerici olsa bile, onların yaşı ve büyüdükleri muhafazakâr kültür göz önüne alındığında, toplumsal cinsiyet çeşitliliğinin anlayış düzeylerinin ötesinde kalacağından endişe duydum. Sonra fark ettim ki, başka birilerini koruma yükümlülüğünü üstlenmekten ziyade çocuğum için en iyi olan şeyi yapmak zorundaydım.

Bir çocuk doktoru olarak, daima, ebeveynlerin çocukları söz konusu olduğunda geniş aile ya da arkadaşlardan daha ziyade kendi inançlarına dayanarak karar vermelerini destekledim. Dünyada hiç korku ya da nefret yokmuş gibi düşünün ve kendinize hangi kararı vereceğinizi sorun. O halde bunu yapın. Bazen, işler gerçekten de bu kadar basit olabilir.

Çocuğunuzu büyüten siz misiniz, yoksa dış dünya mı? Yol gösterici nokta olarak sevgiyi seçin. Çocuğunuzu seçin.

Tran bir çocuğum olması, kalbimi ve aklımı hayal edilemeyecek şekillerde genişletti. Başka türlü tanışamayacağım insanları hayatıma soktu ve insan olmanın ne demek olduğuna ilişkin anlayışımı zenginleştirdi. En mühimi, bana koşulsuz sevginin gerçek tanımını ve anne olmanın ne demek olduğunu öğretti.

*Los Angeles’ta bir çocuk doktoru olan Dr. Paria Hassour, ‘Found in Transition: A Mother’s Evolution During Her Child’s Gender Change’ (Geçiş Yaparken Bulundu: Çocuğunun Cinsiyet Değişikliği Sırasında Bir Annenin Evrimi) adlı kitabın yazarıdır.

**Moth, New York merkezli, hikâye anlatımı sanatına ve zanaatına adanmış kâr amacı gütmeyen bir gruptur. 1997 yılında kurulan organizasyon, Amerika Birleşik Devletleri ve yurtdışında, genellikle önde gelen edebi ve kültürel kişilikleri içeren çok çeşitli temaları içeren hikâye anlatımı etkinlikleri düzenlemektedir.


Yazının orjinali NY Times sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)