Arap basınında bu hafta: Mısır, Suriye'ye asker gönderdi
Arap basının bu haftaki en önemli gündem maddesi, Mısır'ın Suriye'ye asker gönderdiği iddiasıydı. Suriye'deki Türk askerlerine yapılan saldırı ve Erdoğan'ın Avrupa Parlamentosu kararına yönelik açıklamaları da geniş yer buldu.
DUVAR - Arap medyası bu hafta Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin Suriye ile ilgili açıklamaları ve Mısır’ın Suriye’ye asker gönderdiği iddialarına geniş yer verdi. Suriye’deki Türk askerine yönelik saldırı ve bu saldırının perde arkası, Arap basınında bu hafta çokça tartışılan bir diğer önemli başlık oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AB ve mültecilerle ilgili açıklamaları da geniş bir şekilde yer aldı.
MISIR SURİYE’YE ASKER GÖNDERDİ Mİ?
Mısır ve Suriye arasındaki yakınlaşma son birkaç haftadır Ortadoğu gündemini meşgul ediyordu. Suriye İstihbarat Şefi Ali Memluk’un geçtiğimiz haftalarda Mısır’ı ziyaret edip Mısır İstihbarat başkanıyla görüşmesi, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını ortaya koymuştu. Görüşmede iki ülke arasında askeri ve istihbarat arasında işbirliği görüşülmüştü.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin, geçtiğimiz günlerde Portekiz kanalına verdiği demecinde, Suriye ile ilgili sarf ettiği sözler, Mısır-Suriye ilişkileri açısından yeni bir tartışma yarattı. Sisi, Mısır’ın önceliğinin ulusal orduları desteklemek olduğunu ifade ederek, Suriye ordusunu desteklediğini söyledi.
Sisi’nin bu sözlerinin yanı sıra, Assafir gazetesinin “Mısır’ın Suriye’ye 18 pilot gönderdiği” yönündeki haberleri tartışmaları daha da alevlendirdi. Konuyla ilgili başta Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi olmak üzere Mısırlı yetkililer, Suriye’de Mısır askeri olmadığını açıkladı. Ancak Assafir gazetesinde Muhammed Ballut imzalı haber iddialı bilgiler içermekte:
MISIR'IN ASKER GÖNDERMESİ SEMBOLİK DÜZEYDE KALMAYACAK
"Mısırlılar, Suriye’de olan biten karşısında elleri bağlı oturup uzaktan seyretmeyi bırakıp, Şam cephesinde ne olduğunu yerinde görmeyi ve Suriye’deki duruma tedrici bir şekilde müdahil olmayı kararlaştırdı. Bu ayın 12’sinden beri 18 pilotluk bir ekip Hama askeri üssünde faaliyet göstermekte. Bu pilotların Suriye’deki hava operasyonlarına katılıp katılmadıkları henüz net değil. Ancak pilotların Hama’daki üsse katılmaları, Mısır ve Suriye tarafından Mısır kuvvetlerinin Suriye’deki operasyonlara hızlıca entegre edilmesi yönünde bir karar alındığını gösteriyor. Çünkü Mısır ordusu seksenli yıllarda silahlanma yönünden Amerikan etkisine girmeye başladıysa da halen Rus yapımı silahlara sahip.
Suriye’deki bu birliğe Mısırlı 4 üst düzey subay öncülük etti. Bunun yanı sıra iki Mısırlı general, yaklaşık bir aydır Suriye Genelkurmay Başkanlığı’nda operasyonları takip ediyor. Gazeteye bilgi veren kaynaklar, bu iki generalin Suriye cephelerini gezdikleri ve bu cephelerde incelemede bulunduklarını belirtti. Bu cephelerin başında Kuneytra’daki Güney Cephesi, Dera ve Golan ile Suriye’yi ayıran çizgi geliyor.
Bu gelişmeler, Mısır ve Suriye arasında son birkaç haftadır sıklaşan görüşmeler neticesinde gerçekleşmedi. Aksine, bir yıldan fazla bir süredir iki ülke arasında ilan edilmemiş olan temasların bir ürünü. Suriye’deki Mısırlı askeri ekip ise, Suriye İstihbarat Şefi Ali Memluk’un bir günlük Kahire ziyaretinden üç hafta sonra geldi. Bazı kaynaklar, Mısır’ın Suriye’deki duruma müdahalesinin sembolik düzeyde kalmayacağı görüşünde. Bazı Suriyeli üst düzey kaynaklar ise Mısırlıların Suriye’ye askeri birlikler gönderme vaadinde bulunduğunu ve bunun için önümüzdeki 23 Ocak tarihinin önemli olduğunu söyledi."
MISIR, SURİYE’DE KİMİN YANINDA?
Mısır’da liberal çizgide yayın yapan Wefd gazetesinden Alaa Aribi, “Mısır’ın Suriye’de Askeri Var mı?” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, ülkesinin Suriye konusundaki duruşunu irdeledi:
“Öyle görünüyor ki, Mısır’ın Suriye konusundaki tutumu net değil. Bu tutum yerli ve yabancı, küçük veya büyük birçok ülkeye göre de şiddetli bir karışıklık arz ediyor. Mısır, kime karşı ve kimin yanında? Bunun tam anlamıyla kimse bilmiyor. Mısır, Suriye halkının taleplerini mi destekliyor, yoksa Beşar Esad’ın kalmasından mı yana? Esad’a desteği, ABD ve Suudi Arabistan’a karşı bir adım mı yoksa terör konusunda kendi güvenliğine duyduğu endişeden dolayı mı?
Cumhurbaşkanı Sisi, Portekiz kanalına verdiği demecinde, “Bizim önceliğimiz ulusal orduları desteklemektir. Mesela Libya’da topraklar üzerinde denetimin sağlanması ve aşırı unsurlarla mücadele etmek gibi. Aynısı Suriye ve Irak için de geçerli” dedi. Burada Suriye ordusunu mu kastettiği sorulduğunda ‘evet’ cevabını verdi. Peki bu desteğin niteliği ve hacmi ne? Cumhurbaşkanının bu sözleri açıklığa kavuşturmalı.”
SİSİ’NİN AÇIKLAMALARI VE ZAMANLAMA
Lübnan gazetesi Annahar’da Monalisa Farah adıyla yayınlanan makalede ise, Sisi’nin açıklamalarının zamanlamasına dikkat çekildi. Makalede, Mısır’ın Suriye konusunda her zaman için diğer Arap ülkelerinden farklı bir takındığı da kaydedildi:
“Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin açıklamaları zamanlaması açısından daha da önemli. Çünkü bu açıklamalar, Mısır ve Suudi Arabistan arasında gerginliğin devam ettiği bir zamanda geldi. Özellikle de Mısır’ın Suriye konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndei Suudi Arabistan yerine Rusya’nın karar tasarısını desteklemesinden sonra.
Ancak Sisi’nin açıklamaları yeni değil. Mısır, Suriye konusunda diğer Arap ülkelerinden farklı bir tutum takındı ve her zaman Suriye ordusunun yapısının korunması gerektiğini savundu. Mısır, daima bu sorunun diplomatik yollardan başka yollarla çözülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Sorunun çözümün diyalogdan geçtiğini savunan Mısır, Suriye Devleti'nin birliğini bozacak herhangi bir seçeneğe de sürekli karşı çıktı.
'SURİYE İLE ÇATIŞMANIN KAYBEDENİ ERDOĞAN OLUR'
Arap medyasında en çok takip edilen gazetelerden Rai Al Youm, Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan birliklere yönelik saldırıyla ilgili yayınladığı başyazıda dikkat çekici tespitlere yer verdi:
“Suriye hava kuvvetleri, Türk kuvvetlerini hedef alan hava saldırılarını Rus müttefikleriyle koordinasyon olmadan gerçekleştirmez. Zira Rusya, Suriye’deki önemli bir askeri unsur ve Türkiye’nin Suriye’de başlatmış olduğu operasyona karşı çıkıyor. ABD hükümet sözcüsünün açıklamalarına da bakacak olursak, IŞİD karşıtı koalisyon Türkiye’nin El Bab’a yönelik operasyonunu desteklemiyor. Bu da Suriye’deki krize müdahil olan iki büyük gücün, Türkiye’nin operasyonunu desteklemediği anlamına geliyor. Bu durumda önümüze çok önemli bir soru çıkarıyor: ‘Erdoğan giriştiği maceralarda ve askeri müdahalelerde neye dayanıyor?’
Türkiye’nin Rusya tarafından desteklenen Suriye ile yeni bir cephe açması, güvenliği ve istikrarı açısından yararına olmayacak. Böyle bir cephenin açılması, Türk ordusu açısından yeni bir yıpratma savaşı niteliğinde olacak. Çünkü Türk ordusu şu an hem içeride hem de dışarıda 'teröre' karşı başka cephelerde savaşıyor.
Suriye ile girilecek herhangi bir çatışmanın en büyük kaybedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Zira, Suriye hükümetinin böylesi bir çatışmada kaybedecek bir şeyi yoktur. “
SALDIRININ ARKASINDA RUSYA VE İRAN MI VAR?
Suudi Sharq Al Awsat gazetesi de, bu saldırının arkasında sadece Suriye rejiminin olmadığını ve rejim müttefikleri Rusya ve İran’ın da işin içinde olduğunu iddia etti:
"Suriye hava kuvvetlerinin Halep’in kuzeyindeki El Bab bölgesinde Türk kuvvetlerine yönelik saldırısı, sadece Suriye rejiminin Türkiye’nin operasyonuna karşı bir cevabı niteliğinde değildir. Aksine bu saldırının birçok yüzü vardır. Saldırının ardında Suriye rejiminin müttefikleri Rusya ve İran vardır. Bu gelişme sahadaki dengeleri de alt üst edebilir. Örneğin El Bab operasyonu, Rakka ve bunlardan sonrası.
Konuyu yakından takip edenler, Türkiye’nin bu saldırıyla verilmek istenen mesajı göz ardı etmediği ancak buna karşı da elleri kolları bağlı durmayacağı konusunda hemfikir. Şarq Al Awsat’a bilgi veren Fırat Kalkanı Harekatı’ndan bir komutan, ‘Türkiye’nin bu saldırıya karşı cevabı dengeli ancak acı verici olacak. Ancak bu cevabın hacmiyle ilgili kimse herhangi bir kehanette bulunamaz. Karşılığın verileceği mekân da Türk yönetimine bağlı’ dedi."
ERDOĞAN, AVRUPA'YA KARŞI MÜLTECİ KARTINI ÇIKARDI
Avrupa Parlamentosu’nun, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili tavsiye kararından sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamalar, Arap basını tarafından dikkatlice izlendi. Sada Elbalad adlı Mısırlı haber sitesi Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili, “Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’na karşı mülteci kartını çıkardı” yorumunu yaptı.
Söz konusu haber sitesinin konuyla ilgili görüşüne başvurduğu uzmanlardan Enes Elkasas, Erdoğan’ın bu tehditlerinin uygulamaya konması durumunda çok büyük bir tehlikenin ortaya çıkacağını ve bunun Avrupa’nın kontrolünden çıkacağını ifade etti.
Sharq Al Awsat gazetesi ise Erdoğan'ın sözlerini “Mülteci kartı… Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı silahı” yorumuyla verdi.