Çin'de 200 avukat gözaltında kayıp

Çin'de 200'den fazla avukat gözaltında kaybedildi. Gözaltına alınan sadece 13 avukat tahliye edildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Çin'de bir sene içinde 200'den fazla insan hakları aktivisti avukat, gözaltında kaybedildi. Uluslararası Af Örgütü'nün verilerine göre ise 248 avukat ve insan hakları eylemcisi hedef alınmış durumda. 3 kişi devleti yıkma suçlamasıyla tutuklandı, 9 kişi mahkeme bekliyor, 13 kişi salıverildi. Salıverilen avukatlardan biri yurt dışına kaçtı.

Kaçmamış olan birçok avukat  devlet tarafından tehdit edilmiş sindirilmiş durumda. BBC'nin 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle paylaştığı habere göre dışarıdaki avukatlara özellikle yabancı basınla konuşmamaları yolunda telkinler yapılıyor. Avukatlardan sadece bir tanesi daha önce üzerinde çalıştığı mağdurların davasına dönebildi.

BM'YLE ÇALIŞAN AVUKATTAN HABER ALINAMIYOR

İnsan hakları avukatlarına yönelik gözaltı dalgası hâlâ devam ediyor. En son bu yıl 21 Kasım'da gözaltına alınan Jiang Tianyong'dan hâlâ haber alınamıyor. BM gözlemcileri, Tianyong'un işkence gördüğü endişesini paylaşıyor. BM İnsan Hakları ve Aşırı Yoksulluk özel rapörtörü Philip Alston, Guardian gazetesine verdiği demeçte kendisinin Çin ziyareti sırasında Jiang'ın kendisine yardımcı olduğunu, bu yüzden bir misillemeye maruz kalmış olabileceğinden endişe ettiğini ifade ediyor.

EVRENSEL DEĞERLER KAFA BULANDIRIR

Almanya haber ajansı DPA hâlâ herhangi bir suçlama yapılmaksızın gözaltında tutulan Li Heping'in ailesine özel insan ödülü hakları vermişti. Bunun ardından Çin hükümeti, Fransız ve Alman diplomatlara yönelik dava açtı. Çin'de avukatlara yönelik devam eden cadı avı 1989'daki Tiannamen meydanı olaylarından beri gerçekleştirilmiş olan en büyük sindirme operasyonu olarak anılıyor. Hükümetin 2013 yılında yayınladığı 9 Numaralı Bildiri adı verilmiş olan belgede evrensel değerlerin teşvik edilmesini kafa karıştırıcı ve aldatıcı olarak nitelendiriyor. Çin'de 2012 yılında işbaşına gelmiş olan cumhurbaşkanı  Xi Jinping'in yeni dönemde öngördüğü hedeflerden biri de "istikrarın korunması" olarak belirlenmişti. Cumhurbaşkanı Xi'nin, bu uğurda muhalif olarak bilinen aydınlara ve avukatlara yönelik kitlesel bir itibarsızlaştırma ve cezalandırma kampanyası başlattığı iddia ediliyor. (DIŞ HABERLER)