ABD kamuoyuna çağrı: IŞİD'den sonra terk etmeyin
Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi'nin dış temsilcisi Sinem Muhammed New York Times'a yazdı. Muhammed ABD'den, Rakka'nın IŞİD'den temizlenmesi sonrası Suriyeli Kürtleri desteklemeye devam etmesini istedi.
DUVAR - ABD'nin IŞİD'le savaşta YPG'ye doğrudan ağır silah yardımı yapma kararının ardından, gözler Rojava'ya çevrilmiş durumda. Rojava'nın da içinde yer aldığı Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi'nin dış temsilcisi Sinem Muhammed, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde, New York Times gazetesi için bir makale kaleme aldı. Muhammed, 'IŞİD'i yenilgiye uğrattıktan sonra bizi terk etmeyin' başlıklı makalede, ABD Başkanı Donald Trump ve Amerikan kamuoyuna seslendi.
'BİZİM YANIMIZDA DURACAK MISINIZ?'
"Askeri yardım için müteşekkiriz fakat bu, kalıcı barışı sağlamak için yeterli olmayacaktır. Dolayısıyla Trump yönetimine, Kongre'ye ve Amerikan halkına, barışa giden yol olarak federal bir Suriye'nin yanında olmaları çağrısı yapıyoruz" diyen Muhammed, şu ifadeleri kullandı:
"Bizi diplomatik olarak tanımanızı, barış müzakerelerine dahil etmenizi ve Rakka'nın özgürleştirilmesinden sonra bile burada inşa ettiğimiz şeyin Türkiye tarafından yok edilmesi girişimlerini engelleme sözü vermenizi istiyoruz. Kısacası, IŞİD'i yenilgiye uğratmak ve Suriye için demokratik bir gelecek yaratmak adına bir neslini feda eden bir halk olarak, şunu soruyoruz: Bizim yanımızda duracak mısınız?
Makalenin tercümesi şöyle:
'ASKERİ YARDIM IŞİD'E KARŞI HAYATİ ÖNEMDE'
Trump yönetiminin Suriye Demokratik Güçlerinin omurgasını oluşturan Kürt erkek ve kadınları doğrudan silahlandırmaya başlayacağını ilan etmesiyle, Kuzey Suriye'de toy bir demokrasiyi ayakta tutmaya çalışan bizler nihayet umutlandık. Söz konusu güçler, Amerika'nın IŞİD'le savaşta en kıymetli ve etkili müttefikleri.
Milislerimizin IŞİD'le savaştığı ve zorlu koşullara rağmen, ağır silahların yokluğunda zaferler kazandığı son üç yılda bu, bizim tekrar tekrar talep ettiğimiz bir şeydi. Cihatçıları istikrarlı biçimde kilometrelerce gerilettik; Rakka'da yenilginin eşiğine getirdik. IŞİD, sözde başkentinden kolayca vazgeçmeyecektir. Bu askeri yardım, işi bitirmek için hayati önem taşıyacak.
Fakat Başkan Trump önümüzdeki hafta Suriye ve kendi ülkesindeki Kürtlerin dostu olmayan Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmeye hazırlanırken, Amerikan Başkanı'ndan ve halkından, Kürtlerin bu mücadeledeki devasa fedakârlığını ve Kuzey Suriye'de, Rojava adıyla bilinen bölgedeki benzersiz demokratik sistemin önemini unutmamalarını istiyoruz.
'ABD ERDOĞAN'I SESSİZCE İZLEYECEK Mİ?'
Biz IŞİD'le savaşıyoruz çünkü doğru olanı bu fakat zaferlerimiz için büyük bedeller ödedik. Savaşta binlerce genç erkek ve kadını kaybettik; ve Rakka'da yüzlercesinin daha öleceğini biliyoruz. Bu savaşı kazandığımızda, Amerika Türk baskısına boyun eğecek ve bizi bu fedakârlığa rağmen terk mi edecek?
Türkiye son haftalarda sınır ötesi hava saldırıları düzenleyerek, görevleri IŞİD'e direnmek olan onlarca savaşçımızı öldürdü. Bu durum, bize yardım etmek için burada bulunan Amerikan güçlerinin bir dayanışma adımı olarak ve barışı temin etmek için sınıra gitmesine yol açtı. Fakat Rakka özgürleştirildikten ve ABD yoluna devam ettikten sonra ne olacak? Eğer Erdoğan sınırı geçme ve kendi rejiminin Kürtleri de kapsayan çoğulcu bir demokrasinin yanı başında olmasını tahammül edememesi nedeniyle Rojava'yı yok etme tehditlerini hayata geçirirse, Amerika sessizce izleyecek mi?
'BİZ, PKK DEĞİLİZ'
Türkiye'nin Rojava'ya karşı düşmanlığı, kendi Kürt nüfusuyla uzun zamandır devam eden ihtilafından kaynaklanıyor. Erdoğan bizim, Türkiye'nin on yıllardır savaştığı Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye'yi tehdit edebileceği bir Kürt milliyetçisi bölge kurmayı amaçladığımızı iddia ediyor.
Fakat bizim amacımız bir Kürt devleti değil. Şu an çok etnili Suriye Demokratik Güçleri'yle birlikte savaşan YPG ve YPJ, PKK değil. Ve, güçlü bir düşman olan Türkiye'yle çatışmaya izin vermek, bizim Suriye'de federal bir yerel demokrasi sistemini ilerletmek açısından çıkarlarımızdan çok uzak. Türkiye için en iyi çözümün, kendi topraklarındaki Kürt gruplarla barış görüşmelerini yeniden başlatmak ve güneyinde istikrarlı bir komşuya sahip olmanın, mezhepçi kaostan daha iyi olduğunu kabul etmek olduğunu düşünüyoruz.
IŞİD'le (Türkiye'yle değil) savaşmayı amaçladığımız gibi, aynı zamanda Arap, Kürt, Asuri, Türkmen ve diğer etnik grupların bu çeşitlilik içeren bölgeyi birarada yönetebileceği, kadınların ve erkeklerin eşit söz hakkında sahip olabileceği, hukuk tarafından korunduğu bir demokrasi ve eşiti kapsayıcı bir toplum için de savaş veriyoruz. Özgürleştirdiğimiz tüm kentlerde, nüfusun çoğunluğu Kürt olsun veya olmasın, bölge sakinlerine kendi demokratik yerel yönetimlerini kurma fırsatını tanıdık.
'DEMOKRATİK BİR MODEL SUNUYORUZ'
Her sağlıklı siyasi sistem gibi bizim demokrasimizin inşası da hâlâ devam devam ediyor. Mükemmel olduğumuzu iddia etmiyoruz. Diktatörlükte büyüyen insanların gerekli taviz ve işbirliği alışkanlıklarını edinmesi zaman alır. Fakat biz aynı zamanda, bizim sistemimizin federal bir Suriye için yaşayabilir bir model sunabileceğine inanıyoruz. Olabildiğince yerel tutulacak böyle bir sistem, bu sonu gelmeyen savaşın uzamasına yol açan etnik ve dini ayrışmaların tedavi edilmesine yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, Türkiye'nin baskısı nedeniyle ABD'nin bizim temsilcilerimizle hiçbir siyasi ilişkisi yok. ABD, Cenevre'de Suriye'nin geleceği konusunda başlayacak olan BM görüşmelerinden dışlanmamızı da engelleyemedi. Dahası, Irak be Türkiye sınırlarında yıkıcı bir ablukanın acısını çekiyoruz; hayatta kalmamız ve yeniden inşa için hayati önem taşıyan temel malzemeleri edinemiyoruz.
'ABLUKANIN KALDIRILMASINI SAĞLAYIN'
Savaşçılarımız eşitlik ve demokrasi değerleri için hayatlarını her gün tehlikeye atıyor. Askeri yardım için müteşekkiriz fakat bu, kalıcı barışı sağlamak için yeterli olmayacaktır. Dolayısıyla Trump yönetimine, Kongre'ye ve Amerikan halkına, barışa giden yol olarak federal bir Suriye'nin yanında olmaları çağrısı yapıyoruz. Hem yeniden inşa, hem de aralarında Rojava'ya yerleşen yüz binlerce sığınmacının da bulunduğu insanların karnını doyurmak için ihtiyaç duyduğumuz malzemelerin tedariki konusunda, Irak'taki Kürt yönetimini ablukayı kaldırmaya ikna etmek için yardımınızı istiyoruz.
Ve sizden, bizi diplomatik olarak tanımanızı, barış müzakerelerine dahil etmenizi ve Rakka'nın özgürleştirilmesinden sonra bile burada inşa ettiğimiz şeyin Türkiye tarafından yok edilmesi girişimlerini engelleme sözü vermenizi istiyoruz. Kısacası, IŞİD'i yenilgiye uğratmak ve Suriye için demokratik bir gelecek yaratmak adına bir neslini feda eden bir halk olarak, şunu soruyoruz: Bizim yanımızda duracak mısınız?