Arap basınında geçen hafta: Katar-İran ilişkileri açığa çıktı

Google Haberlere Abone ol

Mısır’daki Kıpti Hıristyanlar’a yönelik IŞİD tarafından düzenlenen terör saldırısı bu hafta Arap basınının en fazla dikkatini çeken gelişmelerden biri oldu.

Mısır medyasına göre 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırı, son dönemlerde Kıptiler’i hedef alan terör eylemlerinin artmasından dolayı yine çok fazla ses getirdi. Mısır ordusunun bu terör eyleminden sonra Libya’daki cihatçı gruplara yönelik başlattığı hava operasyonu da önemli ölçüde dikkat çekti.

Katar Emiri’ne ait olduğu belirtilen açıklamalardan sonra Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasında başlayan gerilim bu hafta en sık işlenen başka bir gündem başlığı oldu. Katar ve başta Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında adeta bir “medya savaşı” başladı.

IŞİD YİNE KIPTİLER’İ HEDEF ALDI

Mısır’da Cuma günü Kıpti Hıristyanlar’a yönelik düzenlenen ve 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırı Arap Dünyası’nda haftanın en önemli gelişmelerinden biriydi.

El Minya kentinde bir manastırı ziyarete giden Kıpti Hıristyanları taşıyan otobüse açılan ateş sonucu 28 kişi hayatını kaybederken 25 kişi de yaralandı. Saldırıyı terör örgütü IŞİD üstlendi.

Mısır, son zamanlarda IŞİD terör örgütünün, ülkedeki en büyük dini azınlığı olan Kıpti Hıristyanlar’a yönelik intihar saldırılarıyla gündeme geliyor.

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Kahire’de bir Katedrali hedef alan IŞİD, geçen Nisan ayında ise İskenderiye ve Tanta kentlerinde iki kiliseye yine intihar saldırısı düzenlemişti. Saldırılarda onlarca vatandaş hayatını kaybetmişti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi son olarak yaptığı açıklamada, Mısır ordusunun Libya’daki cihatçıların mevzilerine yönelik hava saldırıları gerçekleştirdiğini ifade etti. Mısır Hava Kuvvetleri’nin bu operasyonuna Mısır yönetiminin müttefiki olan General Halife Hafter’e bağlı kuvvetler de destek verdi.

Sharq Al Awsat gazetesi, IŞİD’in Kıptilere yönelik son saldırısıyla ilgili yayınladığı haberde, terör eyleminin bu sefer bir intihar saldırısı şeklinde olmadığına dikkat çekerek, “IŞİD’ın Mısır’daki eylemlerinde strateji değiştirdiğine” dikkat çekti.

'SİYASAL İSLAM’LA MÜCADELE ŞİDDETLENECEK'

Rai Al youm gazetesi hafta sonunda yayınlanan başyazısında, Mısır’ın Libya’daki hedeflere yönelik hava bombardımanını ele aldı:

“Mısır hava kuvvetlerinin Libya’nın Derne kentindeki radikal cihatçı gruplara yönelik operasyonu, Mısır yönetiminin terörle mücadele konusunda ciddi bir stratejik değişimi gösteriyor. Bu yeni strateji, terörle mücadele alanının genişlediğine ve Libya’nın terörün birinci finansmanı ve lojistik destek kaynağı olduğunun kabul edilmesi anlamına geliyor.”

Gazete, Mısır yönetiminin, Kıptiler’e yömnelik El Minya kentindeki terör eyleminden sonra Siyasal İslam’la mücadelesini şiddetlendireceğinin de altını çizdi:

“Mısır yönetimi, El Minya kentinde Kıptiler’e yönelik düzenlenen terör saldırısından sonra, siyasal İslam’la olan savaşını daha da şiddetlendirecek. Özellikle de bu ve buna benzer terör saldırılarıyla bir bağı olmadığını ve hatta bu saldırıları kınadığını açıklayan Müslüman Kardeşler örgütüyle.”

'MANCHESTER SALDIRISI VE TRUMP’IN ORTADOĞU ZİYARETİ'

Geçtiğimiz hafta İngiltere’nin Manchester kentinde bir konser salonunun girişinde düzenlenen ve IŞİD ‘in üstlendiği terör saldırısı, Arap basınında önemli yer buldu.

BAE El Beyan gazetesinde Muhammed Yusuf imzalı yazıda, saldırının ABD başkanı Trump’ın bölgeye yaptığı ziyaretle ilişkilendirilmesi dikkat çekti:

“Dünyanın 3’te birinin Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ta toplanıp terör eylemleri ve uluslararası radikalizme karşı mücadelede sağlam bir irade ortaya koyulmasından sonra, terör buna karşılık vermek için bir gün dahi bekleyemedi. Bu saldırıyla beraber terör dünyaya, ‘biz halen güçlüyüz’ mesajı vermek istemiştir.”

'AVRUPA GÜVENLİK POLİTİKALARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ'

Mısır El Shorouk gazetesinden Sameh Fevzi ise, bu saldırının ardından kalem aldığı makalede, “bu saldırının Avrupa’nın terörle ilgili siyasetini gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyduğunu” ifade etti:

“Manchester’da bir konserin bitimi sırasında, konsere katılanların salonu terk etmeleri esnasında düzenlenen bu korkunç saldırı, salonun girişine bir bombanın yerleştirilmesiyle veya intihar saldırısı şeklinde düzenlenmiş olabilir.

Ancak bu saldırının ardından birçok nokta göze çarpıyor. Bunlardan bir tanesi terörün Avrupa’nın önemli ve büyük kentlerinde ne derece yayılmış olduğu. Bu da terörle mücadelede yardımlaşmanın sadece Avrupa bazında değil, aksine uluslararası bazdaki önemine işaret ediyor. Saldırıdan sonra öne çıkan bir diğer önemli husus ise, Avrupa’nın güvenlik konularında izlemekte olduğu politikaların tekrar gözden geçirmesi gerektiğidir.”

KÖRFEZ-KATAR MEDYA SAVAŞI

Geçtğimiz hafta Arap Dünyası’nda yaşanan ne önemli gelişmelerden biri de Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasında yaşanan gerilim oldu.

Katar Emiri Şeyh Temim’e ait olduğu belirtilen ve Şey Temim’in “İran’ı İslami bir güç” olarak tanımladığı ve Hizbullah ile İhvan hareketini öven ifadelerin bulunduğu açıklamalar, bu hafta bazı Arap basın kuruluşlarında yayınlandı.

Katar yönetimi ise kendisine yönelik bir medya savaşı yürütüldüğünü ve bu medya savaşı çerçevesinde Katar Haber Ajansı’nın hacklendiğini açıklaması gerilimi düşürmedi.

Özellikle Suudi Arabistan ve BAE’nin medya organlarında Katar’a yönelik suçlamalar devam etti. Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi ülkeler, Katar’a ait basın organlarına erişimi engelleme adımı tansiyonu daha da yükseltti.

Lübnan’da yayınlanan Al Akhbar gazetesi yaşananları “Körfez-Katar” savaşı olarak nitelendirdiği haberinde, bu krizin daha da büyüyeceğine dikkat çekti.

'YAŞANAN KRİZİ İTTİFAKLARIN KIRILGANLIĞINI GÖSTERİYOR'

Rai Al Youm gazetesi genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan ise, Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasında yaşananların bölgedeki ve özellikle Körfez ülkelerindeki bölünmüşlüğü ortaya serdiğini belirtti:

“Katar ve Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır gibi ülkeler arasında yaşanan kaos, bölgede ve özellikle de Körfez ülkelerindeki bölünmüşlüğü gözler önüne seriyor. Bu durum diğer taraftan bölgesel ittifakların kırılganlığını ve bu ittifaklardaki değişimleri de gösteriyor.”

Atwan yazısında, El Cezire Televizyonu başta olmak üzere büyük bir medya imparatorluğuna sahip olan Katar’ın, bu krizde Suudi ve BAE medyası karşısında geri adım attığına ve bu yüzden Katar Haber Ajansı’nın hacklendiği şeklinde açıklama yaptığına da dikkat çekti.

'KATAR – İRAN İLİŞKİLERİ AÇIĞA ÇIKTI'

Suudi Okaz gazetesi ise, Katar’ın “gerçek yüzünün görüldüğünü ve İran rejimi ile stratejik ilişkilerinin açığa çıktığı” şeklinde bir iddiada bulundu.

Bir diğer Suudi gazetesi El Cezire yazarlarından Halit El Malik, Katar’ın Şeyh Temim’e ait olduğu öne sürülen açıklamaların Katar tarafından yalanlanması ve Katar Haber Ajansı’nın hacklendiği şeklindeki açıklamaları ele aldığı yazısında, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır gibi ülkelerin Katar’a yönelik bakış açılarını yansıtan ifadeler kullandı:

“Katar Haber Ajansı’nın hacklendiği yönündeki iddialar, Şeyh Temim’in açıklamalarıyla ilgili belirsizliği gidermek için yeterli değil. Hatta ajansın hacklenmediği yönünde de ciddi şüpheler var. Bu iddia sadece içine düşülen çıkmazdan çıkmak için ortaya atıldı. Genelin kanaatine göre, Şeyh Temim’in kullanmış olduğu ifadeler, Katar’ın mevcut siyasetini yansıtıyor.”

'İVANKA’DAN SUUDİ SAVUNMA BAKANI’NA ÖVGÜLER'

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu gezisi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette Arap basının en fazla dikkatini çeken konulardan biri İvanka Trump oldu.

Suudi Arabistan’ın el Ryadh gazetesi, İvan’ka Trump’la yaptığı röportajda, İvanka Trump’ın, Suudi Arabistan’ın genç savunma bakanı ve ikinci veliaht Prens Muhammed Bin Selman’a övgüler yağdırdığı belirtildi.

Gazeteye göre Bin Selman’ı Suudi gençlerinin değişimi için iyi ve etkili bir örnek olarak tarif eden İvanka Trump, Bin Selamn’ın 2030 hedeflerini Suudi Krallığı’nın geleceği için nitelikli bir hedef olduğunu ifade etti.

Daha önce Suudi Arabistan’ın kadın haklarıyla ilgili kat ettiği mesafenin kayda değer olduğunu söyleyen İvanka Trump, sosyal medyadan büyük tepki toplamıştı.