Yunanistan siyasetinde yargı krizi

Komşu Yunanistan'da, binlerce hakim ve savcı hükümeti yargıya müdahale etmekle suçladı. Krizin sebebi, bir dilbilimcinin radikal sol bir örgütle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 13 yıl ceza alması. Hükümet, kanıtların yetersiz olduğu görüşünde...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yunanistan, cunta yönetiminin bitişinin ve demokrasinin yeniden tesisinin 43'üncü yıldönümünde, hükümetle yargı arasında bir krize gömüldü. Binlerce üyesi bulunan Hakim ve Savcılar Birliği, SYRIZA -Anel hükümetinden bazı kararlar konusunda gelen eleştirilere sert bir bildiriyle yanıt verdi.

Bildiride yargı bağımsızlığına ve kuvvetler ayrılığı ilkesine vurgu yapıldı; "Bakanlar ve milletvekilleri Türkiye ile Polonya örneğini izleyerek her gün temelsiz suçlamalar yöneltiyor, Yunan adalet sisteminin prestijine zarar vermeye çalışıyorlar" denildi.

'ADALET HÜKÜMET MEKANİZMASI DEĞİLDİR'

Bildiride, "Yunan halkı, kontrolsüz bir biçimde yönetmek isteyen açgözlü bir yöneticinin yarattığı tehlikeyi anlayabiliyor" ifadeleri kullanıldı; hükümete şu sözlerle yüklenildi: "Uzun zamandan beri sistematik ve metodolojik bir şekilde, adaletin tümüyle kontrol altına alınıp yönlendirilmesi hedefleniyor. Bu şekilde adalet bağımsız bir merci olarak değil, bir hükümet mekanizması olarak işleyecek."

Hakimler şöyle devam etti: "Bakan ve vekiller her gün, hakim ve savcıların aleyhinde olan, hiçbir temeli bulunmayan suçlamalarda bulunuyor. Adaletin karizmasını aşındırmayı hedefliyorlar. Bu şekilde onu daha kolay kontrol altına alabilecekler; meşruiyetin ve kamu menfaatinin yegâne savunucusu olarak görünecekler. Hakimleri kovuşturma ya da kanun tasarıları yoluyla, adaletin bağımsızlığını yok eden Türkiye ve Polonya örneğini takip ediyorlar”.

DEMOKRASİ ETKİNLİĞİNDE GERİLİM

Adalet sistemiyle hükümet arasında patlak veren 'savaş' dün akşam Atina'da demokrasinin yeniden tesisini anma etkinliğine de yansıdı. Etkinlikte, hükümet üyeleriyle muhalefet temsilcileri arasında gergin bir atmosfer oluştuğu gözlendi.

Muhalefet partileri de yargıç ve savcılara sahip çıkarak  hükümet kanadına sert sözlerle yüklendi. Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi, Çipras hükümetine 'yargıya müdahaleden bir an evvel vazgeçme' çağrısı yaptı. Yeni Demokrasi'nin bu çıkışını Pasok ve Potami gibi muhalefet partileri de paylaştı.

NE OLMUŞTU?

Taraflar arasındaki tartışma, 29 yaşındaki bir dilbilimcinin Yunanistan'ın en aktif radikal sol örgütlerinden Ateş Hücreleri Komplosu'yla bağlantılı olduğu gerekçesiyle 13 hapis cezası alması sonrası patlak verdi. Davada polis, adı sadece Irianna olarak verilen sanığın parmak iziyle 2011'de bulunan örgüte ait silahlar arasında 'kısmi' eşleşme bulunduğunu savunmuştu.

Irianna ve avukatları suçlamaları reddedip 'kısmi' parmak izlerinin yeterli kanıt olmadığını savunurken, karara karşı ay başında düzenlenen protesto gösterilerine Başbakan Aleksis Çipras'ın partisinin bazı üyeleri de katılmıştı. SYRIZA'lı bazı bakan ve vekiller kararı açıkça eleştirmişti. Bu kişiler arasında, Adalet Bakanı Stavros Kontonis de bulunuyordu.