Mükemmel yapay zeka yapacak kadar zeki miyiz?
Yapay zekalar, doğru-yanlış, iyi-kötü, önemli-önemsiz yargılarını insanlardan öğrendiklerinden, "insanlar kadar aptal olacaklardır" diyor bilim kurgu yazarı Banks. Birçok buluş için aslında aynı sonuç geçerli.
KÖLN - Geçtğimiz hafta Facebook'un tasarladığı sohbet robotlarının (Bob ve Alice) kendi aralarında, onlara yüklenen programın dışında bir dil geliştirmelerinin ardından, durumu fark eden Facebok mühendislerinin meseleyi tam anlayamamaları üzere (hatta bazı yerlerde "korktuklarından dolayı" yazıldı), sohbet robotlarının fişlerini çektikleri haberi dünyanın birçok yerinde gündem oldu.
Kimileri bu durumun basına yansımasının arkasında sohbet robotu tasarımcılardan Elon Musk'ın olduğunu paylaştı. Çünkü yapay zeka konusunda Mark Zuckerberg ile Musk arasında görüş ayrılığı olduğu ve Musk'ın kendi endişelerini kamuoyuna taşıyabilmek için bu durumu kullandığı da iddia ediliyor. Zuckerberg ve Musk üzerinden tekrar gündeme yapay zekalrın insanlığı tehdit edici olup olmadığı geldi.
Facebook tasarımcılarından Elon Musk gibiler için bilimkurgu romanları sadece edebi bir tür değil, aynı zamanda olası geleceklerin somut olarak tasvir edilmesidir. Musk gibi bilim kurguyu gelecek tasarımı olarak görenler, kendilerine, bu çeşitli senaryolardan, insanlar için en uygun olanı seçip gerçekleştirmeyi görev edinmişler. Bu yüzden Musk'ın şirketleri elektrikli araçlar üretiyor ve Mars'ta iskanı sağlayacak bir füze tasarlıyorlar. Musk'ın kendisi bilim kurgu ile gerçek bilim arasındaki ilişkiyi kuran, hatta bizzat hayata geçiren biri olarak yapay zeka alanında yapılacak her türlü ilerlemenin tehlikeli olabileceği konusunda uyarıyor.
Facebook kurucusu Mark Zuckerberg de, Elon Musk kadar bilim kurgu sevenlerden. Yazar Iain M. Banks'ın 'The Culture' serisinden "A Player of Games" romanı ikisinin de ortak sevdiği bir kitap: Bu seri uzayda, gezegenlere veya yıldız sistemlerine bağlı olmadan serbestçe "yüzen" yaşam alanları ve içine ülkeler sığabilecek kadar büyük uzay gemileriyle dolaşan bir toplumdur 'The Culture'. İnsanlar, uzaylılar ve yapay zekalar bu topluluğun üyeleridir. Yapay zekalar gündelik işlerin çoğunu hallederken, biyolojik bireyler sadece istediklerinde, istedikleri işleri yapıyorlar. Herhangi bir yükümlülükleri olmadığı gibi, istedikleri herhangi bir şeyi de istedikleri kadar elde edebiliyorlar. Hikayelerde genelde işlenen konu kültür şoku ve bunun üstesinden gelip, yeni topluma uyum sağlayan karakterlerin başlarından geçenler. Kurgulanan bu dünyada insanlar istedikleri kadar yaşayabiliyorlar, gezegenler arası seyahat edebiliyorlar. Tüm bu ortamı yapay zekalar sağlıyor. Romanlarında yapay zekaları kullanan Banks, yaşanılacak mükemmel bir dünya yaratıyor ve hala küçük düşünen, hırslı, agresif varlıklar olan insanları bu gezegene yerleştiriyor. Yapay zekaların yarattığı neredeyse mükemmel bu dünyanın olabileceğine Zuckerberg inanıyorken, Musk'ın bu konuda şüpheleri var.
Tesla şirketinin kurucularından Elon Musk, süper zeki makinalar karşısında temkinli: Temmuz ortalarında ABD'de tüm valilerin katıldığı bir konferansta uyarılarda bulunan Musk, konuyla ilgili olarak "Sokaklarda insanları öldüren robotlar görülmediği sürece, kimse bu konuyu ciddiye almayacaktır, çünkü şu anda her şey çok soyut geliyor" dedi.
Musk'a karşın Zuckerberg, yapay zekalar konusunda oldukça iyimser ve dünyanın yok olacağına ilişkin senaryoları anlamadığını söylüyor. Bu uyarıları olumsuz ve sorumsuzca buluyor. Musk ise Zuckerberg'in bu konularda çok sınırlı bir anlayışı olduğunu ifade ediyor.
Zuckerberg'in kendi şirketinin uluslararası uzmanlarla güçlendirilmiş yapay zeka bölümü, Google'ın yapay zeka laboratuvarının önüne geçmeye çalışıyor. Musk yapay zeka alanında çalışmak için belli düzenlemeler olması gerektiğini savunuyor. Musk ortaya çıkabilecek problemler için önceden önlem almak gerektiğinin altını çiziyor.
Yapay zekalar, doğru-yanlış, iyi-kötü, önemli-önemsiz yargılarını insanlardan öğrendiklerinden, "insanlar kadar aptal olacaklardır" diyor bilim kurgu yazarı Banks. Birçok buluş için aslında aynı sonuç geçerli: Televizyon icat edildiğinde ve her eve girdiğinde, eğitim ve kültürel gelişim için kullanılabilirdi. Bir süre belki de böyle oldu, ta ki şov ve manipülasyonun aptal kutusuna dönüşene dek... Ya da tıpkı atomu parçalamak gibi, internet, akıllı telefon vb. gibi.
Bir yerde Musk haklı, çünkü kendi başına karar verecek akıllı sistemlerin kontrole ve gözlem altında tutulmasına ihtiyaç var. Şu anda asıl mesele, makinelerin en akıllı insanlardan daha akıllı olacağı riski değil, yapay zekayı gerçekten akıllı kılacak kadar bilgili olmayışımız.