Hariri'nin cep telefonu alınıp istifa ettirilmiş!

Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin Suudi Arabistan'ın baskısıyla istifa ettiği iddiası hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İngiliz yazar Robert Fisk, Hariri'nin jetinin Riyad'da Suudi polisler tarafından karşılandığını, kendisinin ve korumalarının telefonlarına el konduğunu, ertesi gün okuduğu istifa metninin de başkası tarafından kaleme alındığını yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin geçen cumartesi Suudi Arabistan'dayken sürpriz biçimde istifa etmesi gizemini koruyor. Lübnan siyasetinin tüm kesimleri Suudi yönetiminin Hariri'yi rehin tuttuğunu savunurken, İngiliz basınının kıdemli Ortadoğu uzmanı gazetecilerinden Robert Fisk bu iddiayı destekleyen bir makale kaleme aldı. Uzun yıllardır Lübnan'da yaşayan Fisk, The Independent gazetesindeki köşesinde Hariri'nin Suudi Arabistan'da cep telefonuna el konduğunu ve istifa metnini kendisinin hazırlamadığını yazdı.

'JETİNİN ETRAFINI POLİSLER SARDI'

Fisk'in yazısına göre, Hariri'nin istifasına giden süreç şöyle gelişti: Lübnan Başbakanı, 3 Kasım cuma günü Beyrut'ta bir kabine toplantısındayken bir telefon geldi. Kendisinden, Suudi Kralı Selman'la görüşmesi isteniyordu. "Hariri gibi birkaç gün önce görüşmüş olsanız bile bir kralı geri çevirmezsiniz" diyen Fisk, Suudi Arabistan'ın Hariri'nin sahibi olduğu Oger şirketine 9 milyar dolarlık borcu olduğuna dair söylentileri de hatırlattı.

Makaleye göre, Hariri bu telefonun ardından, 3 Kasım akşamı Riyad'a gitti. Ancak Fisk'in deyimiyle "Hariri'nin jeti Riyad'a indiğinde, ilk gördüğü şey uçağını saran Suudi polisler oldu. Polisler uçağa girdiklerinde de Hariri ve korumalarının cep telefonlarına el koydu. Lübnan Başbakanı bu şekilde susturuldu."

'KONUŞAN KİŞİ O DEĞİLDİ'

Fisk, Hariri'nin ertesi gün Arabia televizyon kanalında okuduğu ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması çağrısını da içeren yazılı istifa metninin Lübnanlı bakanları çok şaşırttığını belirtti. İngiliz yazar, Hizbullah'ın yeni bir iç savaş çıkmadan silahsızlandırılamayacağına ve Lübnan ordusunun çok sayıda Şii mensubu olduğuna dikkat çekerek, "Bunlar Hariri'nin daha önceden kullandığı ifadeler değildi. Diğer bir deyişle, metni o yazmamıştı. Kendisi yakından tanıyan bir kişinin bu hafta bana dediği gibi, 'Konuşan kişi o değildi.' Suudiler, Lübnan Başbakanı'na istifa etme ve gidişini Riyad'dan yüksek sesle duyurma emri vermişti" diye yazdı.

'KENDİSİ GİBİ DAVRANMIYOR'

Hariri'ye Riyad'daki evinden ulaşan kişilerin sadece "Döneceğim" veya "İyiyim" gibi yanıtlar aldığını belirten Fisk, bu tavrın da Lübnan Başbakanı'nın tarzı olmadığını belirtti. Fisk, Hariri'nin hafta başında Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığı ziyaretin de mizansen olduğunu yazdı.

'SUUDİ BAHARI MI BAŞLADI?'

Fisk, Suudi Arabistan'ın bu hamleyle Lübnan'da hükümeti devirerek İran'ın müttefiki Hizbullah'ı kabine dışı bırakmayı ve iç savaşı yeniden başlatmayı hedeflediği yorumunu yaptı. Deneyimli yazar, "Bu işe yaramayacak çünkü Lübnanlılar o kadar zengin olmasalar da Suudilerden çok daha zeki. Ülkede Hizbullah dahil bütün siyasi gruplar tek bir şey istiyor: Hariri geri dönmeli. Suudi Arabistan'a gelince; Arap devriminin -azınlıktaki Şiilerin ayaklanmasıyla değil, Sünni Vahhabi kraliyet ailesi içinde bir savaşla- bir gün Suudi Arabistan'a geleceğini söylemiş olanlar, geçen haftanın gelişmelerini büyük şaşkınlıkla izliyor" ifadelerini kullandı. (Dış Haberler)