Katalonya'nın yeni seçimi: Kim kazanacak?

İspanya'nın Katalonya özerk bölgesi erken seçimlere hazırlanıyor. Uzun bir sonbahardan sonra 21 Aralık günü yapılacak seçimlerin ardından Katalan parlamentosunun sandalye dağılımı ne olacak, başarısızlıkla sonuçlanan bağımsızlık referandumu sonrası bağımsızlıkçılar ne durumda?

Google Haberlere Abone ol

İspanya'da 21 Aralık'da yapılacak Katalan özerk bölgesi seçimleriyle birlikte gündemin merkezi yeniden Katalonya oldu. Sosyal medyadan yerel ve ulusal gazetelere, Katalan seçimleri anketleri ve partilerin seçim kampanya bütçeleri en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.

KISA BİR ÖZET

Anketlere, çeşitli seçim analizlerine ve bütçe dağılımına değinmeden önce kısaca Katalan parlamentosunun 2015 seçimleriyle birlikte şekillenen sandalye dağılımına ve partilerin siyasi tutumlarını hatırlayalım. Katalan parlamentosu ve siyaseti sadece sağ ve sol ideolojik tutumlar üzerinden değil, İspanya'dan bağımsızlığa bakış da partilerin ittifaklarını hayli etkiliyor. Öyle ki 1 Ekim'de yapılan bağımsızlık referandumu cumhuriyetçi sol ERC ile AB yanlısı liberal PDeCAT'ın kurduğu JuntsPelSi (135 sandalyenin toplam 62'si) koalisyon hükümeti öncülüğünde gerçekleştirilmişti. Bu iki partinin bağımsızlığa bakışları farklı. Liberal, ekonomik talepler üzerinden bir bağımsızlık formülü ortaya koyan PDeCAT ve kültürel, tarihsel ve idari bağımsızlık taleplerinin daha önde olduğu ERC.

Parlamentoda bu koalisyon içinde bulunmayıp bağımsızlıkçı siyaset yapan bir başka grup var: CUP (10 vekil). Kendini komünist olarak tanımlayan bu parti bağımsızlığa bakış konusunda koalisyondan ayrılıyor. Örneğin 'Katalanların İspanya'nın yükünü çekmemek için bağımsızlığı' söylemine karşı CUP, olası bir bağımsızlığın ekonomik olarak yavaşça gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Yani bağımsız olduktan sonra da İspanya'yla olan ekonomik bağlar bir anda kesilmeyecek. Bu üç siyasi aktör, bağımsızlıkçılığın temelini oluşturuyor.

Katalan vekil Botran: İspanya solu devrimci görevi üstlenemediKatalan vekil Botran: İspanya solu devrimci görevi üstlenemedi

Gelelim bağımsızlıkçı olmayan diğer sağ ve sol partilere. Ülkenin iki geleneksel düzen partisi; İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un muhafazakar Partido Popular'ı (11 vekil) ve sosyal demokrat PSOE (16 vekil), bilindiği üzere referandum ve bağımsızlık gibi konuların tartışmaya açılmasına dahi karşı. AB yanlısı neoliberal Ciudadanos - C's (25 vekil) da benzer bir konumda. Podemos ve ona göre daha sosyalist olan Izquierda Unida'nın oluşturduğu birlik CatComu Podem - CeC (11 vekil) ise bağımsızlık talebinin halka sunulmasının meşru olduğunu ancak kendilerinin buna karşı olduğunu, İspanya'nın federal bir yapıda tekrar şekillendirilmesinin öncelik olduğunu savunuyor. Böylece diğer partilere göre kendilerini daha farklı konumlandırıyorlar.

ANKETLER NE DİYOR?

Genel siyasi ortamı kabaca açıklayabildiysek eğer, gelelim sandıktan çıkacak ihtimallere. Anketlerde göze ilk çarpan, bağımsızlıkçıların az da olsa oy kaybedeceği, ancak parlamentodaki çoğunluğu kaybetmeyeceği. Elbette bağımsızlıkçılardan bahsederken CUP'u da sayıyoruz. Peki kaybolan oylar nereye kayacak ve diğer cephede durumlar nasıl? Dilerseniz önce farklı siyasi görüşleri temsil eden gazetelerin yer verdiği anketleri inceleyelim. Ardından ortak bir fikir oluşturabiliriz.

Muhafazakar ABC gazetesinin aktardığı ankette PP'nin yaklaşık yüzde 6 oyla meclise 7-8 vekil sokabileceği öngörülüyor. Bu rakam her ne kadar diğer anketlere göre yüksek olsa da bir önceki seçimde PP'nin meclise 11 temsilci soktuğu düşünüldüğünde oylarda düşüşe kesin gözüyle bakılıyor. Elbette referandumun düzenlenmesine karşı Rajoy yönetiminin desteğiyle ulusal polis ve Guardia Civil'in (İspanyol jandarması) yüzlerce kişiyi yaralaması ve saldırgan tutumunun etkili olacağını söyleyebiliriz.

Katalan El Periodico'nun aktardığı ankette ERC'nin, JxCat'ın oylarını geride bıraktığı gözleniyor. Bu daha önceki seçimler düşünüldüğünde şaşırtıcı bir gelişme. Diğer çeşitli gazetelerde aktarılan anketler de aşağı yukarı aynı sonucu söylüyor. Carles Puigdemont'un referandum sonrasında partisiyle beraber itibar kaybetmesi, ERC'nin lideri ve Madrid tarafından fesh edilen son Katalan hükümetinin başkan yardımcısı Oriol Junqueras'ın tutuklanmasıysa tıpkı PP'nin oylarındaki düşüş gibi ters tepmiş yorumu yapmayı olanaklı kılıyor. Nitekim Katalanların çoğunun bağımsızlık konusundaki kararlılıkta ERC'ye olan güveni JxCat'a göre daha da arttı. Puigdemont'un referandumu takip eden günlerde 'geri adım' çağrısı yaptığını da unutmamak gerek.

Gelelim meşhur Katalan sermayesinin sesine. Katalan sağcı La Vanguardia gazetesideki ankette şu ana kadar bahsettiğimiz artış ve düşüşlerde bir değişim göze çarpmazken C's'nin oylarını bir hayli yükselttiği gözlemleniyor. Daha önce parlamentoda 25 temsilci bulunduran C's, bu seçimlerde yüzde 24 civarı oyla 30-35 civarı temsilciyi parlamentoya sokmayı hedefliyor. Bu parti daha önce PP'de siyaset yapan Albert Rivera'nın partisi. Katalan sermayesi daha güvende olduğu tarafta yer almak istiyor, referanduma PP'den farksız bir şekilde, elbette daha fazla 'Avrupalılık' vurgusuyla karşı çıkan C's, bu anlamda oldukça güveli bir liman. Hatırlayalım, referandumu takip eden günlerde ülkenin en büyük bankalarından Caixa Bank merkezini Barcelona'dan Valencia'ya taşımıştı.

Bu noktada diğer partilere değinmeden önce şu bütçe konusundan da bahsetmekte yarar var.

Partilerin seçimler için bütçelerini gösteren bu tabloda C's'nin ve PP'nin yüksekliği oldukça dikkat çekici. Söz konusu sermayenin iktidarından yana partiler olunca, gelirin merkezinde 'basit üyeler' olmadığı kesin.

Katalan bakan kefaletini öderse, cezaevinden çıkacakKatalan bakan kefaletini öderse, cezaevinden çıkacak

Solcu El Diario'da yer alan anketlerde Podemos ve IU'nun Katalonya'daki birliği CeC'in de oyların fazla olmasa da bir düşüş görünüyor: Hali hazırda 11 temsilci sayısının yüzde 8.1 oyla 9'a düşeceği öngörüsü yapılıyor. Bu düşüşün İspanya genelindeki düşüşle paralel olabileceği ihtimaller arasında. Bu arada şu detayı gözden kaçırmayalım. Bu partiler, genel seçimlerde Katalonya ve Bask özerk bölgelerinden en yüksek oyu almıştı. Yani yerel seçimlerde seçmenler farklı tercih yapabiliyor. Örneğin genel seçimde bir Podemos ve IU destekçisi, özerk bölge seçimlerinde CUP'u ya da ERC'yi destekleyebiliyor. Aynısı Bask bölgesi için de geçerli. CUP'un alacağı oy tahminlerine gelirsek yine bir düşüş görmek mümkün. Ancak bu düşüş genelde birkaç sandalyeden öteye gitmeyeceği söyleniyor. Kaldı ki son dönemde partinin referandum sürecindeki tutumunu, adını ve söylemlerini oldukça başarılı bir şekilde duyurduğunu söyleyebilmek mümkün. Nitekim referandum süreci boyunca PP'nin hedefinde bağımsızlıkçı koalisyon kadar CUP da vardı.

Seçimlerde yükselmesi beklenen bir diğer parti sosyal demokrat PSOE. Referandum karşıtı tavırında PP'ye taş çıkartsa da oylarının yükselmesinin beklenmesi belki de en şaşırtıcı gelişme. Ancak C's örneğinden de yola çıkarak, bu seçimlerde orta yolcuların güçleneceğini söylemek çok da zor değil.

Çeşitli anketlerin birbirninden farklı görüşlerdeki gazetelerde yer bulan verilerindeki paralellik, seçim öncesi analizleri kolaylaştırmakta. Seçimlerde yaşanabilecek en büyük süpriz -her ne kadar bu öngörü pek popüler olmasa da- bağımsızlıkçıların çoğunluğu kaybetmesi ya da C's'nin beklenen yükselişi yakalayamaması olacak. Dolayısıyla Katalan seçimlerinde gözler ERC ve C's'nin üzerinde.