Latin Amerikalı kadın çete üyeleri anlattı: Neden bu şiddetin ortasındayım?
Latin Amerika'da nam salan çetelerin kadın üyeleri neler yaşadıklarını anlattı. Çeteye niçin üye oldular, üye olmak için neleri kabul etmeleri gerekti? Çete için hangi suçları işlediler?
DUVAR - Latin Amerika'da El Salvador Guatemala ve Honduras'ta faaliyet yürüten Barrio 18 ve Mara Salvatrucha 13, bölgedeki en büyük ve tehlikeli çeteler arasında anılıyor. Bu iki grubun nadir sayıda kadın üyeleri de bulunuyor. BBC kadın çete üyeleriyle konuştu.
KENDİSİNE TECAVÜZ EDEN ÜVEY BABASINI BIÇAKLAMIŞ
Barrio 18'in kadın üyesi Teresa* çeteye girmeden önceki hayatını, "Annem taş kokain çekmekten başka bir şey yapmazdı ve üvey babam 6 yaşımdan itibaren bana tecavüz etti" cümlesiyle özetliyor. Teresa, ilk cinayetini 12 yaşındayken üvey babasını bıçaklayarak işlemiş.
Teresa ile Guatemala'da Fraijanes bölgesindeki kadın hapishanesinde röportaj yapan BBC İspanyolca Servisi muhabiri Leire Ventas, Teresa'nın öyküsünü aktarırken şiddet, işkence ve cinayetleri bana sanki sıradan bir iş yapıyormuş gibi anlattığını söylüyor. Ventas, Teresa ile ilgili şu tespiti yapıyor: Teresa konuşurken hissetmek ve acı çekmek gibi insani yetilerini sadece iki seferde ortaya koyuyor; kendi çocukluğunu hatırladığı zaman ve bana çocuklardan söz ettiği zaman.
ÇETENİN MÜLKÜ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR
Çetelerin erkek üyeleri hakkındaki makale ve akademik çalışmalara kıyasla bu kadınlar hakkında çok az bilgi var. Kadınların çoğu yapıda merkezi bir role sahip değil. Daha çok bu çetelere yan işlerde yardım ediyor. Buna karşın erkek gangsterler kadınları ikinci sınıf ve çetenin mülkü olarak görüyor. Bu çeteler içinde çevre topluluklarındaki ataerkil sistem bir kez daha yaratılarak kadınları vahşi şiddete maruz bırakıyor.
Teresa, çete hayatını anlatırkEn "Benim gerçek ailem Barrio 18. Kan sizi akraba yapar ama bir çetenin saygınlığı aile yapar. Beni kabul ettiler çünkü annem de çete üyesiydi. Ama bu hapse gitmeden önceydi" diyor.
OKUL FORMASIYLA UYUŞTURUCU SATMIŞ
Teresa'nın çeteye girdikten sonra yaptığı ilk iş uyuşturucu satmak oluyor. O sırada okul forması da giydiği için ondan kimse kuşkulanmıyor. Teresa daha sonra da çeteye sokak çocuklarını sokmaya başlıyor. Teresa sürecin nasıl işlediğini şöyle anlatıyor:
"Onlara yiyecek bir şeyler getiriyordum. Başka bir gün ayakkabı ya da neye ihtiyaçları varsa. Bu sayede onların güvenini kazanıyorsunuz ve çetenin onlara yardım ettiğini düşünmelerini sağlıyorsunuz. Daha sonra onlardan her şeyi isteyebilirsiniz. Mesela birini öldürmelerini Üstelik yürüyüşe de çıkarıyordum".
Bir çete üyesi sizi "yürüyüşe çıkarırsa", sizi öldüreceği bir yere götürecek anlamına geliyor. Teresa devam ediyor: "Bunu kadınlar yapıyordu çünkü biz daha az dikkat çekiyoruz. Kim onları öldüreceğimizden kuşkulanır ki?"
'ÇETENİN BEYNİ BİZİZ'
Teresa kadınların çetenin beyni olduğunu da iddia ediyor: "Herkes bizim daha zayıf olduğumuzu düşünüyor ya da onlar kadar dayanıklı olmadığımızı. Ama bu doğru değil. Ayrıca itaatkâr da değiliz. Çetenin beyni biziz. Planı biz yapıyoruz ve uyguluyoruz. Ama bunu insanlara söylediğimde bana gülüyorlar. Bu yüzden Capo olmak istiyorum. Sadece erkekler Capo olabiliyor (belli bir bölgedeki kliklerin, hücrelerin ve grupların liderleri). Oysa ben de onlar kadar iyi olabilirim. Az kadın olduğu için erkekler bize kız kardeş muamelesi yapıyor".
Bunlarla birlikte çetelerin kadın üyesi olmak zaman zaman çok zor. Eğer saldıran olursa sizden çok daha büyük, güçlü erkeklerle dövüşmeniz gerekiyor.
DAYAK YEMEK VE TECAVÜZE UĞRAMAK ŞARTI...
Çeteye katılmanın ritüellerinden biri de "zıplanmak". Bu, çete üyeleri tarafından dayak yemek demek. Bu Mara Salvatrucha çetesi için 13 saniye, Barrio 18 için 18 saniye.
2013 yılında Latin Amerika İç Barış Bürosu'nun hazırladığı bir rapor kadınlar için çeteye alınma ritüellerinden söz ediyor. Buna göre birkaç çete üyesiyle sınırlı bir zaman dilimi içinde cinsel ilişkiye girmek de var. Bu uygulamaya da "küçük tren" deniyor. Araştırma kadınların hemen hepsinin "dayak yemeyi tecavüze tercih ettiğini de" ortaya koyuyor. Teresa ikinci seçeneği reddettiğini söylüyor.
Kadın üyeler çeteler içinde cinayet işlemek görevini de üstlenebiliyor. Teresa öldürme eylemlerine nasıl dahil olduklarını şu şekilde anlatıyor:
"Örgüt içinde "demir" olarak bilinen cezalar da kadınlar için daha zor. Eğer rakip çeteden biriyle sokakta karşılaşırsanız onları öldürmeye hazır olmalısınız. Kadın olduğunuz için bundan kaçamazsınız. Bu yüzden öldürmeniz bekleniyor ve biz de öldürüyoruz. Sonra bu bir alışkanlığına dönüşüyor, bir uyuşturucuya. Taş kokaine başladığınızda yeniden içmek istersiniz. Her seferinde biraz daha fazla . Başka bir cezaevindeyken başka bir çeteye üye mahkumu öldürmem emredilmişti. Onu hiç tanımıyordum. Ama çocukluktan gelen bu çirkin duygular size hiçbir şey yapmamış birinden nefret etmeniz için iyi yakıt sağlıyor. Şimdi geriye bakınca pişman olduğum tek şey çocuklarımı da bir göreve götürmüş olmam".
'KIZIM KURŞUN SESLERİNE ALIŞTI'
Teresa'nın 10 yaşında bir kızı ve sekiz yaşında bir oğlu var. Babaları hüküm giymiş başka bir çete üyesi. Çocuklar büyükanneleriyle yaşıyor.
Teresa çocukların babasıyla birlikte giysi, ayakkabı ve diğer ihtiyaçları için her türlü ayarlamayı hapishaneden yürütüyor:
"Bir keresinde haracını ödemeyen taksi şoförünün öldürülmesi gerekiyordu. Kızımı da götürdüm ve arka koltuğa oturdum. Onu ölümüne götürdüğümü nasıl tahmin edebilirdi ki? Taksi şoförünü kurşunlarla öldürdüler. Kurşunlar... Kızım bu sese çok alışmıştı. Ama o günler geride kaldı". Burada hapiste sabahın altısında kalkmak, yıkanmak ve saat 10'a kadar esrar içmek dışında bir şey yapmıyorum. Sonra kahvaltı ediyorum, dişlerimi fırçalıyorum ve telefonda konuşuyorum. Aslında cep telefonuna izin yok".
Teresa pantalonunun paçalarını sıvayıp sol bacağındaki dövmeleri gösteriyor. Barrio 18'in tipik sembollerinden siyah örtülü kurukafa ve tırpan dövmesi çizilmiş.
Çetenin çete haricinde inandığı tek şeyin bu olduğunu söylüyor Teresa: Kutsal Ölüm. Kökeni Meksika'ya dayanan ve ölümü karakterize eden bu figür bazıları için tapınma objesi bazıları içinse şeytanca.
'ÇETEDEN ÇIKIŞIN TEK YOLU ÖLÜM'
Teresa "Çeteden çıkmayı hiç düşündüm mü? sorusunu "Hayır" diye cevaplıyor. Çünkü Teresa'ya göre çeteyi terk etmek bir yanılgı. Teresa, çetede kadınların pozisyonunu şöyle tanımlıyor: "Onların size verdikleri, giderek uzayan bir ip. Ama herhangi bir noktada bu ipi kesebilirler. Çeteden çıkışın tek yolu ölüm. Çünkü çete için ölmek ve öldürmek da dahil her şeyi yapmaya hazırlıklı olmalısınız. Eğer bir üyenin karısıysanız sizi herkesle paylaşırlar".
Orta Amerikalı çetelerde Teresa gibi hakları olan ve çeteye ait dövme taşıyan az sayıda kadın var.
Ama "zıplanmayan", yani üye olma ritüellerinden geçmeyen pek çok kadın bulunuyor. Bunlar üyelerin eşleri, onlara bakan, çocuklarını yetiştiren ve saklandıkları toplulukları sürdüren kadınlar.
Düşmanı "avlayan" kadınlar erkekleri hapishanelerde ziyaret ediyor, bir hapisten diğerine talimatları taşıyor. Onlar çetenin kulakları ve gözleri, haraçları topluyor, üyelerin cesetleri için adli tıp belgelerini inceliyor.
GANGSTERİN EŞİ: JAINA
Guatemala City kentindeki hapishanede bulunan Jessica, Jaina'lık statüsünü şöyle tanımlıyor: "Bizim için bu isim ölümle eşanlamlı. Ya da daha kötüsü". Gasp suçundan hüküm giydiği 18 yıllık hapis cezasının sekizini tamamlamış olan Jessica "Sevgilimin çete üyesi olduğunu başından beri biliyordum. Ama adrenalin hoşuma gidiyordu. Ancak cinayetlerden haberim yoktu. Bunu onunla yaşamaya gidince öğrendim. Ben 16 o da 14 yaşındaydı. Başladığında bir bebekti" diyor.
Bir kadın Jaina olduğu zaman, diğer çete üyeleri de onu aralarında paylaşabiliyorlar. Jessica'nın kocası bunu kabul etmiyor ama bu arada çift de tehlike altında kalıyor:
"Diğerleri ona beni güzel bulduklarını söyleyince kocam da onlara onun karısı olduğumu söyledi. Evden dışarı çıkmama izin vermiyordu. Çifte tehlike yaşıyorduk. Rakip çete sadece eşine zarar vermek için sizi öldürebilir. Neresi acıtırsa en çok oraya vurmanız gerekir, bilirsiniz. Bir de kendi riskiniz var eğer sizin ispiyonladığınızı düşünürlerse kocanızdan sizi öldürmesini isteyebilirler. Sonunda boğazınız kesilebilir".
VAHŞETİ AZALTMAYA ÇALIŞAN RAHİP
Evanjelik rahip Daniel Pacheco Rivera, bir kızın başına tam da bunlar geldiği için yıllarca San Pedro Sula'nın en tehlikeli bölgesi sayılan Hernandez'i kontrol eden farklı çetelerle görüşmelere başlamış. 13 yaşındaki kız çocuğu işkence görmüş, tecavüze uğramış ve günler boyunca doğranmış. Çetelerin saklandığı ve toplantılarını yaptıkları "casa destroyer" olarak bilinen "deli evleri"ne kapatılan kıza işkence yaptıkları sırada annesini telefonla arayarak kızının çığlıklarını dinletmiş. Bugün çetelerin saygısını ve bölgedeki mahallelerde belli bir statü kazanan Pacheco, vahşeti azaltmaya çalışıyor.
Öte yandan Jessica Pacheco'yla iletişim kurmaya yanaşmıyor. Sebebini ise şöyle açıklıyor: "Çete içinde kocan dışında biriyle takılırsan da seni öldürebilirler. Oysa erkeklerin iki, üç, dört hatta beş kadınları var. Hata yaptığını düşündüklerinde bir Jaina'yı alır ve 10 ya da 20 erkek ona tecavüz eder. Onunla istediklerini yaparlar. Ben kocama çocuk veremedim. Şimdi başka karısı var. Eğer çocuğumuz olsaydı çocuğu bana getir derdi ve ben asla oradan çıkamazdım."
Orta Amerika Kuzey Üçgeni'ndeki çetelerle ilgili raporlarda kadınların hem içeride hem dışarıda erkekler tarafından kontrol edildiği belirtiliyor.
Araştırmacı Ana Glenda Tager "Erkekler onlara tam anlamıyla güvenmiyor. Onları zayıf ve çenesi düşük buluyor ve arka planda görevlendiriyor. Kadınların çeteler içinde saygı ve güç kazanması çok ufak bir olasılık" diyor.
Tager "Bu gruplarda ataerkil yapı dışarıdan yeniden yaratılıyor, kadınların bedenlerine çete üyelerinin el koyması buna bir örnek. Kadınların vücutları çetenin mülkü olarak görülüyor. Bu bir "aşırı güç kullanımı" yorumu yapıyor.
'EVDEN KOVULUNCA KATILDIM'
Abigail ise Jessica'nın ulaştığı kararlara ulaşmaktan henüz çok uzak. Abigail, şu sıralar Barrio 18 çetesine "üyeliğini tazeleyip tazelememeyi" düşünüyor.
Üç aylık hamile olan ve eğer bebeğe bakmazsa çete tarafından öldürülme tehdidiyle karşı karşıya olan Abigail hikayesini şöyle anlatıyor:
"26 Aralık 2016'da katıldım. Barrio 18 çetesinden bir çocukla sigara ve esrar içmeye başladım. Bana katılıp katılmak istemediğimi sordular. Büyükannem beni evden kovduğu için kabul ettim. Girmek için bir kankayla konuştum. O kadar."
Abigail her cümlenin sonundaki sözcüğü tereddüt içinde söylüyor. Başı yana eğik, ağzı hafif aralık, bacakları açık ve elleri ceplerinde. Tişörtündeki resmin kime ait olduğunu bilmiyor. "Che Guevara mı? Hiçbir fikrim yok adamım".
'ÇETE ÇOCUKLAR İÇİN SAĞLAM BİR SEÇENEK'
Abigail 14 yaşında ve sadece ilkokulun dördüncü sınıfına kadar okumuş. Babasını hiç tanımıyor ve küçük yaşlarından beri annesini görmemiş. Annesinin kız kardeşiyle kuzeyde yaşadığını düşünüyor ama onu aramak aklına gelmemiş. Abigail alkolik olduğunu söylediği büyükannesiyle birlikte kalmış. Büyükannesiyle sürekli kavga ediyor ve defalarca evden kovulmuş.
Yaşlı bir adamın çamaşırlarını yıkayarak geçindiğini söylüyor. Onu tanıyanlar ise 4 dolara fahişelik yaptığını iddia ediyor. Abigail bunu reddediyor. Dünyanın bu bölgesinde bu, çok da olağanüstü bir öykü değil. Devletin noksanlığının göze çarptığı bu yerde vatandaşlar her türlü şiddetten mustarip. Genç kızlar ya da yetişkin kadınlar için bu genelde cinsel taciz anlamına geliyor. Bu tür bir ortamda çete çocuklar için sağlam bir seçenek demek. Abigail'in amcası da Barrio 18'e dokuz yaşındayken katılmış. Şimdi 15 yaşındaki amcası hapiste mahkeme kararını beklerken şunu söylüyor: "Gasp ile suçlanıyor. Kaç yıl içeride olacak bilmiyorum. En kötüsü silah taşıyor olması"
Abigail ise kendini şöyle savunuyor: "Ben bunun parçası değildim. Sadece polis ya da rakip çete üyelerine karşı gözcülük yapıyordum. Bir keresinde de uyuşturucu için beni Tegucigalpa'ya gönderdiler. Ama hiç hoşuma gitmedi. Tehlikeliydi".
BİRİ ÖLÜRSE TABUT PARASINI DA VERİYORLAR
Abigail çete içinde bir paylaşım sistemi olduğunu anlatıyor: "Çete içinde her şey paylaşılıyor. Eğer bir tabak yemek varsa 10 kişi o yemeği paylaşır. Eğer biri ölürse tabut ve mezar için para toplanır. Böylece ailelere yük olunmaması amaçlanır. Cezaevlerine yemek de gönderiyorlar. İhtiyacınız olan şeyleri yolluyorlar. Size bakıyorlar. Çeteden ayrılmak için izin istemedim. Sadece artık üye olmadığıma dair bir mesaj aldım. Bebek için miydi bilmiyorum. Bazıları öyle söylüyor".
Abigail daha doktora gitmemiş. Büyüyen göbeği ve bebeği istemeyen bir çete üyesi tarafından hamile bırakıldığından da pek söz etmiyor. Kendisine bebeği isteyip istemediği sorulunca da "Hayır" diyor alaycı ve bilinçsiz bir gülümsemeyle. "Bebeği başka birine vermek daha iyi" diyor cebinden esrar torbasını çıkarırken. Ona göre hamilelik kötü alışkanlıklarını durdurmadı ve kendine bakma niyeti de yok.
Abigail içinde bulunduğu durumu şöyle anlatıyor: "Şimdi çeteye geri dönebileceğimi söylüyorlar ama emin değilim. Hayır demeyi düşünüyorum, sivil biri olarak hareket edebilirim. Yoksa sadece burada kalabilirsin. Barrio'da olmak da çok tehlikeli. Onlar için şey daha kolay..."
Başını yana yatırıp baş parmağıyla boynundan soldan sağa doğru hayali bir çizgi çiziyor: Yani birini öldürmek çok daha kolay.
'ŞİDDETE ALIŞIYORSUN'
Abigail çeteler içindeki yaşantıyı şöyle anlatıyor: "Burada şiddete alışıyorsunuz. Başı kesilmiş, beyni elinde birini bile gördüm". Geri gitsem fark eder mi? Kimbilir, her iki şekilde de uzun yaşamayacağım. Çok az kişi burada uzun yaşar".
*Öykülerini anlatan kişileri korumak için burada takma isimler kullanıldı. (BBC Türkçe)