Sadr'la birlikte komünistler ve laikler kazandı
Irak, IŞİD'in yenilgiye uğratılması sonrası düzenlenen ilk seçimleri Şii din adamı Mukteda Sadr'ın Sairun Koalisyonu'nun kazanmasını konuşuyor. Sairun Koalisyonu'nda komünistlerin ve laiklerin de bulunması ülkedeki dengeleri değiştirebilir.
DUVAR - Adını, Amerikan işgaline karşı savaşıyla duyurdu. 'Şii din adamı' diye anıldı ama İran'ın ülkesindeki etkisine de meydan okudu. Laikler ve komünistlerle yolsuzluğa karşı seçim ittifakı kurdu; başkanı olduğu Sairun Koalisyonu son genel seçimden birinci çıktı... 'Milliyetçi, Şii din adamı' sıfatlarıyla tanınan, 2003'teki işgalden bu yana Irak siyasetinde etkin olan ve Irak'taki genel seçimleri sürpriz biçimde kazanan 44 yaşındaki Muteda Sadr'dan söz ediyoruz...
Peki Sadr'ın sırrı ne? IŞİD'i yenilgiye uğrattığı için seçimlerin favorisi görünen Başbakan Haydar Abadi'yi sandıkta nasıl devirdi? Neden hem ABD, hem İran'la anlaşamıyor?
SADR KİMDİR?
2003'teki Amerikan işgalinden önce Irak'ta fazla tanınmayan Sadr, kısa süre içinde yabancı işgale karşı direnişin bir sembolü haline geldi. Sadr gücünü bir bakıma ailesinden alıyordu. Zira, saygın bir din adamı olan babası Büyük Ayetullah Sadık el Sadr ve babasının kuzeni Muhammed Bekir, Saddam Hüseyin'in diktatörlüğüne başkaldırdıkları için öldürülmüştü. Mukteda Sadr, Amerikan işgaline karşı ilk Şii milisleri kuran kişi oldu; Mehdi Ordusu Amerikan askerlerine karşı iki büyük isyana liderlik etti.
Kendisini taviz vermeyen bir milliyetçi vatansever olarak gören Sadr, Saddam döneminde yaşadıkları İran'dan iktidar için geri dönen muhalif isimlere her zaman mesafeli yaklaştı.
İRAN'LA NEDEN ANLAŞAMIYOR?
Sadr, seçim kampanyasında hem İran'a hem de ABD'ye kafa tutan tek Şii liderdi. İran destekli Şii rakiplerince yıllardır siyasette dışlanıyordu ama uzmanlara göre bu tavrı, seçimleri kazanmasında etkili oldu. Irak'ta İran'ın artan nüfuzundan fayda görmeyen milyonlarca yoksul Şii'nin oyunu aldığı belirtiliyor. İran'a mesafe koyması ve Sünni komşularla ilişki içinde olması nedeniyle, dışlanan Sünnilerden de oy aldığı yorumu yapılıyor. Öyle ki, Sadr'ın seçimlerde öne geçtiği duyulduğunda, Bağdat'taki destekçileri "İran dışarı!" diye slogan atıyordu.
YOLSUZLUK KARŞITI 'CEPHE': KOMÜNİSTLER VE LAİKLER İLE İTTİFAK
Irak, dünyada yolsuzluğun en yaygın olduğu ülkelerden biri. Sadr'ın seçimleri kazanan Sairun Koalisyonu ise yolsuzlukla savaş temelinde biraraya gelmiş bir yapı.
Sadr, Sairun Koalisyonu'nda komünistler ve bağımsız laiklerle ittifak yaptı. Kampanya çağrısı, "yolsuzluğa son vermek için bağımsız teknokratlardan oluşan bir hükümet kurulması" yönündeydi. Bir diğer vaat de, altyapıyı yeniden inşa etmek, yoksullara sağlık ve eğitim hizmeti götürmekti.
Irak Komünist Partisi Genel Sekreteri Raed Fehmi, Şii din adamı ile kurdukları koalisyonu şu ifadelerle anlatıyor: "Bu oylamanın önemi, halkın yolsuzluk üreten ve devlet kurumlarını zayıflatan yönetim sistemini değiştirmek istediğine dair açık bir mesaj olmasıdır. Bu, Irak'ın içişlerine müdahale edilmemesine, saygı gösterilmesine dayalı dengeli ilişkiler için verilen bir mesajdır."
TAHRAN 'KOMÜNİSTLERE' NE DİYECEK?
İran'ın Irak'taki gelişmelere ne tepki vereceği ise merak konusu. İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney'im üst düzey danışmanı Ali Ekber Velayeti şubat ayında yaptığı bir konuşmada, "Irak'ya liberallerin ve komünistlerin iktidarına izin vermeyeceğiz" demişti.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Sadr'ın kendisi seçimlerde aday değildi, dolayısıyla başbakan olmayacak. Ancak başkanı olduğu Sairun Koalisyonu başbakanlık için bir isim belirleyecek. Haliyle Sadr'ın belirlemesi beklenen bu kişinin atanması için ise seçimi kazanan diğer bloklardan da onay alınması gerekecek. (Dış Haberler)