'Queer'* papaz, Slikon Vadisi'ne yeter dedi

Papaz Gregory Stevens, Palo Alto hakkındaki sosyal medya mesajlarının ardından, teknoloji endüstrisini eleştirdi. Stevens, daha sonra 'sosyal adalet' vaatlerinin boş olduğunu ifade ederek görevinden istifa etti.

Google Haberlere Abone ol

Sam Levin**

Palo Alto kentinde yaşayan bir Silikon Vadisi papazı, yaşadığı şehri “seçkinci nefretin bok çukuru” diye nitelendirdikten ve bölgedeki “sosyal adalet” aktivizminin ikiyüzlülüğünü eleştirdikten sonra, çalıştığı kiliseden istifa etti.

Kuzey Kaliforniya’daki zengin liberallerin yaşadığı çelişkileri eleştiren kişisel tweetleri son belediye toplantısında eleştirilen Gregory Stevens, geçtiğimiz pazartesi yaptığı açıklamada, üyeleri arasında LGBTİ bireylerin de bulunduğu bir cemaate sahip olan Palo Alto Birinci Baptist Kilisesi’nden ayrıldığını doğruladı.

28 yaşındaki papaz Guardian’a gönderdiği e-postalarda, teknoloji sektörünün merkezinde bulunan ve yoğun bir gelir eşitsizliği ve yoksulluk içerisinde yaşayan Palo Alto’ya ilişkin “öfkesini” ayrıntılı biçimde anlattı.

'PALO ALTO ZENGİNLERCE ELE GEÇİRİLDİ'

Stevens, “Palo Alto’nun zenginlik, güç ve seçkinci liberalizmin bir prova sahası olduğuna inanıyorum; bu durumsa çoğu toplum üyesinin sosyal adalet konularında mücadele etmek istediğini, fakat bu arzunun fiiliyata dökülmediğini gösteriyor” diye yazıyor: "Dar gelirli insanların şehirde yaşaması imkânsız. Bu akıl almaz gelir eşitsizliği ve gerçek sosyal adalet hakkındaki cehalet, kesinlikle korkutucu.”

Sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknoloji endüstrisi, sonsuz kâr, seçkin statüler, yaygın bir doymak bilmezlik ve teknolojilerinin bir şekilde dünyayı sürekli ileri götürdüğü efsanesiyle motive olmuş durumda.”

Kent sakinleri ve şehir yöneticilerinden yoğun bir tepki alan Stevens ile ilgili yerel basındaki manşetler, Palo Alto’yı “iğrenç” diye nitelendirdiği yazılara dikkat çekerek, tweet’lerini “mide bulandırıcı”, “aşağılık”, “rezil” ve “kutsiyet dışı” şeklinde yaftaladı. Stevens şunları söylemişti: “Palo Alto’nun ‘sosyal adalet’inden nefret ediyorum. Ne boktan bir şaka.”

Yerel eleştirmenler, Stevens’ın tweet’lerini gündeme taşıdığı esnada, Stevens kilisenin uzayda kurulacak yeni toplulukların faaliyetlerine izin vermesini engellemek amacıyla çaba göstermekteydi. Daha önceki tweet’leri “küçük bir grup ilerici bakan ve solcu politik aktivistlere” yönelikti; “Profesyonel olmayan ve çoğu zaman acı verici bir şekilde” kendi sıkıntılarını kendisinin çoğalttığını ve kilisenin yüz yüze kaldığı “olumsuzlukları asgariye indirgemek” amacıyla istifa ettiğini de açıklamalarında bulundu.

'İNCİL EŞİTSİZLİĞE KARŞIYA ÖFKEYE ÇAĞIRIYOR'

Ancak, bu açıklamasının ardından, “Bence, baskı ve adaletsizliğe karşı öfke ve kızgınlık, İncil’in hayatımıza ilişkin bir çağrısıdır” diye ekledi.

Diğer yandan, Stevens’ın tweet’lerine verilen yanıtlar, dünyanın en zengin şirketlerinden ve girişimcilerinden kimilerinin yenilikler vasıtasıyla dünyayı daha iyi hale getirmeye söz verdiği Silikon Vadisi’nde sürmekte olan gerginliği gösteriyor: İşçi aileleri ve yoksullar en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyorlar. Bölge, ülkenin en büyük konut krizlerinden birini yaşıyor ve düşük fiyatlı konutların yetersizliği nedeniyle, on binlerce düşük gelirli işçi her gün işe gitmek için 80 km’den fazla yol kat etmek zorunda kalıyor.

Kendisi bir queer olan ve yaklaşık üç yıldır Palo Alto’da yaşayan Stevens, kilisesinin şehrin en varlıklı mahallelerinden birinde bulunduğunu ve ev fiyatlarının 5 milyon ilâ 15 milyon dolar arasında bir değere sahip olduğunun altını çiziyor.

“İsa, zengin bir insanın Cennetin Krallığı’na girmesinin, bir deveyi iğne deliğinden geçirmekten daha zor olduğunu ifade eden, evsiz bir Yahudi’ydi,” diyerek şunları yazıyor: “Zengin ve muktedir bir bölgenin ortasında, aramızdaki fakirler için ve onlara karşı mücadele etmemizi söylerken, onları dışlamamızı bekleyen bir ortamda Hıristiyan papazlığı yapmak çok zor.”

'BU ZENGİNLİK YOKSULLAR İÇİN HARCANABİLİR'

Kilisenin zengin komşularının, aslında Palo Alto ve etrafındaki kentlerde yaşayan tüm evsizlere “beslenme ve barınma” olanağı sağlayabileceğini, ancak bunun yerine bu insanları daha da suçlu hale getirecek yasalar hazırlamaya odaklandığını ve polisleri sokaklarda ya da arabalarında uyuyan insanları rahatsız etmeye teşvik edeceklerini öne sürdü. Aynı zamanda kentin, maliyeti yüksek izinler talep ederek, kilisenin evsizlere yemek sunmasını zorlaştırdığını sözlerine ekledi.

Stevens, Guardian gazetesine gönderdiği e-postada, aynı zamanda teknoloji sektörünün yarattığı zararları, daha açık bir ifadeyle Facebook şirketini, tarihsel olarak siyah ve kahverengi (tenli) Doğu Palo Alto semtini (hızlı bir soylulaştırma yoluyla) bütünüyle tahrip etmekle de itham ediyor. Bu teknoloji şirketi, Menlo Park merkezine komşu ve Stevens’ın kilisesine oldukça yakın bir yerde.

“İşçi sınıfı bu ‘ilerlemelerden’ yararlanamıyor; aksine, uzun saatler süren toplu taşıma yolculuğuyla eve gitmeden önce (zenginler için) yemek pişirmek, temizlik yapmak ve onların bebeklerine bakmak zorundalar.”

MARTIN LUTHER KING’I ÖRNEK ALIYOR

Stevens, “İlerici Baptist Teolojisi” sebebiyle kiliseye katıldığını, bir köle isyanının öncüsü olan Nat Turner ve Martin Luther King Jr. benzeri tarihsel Baptist figürlere dikkat çekiyor. Yıllar boyunca papaz umnvsnını alabilmek için mücadele veren yerel bir eşcinsel papazdan da esinlendiğini söylüyor.

Ancak söylediği kadarıyla Palo Alto, “gündelik hayattaki adalete ilgi göstermesini asla istemedi ve sahip oldukları güç ve zenginliği korumaya daha çok ilgi duyuyordu.” Sözlerine şunları da ekliyor: “Gelir eşitsizliğiyle ilgilenilmezken, iklim değişikliği, evsizlik ve göçmen haklarına dair herhangi bir söz söylemek boşunadır.”

*Queer teori, bütün normalleştirme mekanizmalarına ilişkin derin bir sorgulama ve cinsellik ve cinsiyet kimlikleri arasındaki ilişkileri göstermeye çalışan bir kuramdır. Queer teori, ikiliklerin bozulması stratejisi (erkek-kadın/eşcinsel)

** Yazının aslı The Guardian'da yayınlanmıştır.