Dünyanın gerilimi otomobile biniyor!

Çelik ve alüminyumdan sonra ABD yönetiminin gündeminde AB ile karşılıklı söz düellosuna neden olan otomotiv sektörü var. Trump yönetimi, AB’nin ABD menşeli araçlara yüzde 10 gümrük vergisi uyguluyorken, ABD’nin AB’den gelen otomobillere yüzde 2.5 vergi uyguladığını ve bunun ABD’nin çıkarlarına aykırı olduğunu ifade ediyor. Bununla beraber otomobiller dışında ABD, AB’den gelen pikap ve ticari araçlara yüzde 25 vergi uyguluyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupa Birliği (AB) üyeleri arasındaki gerilim sürüyor. NATO’ya bazı Avrupa ülkelerinin, özellikle Almanya’nın, az katkı verdikleri için yükselen tansiyon, normale döndü. Ancak taraflar arasındaki gerilim farklı sektörlerden karşılık bulmaya devam ediyor.

Donald Trump, seçim sürecine ve sonrasında “Make America Great Again” söylemine sarılmıştı. Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra da iddiasını devam ettirdi. Nitekim ABD lideri, ilk olarak Asya-Pasifik Ticaret Ortaklığı’ndan çekildi. ABD çıkarları vurgusu, Trump’ın hem eylemlerinde hem de söylemlerinde devam etti. G7 2018 Kanada Zirvesi’nde de Trump, Almanya, Kanada, Fransa ve Japonya gibi ülkelerle karşı karşıya gelmişti.

KARŞILIKLI VERGİ SAVAŞLARI

G7 2018 Kanada Zirvesi’nin öncesinde ABD yönetimi, 1 Haziran’da geçerli olmak üzere AB, Kanada, Meksika’dan ithal edilen çelik ve alüminyuma yüzde 25 ve yüzde 10 gümrük vergisi uyguladı.

ABD’nin bu ilave gümrük hamlesine karşılık AB; 22 Haziran'dan itibaren ABD'den ithal edilen mısır, barbunya, pirinç, mısır gevreği, fıstık ezmesi, yaban mersini, portakal suyu, viski, puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven, vantilatör, motosiklet, yat, tekne, tüp ve çelik gibi yüzlerce farklı ürüne yüzde 25 gümrük vergisini yürürlüğe koydu.

İki taraf, Haziran ayına damgasını vuran gelişmeler, otomotiv dışı endüstriyel alandaki ticarette bariyerlerin sıfırlanması konusunda anlaşmaya vardı. Görüşmede dışarıda tutulan otomotiv sektörü şimdi yeni bir sorun başlığı haline geldi.

YENİ GERİLİM: ARAÇ İHRACINA YENİ VERGİ TEHDİDİ

Çelik ve alüminyumdan sonra ABD yönetiminin gündeminde AB ile karşılıklı söz düellosuna neden olan otomotiv sektörü var. Trump yönetimi, AB’nin ABD menşeli araçlara yüzde 10 gümrük vergisi uyguluyorken, ABD’nin AB’den gelen otomobillere yüzde 2.5 vergi uyguladığını ve bunun ABD’nin çıkarlarına aykırı olduğunu ifade ediyor. Bununla beraber otomobiller dışında ABD, AB’den gelen pikap ve ticari araçlara yüzde 25 vergi uyguluyor.

ABD ile AB arasında otomotiv sektörü için üst düzeyde yapılan görüşmelere rağmen hala bir sonuç alınamamış olması Trump’ın yeniden AB’yi tehdit etmesine neden oldu. Trump, AB’nin iyi niyet adımı olarak Amerikan otomobillerine dönük vergiyi indirmedikleri takdirde AB menşeli araçlara yüzde 25 vergi uygulayacağını ifade etti.

'GEREKİRSE DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NDEN ÇIKARIZ'

Trump tehdidi bununla sınırlı kalmadı. Bizzat ABD eliyle kurulan DTÖ’den çekilmeye kadar vardırdı. Trump’ın bu sert çıkışına benzer bir sertlikte yanıt veren AB, alınacak karşı tedbirlerle ABD ekonomisini 294 milyar dolar zarara uğratacak ilave tedbirler alabileceğini Trump’a Temmuz ayında bir mektupla iletti. Taraflar arasında bu kadar gerilime sebep olan otomotiv sektörü neden bu kadar önemli?

ABD-AB OTOMOTİV SEKTÖRÜ VERİLERİ

AB istatistik kurumu Eurostat ve ABD Ticaret Bakanlığı Temmuz 2018 verilerine göre, ABD ile AB arasındaki otomotiv ticareti şöyle: AB, 2017’de ABD’yen 37.4 milyar euroluk araç ihraç etti. Bu rakam, AB’nin küresel araç ihracatının yüzde 30’una yakını. 37.4 milyar euroluk bu hacim ABD’nin küresel otomotiv ithalatının yüzde 25 demek. Öte yandan ABD, 2017’de AB’ye 6,2 milyar euroluk ihracatta bulundu. Bu rakam ABD’nin küresel ihracatının yüzde 20’si, AB’nin küresel ithalatının yüzde 15.3’ü demek.

Otomotiv ve yan sanayisinin AB-ABD toplam ticaretindeki payı yüzde 10. AB’ye üye otomotiv devleri, ABD’de 2.9 milyon araç üretiyor ve bu ABD’nin toplam araç üretiminin yüzde 26’sına tekabül ediyor.

AB’nin Amerikan pazarındaki payı sadece ihracatla sınırlı değil. AB menşeli otomotiv fabrikalarında çalışan Amerikan vatandaşı sayısı yaklaşık 130 bin, buna yan ve perakende sektörleri dahil olduğunda AB firmalarının sektördeki istihdamı 430 bin kişiye çıkıyor. Bununla beraber ABD Ticaret Bakanlığı’na göre, AB’ye dönük ihracat kalemlerinde 2.9 milyon kişi istihdam ediliyor.

Almanya’nın Volkswagen, BMW ve Daimler ile büyük ağırlığının olduğu ABD üretim yapan AB sahipliğindeki firmaların ürettiği araçlar, ABD’nin otomotiv ihracının yüzde 60’ına yakınını oluşturuyor ve bu ABD’nin ticaret dengesine olumlu katkı sunuyor.

Trump yönetimi rakamların büyüklüğü karşında ABD’nin gitgide küresel ekonomide Çin ve Almanya ile rekabette sınırlı kalması, Washington’ın yöntemlerini ona karşı kullanan Berlin ve Pekin’e karşı sertleşmesine neden oluyor.

Almanya’ya dönük rekabet, Almanya’nın AB’nin de ekonomik motoru olması nedeniyle AB üzerinden ilerlerken Çin açısından bu ikili düzeyde sürüyor. Bununla beraber Trump, ABD’yi yeniden büyük yapmak için koyulduğu yolda, kendi kurduğu düzene bile karşı çıkacak noktada. Bu politikanın küresel yansımalarının yanında ticari savaşla tehdit ettiği ülkelerin Amerikan pazarındaki gücü, istihdama ve ekonomiye katkısı büyüyen bir kamuoyu karşıtlığına neden olabilir.

Özetle kapitalizmin serbest piyasa dinamiklerinin baş savunucusu ABD bugün kurduğu sistemde revizyon için bastırıyor, ancak revizyonun istediği gibi olacağının garantisi olmadığı gibi, bunun kendi ekonomisine ve vatandaşlarına etkisini düşünmek zorunda olduğu açık. (DUVAR)