Alman turistler tutuklanacak mı, Bodrum'da tatil mi yapacak?

KÖLN - Alman İkinci Televizyonu ZDF'in İstanbul bürosu şefi Jörg Brase ve Tagesspiegel gazetesinin Türkiye muhabirlerinden Thomas Seibert'in 2019 yılı için yaptıkları basın kartı başvuruları Ankara tarafından gerekçesi açıklanmadan reddedildi. Almanya kamuoyu ve siyaseti bu gelişmeyle meşgulken bu kez de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Avrupa'da, Almanya'da öyle terör örgütünün toplantılarına katılıp da ondan sonra gelip Antalya'da, Bodrum'da, Muğla'da tatil yapanlar var ya, onlar için de tedbir aldık şimdi. Hadi gelsinler bakalım havalimanlarından içerisi girsinler. Gözaltına alıp yallah, öyle kolay değil. Dışarıda hainlik yapıp, içeride, Türkiye'de keyfini, sefasını sürmek bundan sonra kolay değil" sözleri Almanya'da yeni bir şoka neden oldu.

Soylu bu sözleri sarf etmesinden bir gün sonra Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy dünyanın en büyük turizm tanıtım fuarlarından biri olan ITB Berlin'e katıldı. Bakan yaptığı basın toplantısında Alman turistlerin Türkiye'ye girerken tutuklama korkusu duymaları gerekmediğini belirterek, Soylu'nun ifadelerinin yanlış yorumlandığını ve bu yorumların Federal Hükümet'in ciddiye almaması gerektiğini söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı gazetecilere, "Alman misafirlerimizin çoğu Türkiye'yi hem kendi ülkesi gibi iyi tanıyor, hem de kendi ülkesinde olduğu kadar rahat hissediyor" diyerek "Almanların kalplerimizde özel bir yeri var" dedi. Bakan Ersoy, tıpkı Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada olduğu gibi Soylu'nun sözlerinin yanlış yorumlandığını savunarak "Almanya ile Türkiye arasındaki dostluğun köklü olduğunu" söyledi.

Bütün bunlar "yanlış anlama" imiş.

Almanya'dan Soylu'ya: Açıklamaları kabul edilemez, bazı adımlar atabiliriz

Soylu'nun tehdidinin Turizm Bakanı'nın tam da dünyanın en büyük seyahat fuarında yeni turizm stratejisini tanıtması öncesine denk gelmesi onun açısından büyük şansızlık oldu. Tanıtımdan çok hasar onarımı yapmak zorunda kaldı. Gazeteciler, Bakan Ersoy'dan eleştirel gazetecilerin akreditasyonlarının uzatılmamış olmasını, gazetecilere yapılan bu muamelenin kozmopolit, misafirperver bir Türkiye imajına nasıl uyduğunu, anlatmasını istediler.

Bakan ise konuyla ilgili farklı görüşler olduğunu, “Arkadaşlar arasındaki görüş farklılıkları her zaman var olacak. Tartışmalı ve üstesinden gelmeliler” diyerek şimdilik turizm hakkında konuşmak istediğini söyledi.

Ancak Alman tarafı için, konu henüz masaya konmadı bile. Dışişleri Bakanı Heiko Maas, tutuklama tehdidi üzerine "Bunlar kabul edilemez, aynı zamanda bizi endişelendiren ifadelerdir" derken Alman İçişleri Bakanı Genel Sekreteri Günter Krings ise "Türkiye’nin İçişleri Bakanı'nın ifadelerini hızlı bir şekilde düzeltmesini tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde, bu sözlerin Türkiye'deki Avrupa turizmi üzerinde önemli bir etkisi olacağı gibi Türkiye'nin Avrupa'dan ne kadar uzak olduğunun da bir kanıtı olacak" dedi.

Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Soylu'nun ifadeleri üzerine yayınladığı seyahat uyarısında ki bilgilendirmede, "Son iki yılda, Türkiye'de Alman vatandaşları keyfi bir şekilde gözaltına alındı. Alman vatandaşlarının tutuklanmalarının veya gözaltına alınmalarının nedeni, sosyal medyada hükümeti eleştirileri olmuştur. Alman hukuk anlayışına göre ifade özgürlüğü kapsamında olan konular, Türkiye'deki cezai uygulamalara yol açabiliyor" denildi.

Bakanlığın uyarısında, "Bazı durumlarda, sosyal medyada yabancı bir içeriğin paylaşılması ya da 'beğenilmesi' dahi 'Cumhurbaşkanına hakaret' veya 'terör örgütü propagandası' adı altında yargılama nedeni olabildiği gibi birkaç yıl hapis cezası riski doğurabiliyor" ifadesi yer aldı. Ayrıca uyarıda bu durumdan etkilenenlerin yalnızca Türkiye ile özel ve kişisel bağları olan Alman vatandaşlarının olmadığının da altı çizildi.

Almanya'dan Türkiye'ye yeni seyahat uyarısı: Gözaltına alınabilirsiniz!

Soylu'nun hedefinde Almanya ve Avrupa'daki insanlar olsa da ilginç bir biçimde konu Suudi Arabistan'a da taşındı. 2 Ekim'de İstanbul Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle iki ülke arasında yaşanan çatışma hale devam ediyor olmalı ki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmasının Arap medyasında yayınlamasını misilleme olarak yorumlayan Haber7 gibi kanallar, "Suud troller tarafından, sosyal medyada, Arapça alt yazıyla, 'İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye'yi eleştiren herkesi ve turistleri tehdit ediyor' şeklinde başlıkla çarpıtılarak servis edildi" denilerek haber yapıldı.

Son yıllarda Türkiye'ye özellikle Suudi Arabistan'dan çok sayıda da turist geldiğini de akılda tutmak gerekiyor.

Soylu'nun bu sözleri 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından daha yeni yükselişe geçen Türkiye'nin turizmini sert etkileyecek. Geçen yıl Türkiye'ye gelen 4,5 milyon Alman turist, turizme büyük katkı sağladı. Türkiye verilerine göre, 2018'de Alman turist sayısı yüzde 26 arttı. Henüz oldukça zayıf olsa da Alman erken rezervasyon döneminin 2019 sezonunda, Türkiye bir önceki yıla göre yüzde 100 büyüme ile öne çıkıyor.

Ersoy Berlin'de, Türkiye'nin önümüzdeki beş yılda toplam turist sayısını 50 milyondan 70 milyona çıkarmayı hedeflediğini, hedeflenen öncelikli grubun yüksek gelir seviyesine sahip turistler olduğunu söyledi. "Bu amaca ulaşmak için, gelecekte tatil bölgelerine daha doğrudan uluslararası uçuşlar sağlanması planlanıyor" dedi. Ek olarak, Türkiye gelecekte sadece yaz dönemi için değil yıl boyunca turizmin hedef ülkesi olmak istiyor.

Aynı hükümetin iki bakanından hangisi Ankara'nın gerçek politik düşüncesini yansıtıyor bilemeyiz. Fakat bir ülkenin içişleri bakanı tehditler savuruyorsa, birçok ülkede barış içinde yapılan 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'ne İstanbul'da saldırılıyorsa, Diyarbakır'da ülkenin yasal partilerinden birinin il binasında seçilmişlerine maskeli polisler silah doğrultuyorsa, 22 yıldır Türkiye'de gazetecilik yapan Alman gazetecilerin çalışma izinleri yenilenmiyorsa, Almanya Türkiye'ye seyahat uyarısını yeniliyorsa galiba olanı biteni Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yanlış anlıyor.