Yeni Zelandalı Müslüman azınlık: 'Siz bizsiniz' denmesi bizi mutlu ediyor

Yeni Zelanda, cami katliamının yedinci gününü geniş bir toplumsal dayanışma ile anıyor. Christchurch'te kılınan cuma namazına yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Zarrina isimli bir göçmen kadın, "'Siz bizsiniz ve hepimiz biriz' denmesi bizi mutlu ediyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

CHRISTCHURCH - Yeni Zelanda, cami katliamının yedinci gününde, hayatını kaybeden 50 kişiyi anıyor. Saldırının ardından ilk cuma namazı bugün kılınırken, yaklaşık 20 bin kişi yas tutmak için ülke nüfusunun yüzde 1'ini oluşturan Müslümanlarla dayanışmaya geldi. Törene, devlet televizyonundan canlı ezan okunması ve Başbakan Jacinda Ardern'in Müslüman göçmenlere "Yeni Zelanda sizinle yas tutuyor. Biz biriz" mesajı damga vurdu. Kadınlar bölümünde yerini alan Ardern, yası simgeleyen siyah kıyafetler içindeydi, başında da siyah bir örtü vardı. Ardern konuşmasında, "Peygamber Muhammed dedi ki 'karşılıklı şefkat, merhamet ve sempatileri ile inananlar tek bir beden gibidir. Vücudun herhangi bir kısmı acı çekerse, tüm vücut acı hisseder.' Yeni Zelanda'da sizinle. Yasta, biz biriz" ifadelerini kullandı.

Gazete Duvar, katliamda hedef alınan El Nur Camii’nin karşısındaki Hagley Park'ta kılınan cuma namazını yerinde izledi. Parkta kadınlar ve erkeklerin için iki ayrı bölüm oluşturuldu; alana dayanışma için gelenler ise safların arka tarafında yer aldı.

'ARDERN’İ KELİMELERLE TARİF EDEMEYİZ'

Dayanışma için Christchurch'e Auckland’dan gelen Zarrina isimli bir göçmen kadın, Yeni Zelandalıların gösterdiği dayanışma için "Gerçekten harika" dedi. Zerrina, "'Siz bizsiniz ve hepimiz biriz' denmesi bizi mutlu ediyor. Olayla mücadele edilme şeklinden ötürü de mutluyuz. Özellikle başbakan Ardern müthiş bir kadın, onu kelimelerle tarif etmek zor" diyerek anlattı hislerini...

Zerrina, "Christchurch’te yaşayan iki yeğenim de hem El Nur, hem de Linwood camilerine giderdi. Saldırıyı duyduğumda ilk onları düşündüm" diyor. Yeğenleri Arrsha ve Arif Ali’nin o gün işten izin alamadıkları için camiye gidemediklerini söylüyor. Göçmen kadın, "Biz Müslümanlar yalnızca barış ve huzur istiyoruz" diye ekliyor.

'BERABER HACCA GİTMİŞTİK'

Zerrina ile bile Christchurch’e gelen Nas isimli kadın ise "Orada, uzaktayken bu acının üstesinden gelemedik. Bunu başarmak için bir araya gelmemiz gerektiğini düşündük. Bu yüzden Christchurch’e geldik" diyor. Nas, saldırıda hayatını kaybeden Linda Armstrong’un arkadaşıymış... "2007 yılında beraber hacca gitmiştik ve orada tanıştık. Çok neşeli ve mutlu biriydi. Şu anda burada olsa bile mutlu olurdu" diyor...

'ÖLDÜRÜLDÜĞÜ CAMİYE GÜNDE 5 KERE GİDERDİ'

Wellington’dan gelen Sayad Ali ve eşi Halima.

Eşi Halima ile beraber Wellington’dan gelen Sayad Ali ise saldırıda amcası Ashraf Ali’yi kaybetmiş. 40 yıldır Yeni Zelanda’da yaşayan Sayad, "Ne hissettiğimi kelimelere dökemem, hepimiz çok, çok üzgün hissettik. Hâlâ da öyleyiz" diyor. Amcası Ashraf Ali’yi dün toprağa verdiklerini anlatan Sayad, "Çok kibar bir insandı. Asla ve asla kötü söz söylemezdi. Her zaman çok sakindi ve insanlara yardımcı olurdu. Müslüman olmak isteyen pek çok kişiye yardımcı oldu. Günde 5 kere öldürüldüğü camide namaz kılardı" dedi.

Aynur Tekin, saldırıların yedinci gününde kılınan cuma namazı ve sonrasında düzenlenen anma töreninde katılımcılarla konuştu.

'SALDIRGANI AFFETTİK'

Saldırıda hayatını kaybeden Hafız Musa’nın yakını Muhammed Zaid Khan da, "Başımıza her ne gelmiş olursa olsun burada bulunarak dünyaya birleşmiş olduğumuzu gösteriyoruz. Bu cenaze törenlerimiz için de geçerli. Dün Hafız Musa’yı toprağa verdik ve cenazesi oldukça kalabalıktı. 6 bin kişinin katıldığını düşünüyoruz” diyor. Muhammed’e göre Yeni Zelanda’da herkes barış içinde yaşıyor ve hiçbir saldırı bu durumu değiştiremeyecek: "Saldırgan ne yapmış olursa olsun onu affettik ve hayat devam ediyor. Bu dinimizin söylediği barış öğretisidir.”

'ÜZÜNTÜ VE DAYANIŞMA BİRARADA'

Saldırıda hayatını kaybeden Hafız Musa’nın yakını Muhammed Zaid Kha, "Başımıza her ne gelmiş olursa olsun burada bulunarak dünyaya birleşmiş olduğumuzu gösteriyoruz" dedi.

Saldırıdan bir hafta sonra El Nur Camii’nin karşısında namaz kılarken çok farklı hissettiğini söyleyen Akbali ise Müslüman topluluğa verilen desteğe işaret ederek "Üzüntü ve dayanışma burada bir arada" diyor. Akbali, "Burada katledilen insanlar bizim ailemizden ya da çevremizden değildi; fakat onların hepsi bizim Müslüman kardeşlerimizdi. Onlar, hiçbir suçu olmayan masum insanlardı" ifadelerini kullandı.