Trump’ın savaştan vazgeçmesinin arkasında ne var?

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, İran’a saldırı noktasında gerek ABD’nin gerekse Trump’ın çıkmazlarına değiniyor. Pelosi, Kongre üyelerinin aldıkları bir brifingte bilgilendirilmelerinden sonra, İran’ı “sorumsuz ve tehlikeli bir düşman” şeklinde nitelendirerek gerilimin azaltılması çağrısında bulundu. Amerikan rüyası diliyle Pelosi, İran’ın, muz cumhuriyetlerinden ve kendisine gönüllü olarak itaat edilmesi gereken ormanlar kralı aslan gözüyle gören ülkelerden farklı olduğunu dile getirmeye çalışıyor.

Google Haberlere Abone ol

Kasım İzzeddin

Amerikan Başkanı, kendisinin son anda savaştan vazgeçtiğini söylüyor. Amerikan silahlı kuvvetlerine bağlı bir İHA’nın düşürülmesiyle uyumlu olmayacak şekilde birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak bir saldırıyı istemediğini iddia ediyor. Ancak onu savaş için geri sayıma zorlayan şeyin, bölgede açık bir savaşa yol açacak şekilde İran’ın ABD güçlerine ve çıkarlarına karşılık vermesi olduğunu ileri sürüyor.

ÇELİŞKİLİ HABERLER

ABD Başkanı Trump’ın İranlı kurbanların hayatını kaybetmesine kalbinin dayanamayacağını ima eden anlatısını, savaş kararını iptal etmeden bir gün önce danışmanları, generaller ve Amerikan Kongresi’nden temsilcilerin bir araya geldiği Beyaz Saray’daki toplantıda yaşananlar yalanlıyor. Bu toplantıda Trump, Washington Post gazetesinin toplantıya katılan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, radarların ve İran füze rampalarının bombalanmasının 150 İranlının hayatını kaybetmesine yol açacağını öğrenmiş. Newyork Times gazetesinin haberine göreyse, savaş ilanını çılgınlık olarak niteleyen Fox kanalında çalışan bir gazetecinin kendisini vazgeçirmesi oldukça uzak bir ihtimal.

Mevzii vuruş olarak nitelendirdiği şeyden dem vuran Trump, John Bolton ve Mike Pompeo gibi şahinlerin arkasından giderek Dışişleri Bakanı’nın Amerikan casus uçağının düşürülmesinden bir hafta önce “Ameliyat” olarak nitelendirdiği şeyin üstüne atıldı. Pompeo, BM Güvenlik Konseyi’nde, Umman Denizi’nde yaşanan yük gemisi olayı nedeniyle, ABD’nin İran’a bir karşılık vereceğini ima etti. Bu yanıt, Devrim Muhafızları'nın karargahının bombalanmasının yanı sıra, güç gösterisi olarak 1000 askerin gönderilmesini de içeriyordu. Pompeo’nun bir hafta önce ima ettiği şeyden neden vazgeçtiği bilinmiyor ama görünen o ki, “Ameliyat”ın durdurulmasının nedeni neyse Trump’ın son anda savaş kararından vazgeçmesinin nedeni de o.

ZORLU BİR DÜŞMAN

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, İran’a saldırı noktasında gerek ABD’nin gerekse Trump’ın çıkmazlarına değiniyor. Pelosi, Kongre üyelerinin aldıkları bir brifingte bilgilendirilmelerinden sonra, İran’ı “sorumsuz ve tehlikeli bir düşman” şeklinde nitelendirerek gerilimin azaltılması çağrısında bulundu. Amerikan rüyası diliyle Pelosi, İran’ın, muz cumhuriyetlerinden ve kendisine gönüllü olarak itaat edilmesi gereken ormanlar kralı aslan gözüyle gören ülkelerden farklı olduğunu dile getirmeye çalışıyor. Bir başka ifadeyle Pelosi, İran’ın Rusya, Çin ve diğer büyük devletler gibi Amerikan askeri saldırısına aynen karşılık vereceğine işaret ediyor. İran, Amerika’dan bazı kırıntılar kazanma karşılığında onur ve haysiyetini kaybetmeye razı olup onunla ateşkes imzalamaz.

Bu çerçevede Trump’ın İran’a karşı askeri bir maceraya girmesi oldukça zordur. Pompeo’nun hayal ettiği gibi “sınırlı bir vuruş” noktasında durmak zordur. Bu yüzden İran askeri ve siyasi yetkilileri, herhangi bir saldırıya karşı kararlılıkla karşılık vereceğini ve bunun sınırlı olmayacağını dile getiriyor. Dişe diş mantığından hareketle İran, kendi petrol ihracatını sıfırlamak için boğazın kapatılması durumunda Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit etti. Newyork Times’ta David Savger’in söylediğine göre, İran’ın, Washignton’un ve dostlarının karşılık verme noktasındaki samimiyetini test ettiğini şeklindeki sözlerinin tersine, İranlılara duyduğu şefkatinden dolayı değil, tersine Amerikalıların ölmeye başlamalarıyla birlikte Amerikan rüyasının da sona ereceğinden duyduğu endişe nedeniyle Trump’ın istemediği açık bir savaşa yuvarlanma riski konusunda uyarılarda bulunan İran’ın samimiyetini test etme seçeneği Trump’ın önüne sürüldü. Belki de İran’ın kararlılığı, Trump’ı risklerle dolu bir maceraya girmekten vazgeçirme noktasında son derece başarılı oldu. Trump, ABD’nin Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade’nin yaptığı açıklamaya şüpheyle bakmasına rağmen, bir gecede 35 kişini bulunduğu Amerikan casus uçağını düşürmediği için İran’a karşı saygı ve takdir hisleriyle hızlı bir dönüş yaptığını görüyoruz. Bolton’la ve Londra ve İsrail’de Trump’ı tahrik ederek bölgeyi ateşe vermeye çalışan Suudi Arabistan’la karşılaştırıldığında belki güvercin olarak nitelenebilecek hemen yanındaki Pompeo, çoktan aşırılıklarını törpülemeye başladı bile. Suudiler yıkımın sadece İran’a zarar vereceğini ve bu şekilde yaralarının iyileşeceğini sanıyor.

Belki de Tümgeneral Ğulamuddin Ali Reşid, Körfez ülkelerine tek bir ülkenin bütün Körfez’i kontrol etmesinin mümkün olmadığını hatırlatmaya çalışıyor. Zira savaş, herkesin aleyhineyken, istikrar herkesin lehinedir.

* Yazının aslı Almayadeen sitesinden alınmıştır. (Çeviren: İslam Özkan)