Çipras'ın seçimleri kaybedecek olmasının 10 nedeni

Tsipras, kendisini “yeni” olarak gören Yunanlılarda yüksek beklentiler yarattı. Ancak, iktidarda gelmesinden yalnızca aylar sonra insanlar, politikalarının seleflerinden farklı olmadığını keşfederek, umutlarını yitirdiler. Hayal kırıklığı, 26 Mayıs Avrupa Parlamentosu ve yerel yönetim seçimlerinde ortaya konan bir öfkeye dönüştü.

Google Haberlere Abone ol

Philip Chrysopoulos

Bir politikacı olarak, Alexis Tsipras çok kısa sürede çok yükseğe tırmandı. 2008’in başlarında, erken yaşlarda SYRIZA (Radikal Sol Koalisyonu) partisinin lideri oldu ve kendisinden önceki parti genel başkanı Alekos Alavanos tarafından beklenmedik bir şekilde desteklendi. 2009 yılında parlamentoya seçildi ve altı yıldan az bir süre sonra Yunanistan’da sadece ilk solcu bakan değil, aynı zamanda 40 yaşında en genç bakan oldu.

Muhafazakâr Yeni Demokrasi - Sosyalist PASOK - Demokratik Sol DIMAR koalisyonu sırasında oluşan çalkantılı dönemde, 2012 yılında ikinci kurtarma programı imzalandı; bundan sonra SYRIZA yavaş ama istikrarlı bir şekilde yükselmeye başladı. 2014 yılına kadar, Alexis Tsipras, kendisini ve partisini krizden etkilenen Yunanlılara tek alternatif olarak sunmak için söylenebilecek her şeyi söyledi; 40 yıllık Yeni Demokrasi ve PASOK iktidarı sonrası ülkeyi iflasın eşiğinde bulan bir kurtarıcıydı.

Yunan Komünist gençlik partisinin bir üyesi olarak öğrendiği propaganda tekniğiyle tanınan Tsipras, insanların büyük bir yalana küçük bir yalandan daha duyarlı olduklarını biliyordu, bu yüzden imkânsızı vaat ederek iktidara geldi: Kurtarma programını yazmak, bir yasa ile alacaklıları eve göndermek, bireysel borçları affetmek, borçluları bankalardan korumak, tek mülk vergisini ve otoyol geçiş ücretlerini ortadan kaldırmak, Almanya’dan milyarlarca savaş tazminatı almak, yolsuzluk ve vergi kaçakçılığına son vermek, eski siyasi sistemi ortadan kaldırmak, Avrupa Birliği’ni yalnızca sayılardan oluşan bürokratik bir kuruluştan “halk için AB” ile dengeli bir birlik olarak değiştirmek…

Elbette, bunların hiçbirini yapmadı. Birinci günden itibaren -146 milletvekilinin 300 sandalyeli parlementoda tek başına bir hükümet kurmaya yetmediğini gördüğünde- aşırı sağcılarla, Yeni Demokrasi partisiyle ve Panos Kammenos önderliğindeki Bağımsız Yunanlılar (ANEL) partisiyle “kutsal olmayan” bir koalisyon kurdu. O andan itibaren, geçen her gün, Tsipras yapması gereken şeylerin hiçbirini başaramayacağının yanı sıra, tam olarak karşısında mücadele etmesi gereken şeye dönüştüğünü kanıtladı. Neredeyse dört buçuk yılın sonunda, Yunanlılara pazar günü kendisine karşı oy kullanmaları için yeterince neden verdi.

TSİPRAS’IN KOLTUĞUNU YİTİRECEK OLMASININ 10 NEDENİ

Tsipras, kendisini “yeni” olarak gören Yunanlılarda yüksek beklentiler yarattı. Ancak, iktidarda gelmesinden yalnızca aylar sonra insanlar, politikalarının seleflerinden farklı olmadığını keşfederek, umutlarını yitirdiler. Hayal kırıklığı, 26 Mayıs Avrupa Parlamentosu ve yerel yönetim seçimlerinde ortaya konan bir öfkeye dönüştü.

Düşük gelirli Yunanlılara daha fazla verebilmek için orta sınıfı aşırı sarstı. Bu şekilde daha fazla yoksulluk yarattı. Aynı zamanda, yeniden dağıtılmak üzere gelir elde etmek için vergi kaçakçılığıyla mücadele vaadi asla gerçekleşmedi.

Tsipras iktidarda kalabilmek için, yönetimde kibirli ve kaba tutumlar sergileyen Kammenos ile genellikle belirli konularda yasaların ötesinde hareket eden bir koalisyon kurdu.

Tsipras, Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya ile isim sorununu, Yunan halkının isim itirazı konusundaki iradesini görmezden gelerek ve konuyu muhalefet liderleriyle görüşmeden çözmeyi seçti. Ardından bu duruma itiraz eden kitleleri “aşırılıkçı”, “milliyetçi”, hatta “faşistler” diye nitelendirerek, protesto eden herkesi böyle nitelendirdi. Ardından mecliste Prespes anlaşmasını, diğer partilerden rüşvet almakla suçlanmalarına rağmen milletvekillerine hükümette yüksek görevler sunarak, en zayıf oy oranıyla kabul ettirebildi.

Tsipras’ın tutumu ve sözleri iktidarda kaldığı süre boyunca bölücü olmuştur. Her zaman “biz ve onlar”, yani “bize ve düşmanlarımıza oy verenler” zorlamasında bulundu. Eylül 2015’teki ikinci seçim zaferinde, seçim öncesi sloganlarından biri “Onları bitirelim” idi. Makedonya meselesinde bu tutumu açıkça sergiledi. Bu tutum aynı zamanda SYRIZA'nın merkez ve merkez sol partilerle her türlü ittifakta bulunmasını da engelledi.

Gençliğinde öğretilen komünist dogmaya sadık kalarak, “halk düşmanlarını” işaret etti. Bu düşmanlar, görev süreleri boyunca çeşitlilik gösteriyordu: Onu eleştiren medya, memerondumu geri almayı istemekle suçladığı muhalefet, aşırı sağcılar, oligarklar, zenginler vb.

Tsipras, kendisini halkı için mücadele eden mütevazı bir solcu olarak sunarken, iktidarın güçlerine yenik düştü. Bir gemi sahibinin lüks yatında gizli tatiller geçirdi ve seçilmeden önce satmayı vaat ettiği pahalı başkanlık uçağı ile seyahat etti.

Yunanlıların asla unutamayacağı, affetmeyeceği bir şey de, 23 Temmuz 2018 gecesi Mati’deki ölümcül yangın için operasyon merkezindeki bazı bakanların, yangın ve polis şeflerinin Tsipras’ın sergiledikleri tutumdu. İlgili makamların yangında insanların öldüğünü bilmelerine karşın, Tsipras ve geri kalanlar bürokratlar, resmi olarak hiçbir ölüm bildirilmemiş gibi davranmaları halkı kızdırdı.

102 kişinin hayatını kaybettiği trajedinin ardından, izinsiz biçimde inşa edilmiş olan evlerin denize erişimi engellemesi nedeniyle, kendisi ve kabinesinin yaralılara ve mağdurlara ettiği hakaretler bunlara eklendi. O ve kabine, kurbanlara merhamet göstermedi ve hala onlara hiçbir özel yardım vermiyorlar.

Acımasız, açık sözlü Sağlık Bakan Yardımcısı Pavlos Polakis, muhalif milletvekillerine, gazetecilere, akademisyenlere ve genelde solcu olmayan herkese sözlü olarak saldırdı. Sosyal medyadaki günlük paylaşımları çoğunlukla kaba ve kışkırtıcıydı. Tsipras’ın, kendisini bazı nefret dolu ve çirkin ifadeleri nedeniyle hiçbir zaman kınamadığı gerçeği, birçok kişi tarafından Polakis’in, bizzat Tsipras’ın ve partisinin gerçek sesi ve ahlâkı olduğunu düşündürmüştü.

Syriza bakanları, anarşist grupların, küçük saldırıları ve yıkıcı eylemlerine benzeri görülmemiş bir tolerans gösterdi. Tartışmalı üniversite uygulamaları ile kampüsler, çok sayıda uyuşturucu kaçakçılığı ve suç merkezi haline geldi. Ayrıca, anarşistlerin haftalık molotof kokteyliyle polise yaptığı saldırılarda hiç kimsenin tutuklanmaması ve Rubicon grubunun elçilik ve kamu binalarını tahrip eden eylemleri, dükkanları ve bankaları parçalama eylemi hükümet tarafından “siyasi aktivizm” olarak görüldü. Aynı zamanda, tartışmalı “Paraskevopoulos Yasası” ile cezaevinden serbest bırakılan 400’den fazla ciddi suçlu vardı. Suç oranları arttı, böylece Yunanlılara güvende olmadıkları hissettirildi.

TSIPRAS MASUMİYETİNİ YİTİRDİ

SYRIZA'nın Yunan toplumunun büyük kısımlarını kızdırmasının birkaç nedeni daha var: Kamu televizyon kanallarının (ERT) bariz bir devlet propaganda makinesine dönüşmesi ya da televizyon yayıncılığının sınırlı rekabetle kontrol altına alınmasına yönelik çaba sarf edilmesi; Eğitim bakanları, fırsat eşitliği adına, gelir getirecek özel üniversitelerin kurulmasına karşı olduklarını söylerken, üniversiteye giriş sınav sisteminde gittikleri düzenlemeler; Selanik metrosu gibi bitmemiş kamu eserlerinin açılışı; fiyaskoya dönüşen muhalefete hakaret etmek için üretilen Novartis skandalı; Saronik Körfezi’ni kirleten petrol sızıntısının örtbas edilmesi; kurtarma programı yükümlülükleri 2060’ta sona erdiğinde Yunanistan’ın mutabakat dışı kalacağı yalanı; evlere ve bankalara el konulması, devlete olan borçlar karşılığında ev ve banka hesaplarının el konulması; Tsipras’ın 26 Mayıs seçimlerinden iki gün önce ikramiye vererek emeklilerin oylarını alma çabası; kilise ve devleti ayırma girişimi; Tsipras’ın, merkezci ve sosyal liberal To Potami, ANEL ve DIMAR gibi küçük partileri yok ederek bile, iktidarı herhangi bir şekilde elinde tutmaya çalışması; kibirli bir tavırla en azından bir süre daha Maximos Konağı’nda görevde kalmayı garantileme çabası.

Genel olarak, Alexis Tsipras, Yunan halkının zekâsına çok fazla hakaret etti. Yunanlılar 26 Mayıs’ta oy sandıklarında onu cezalandırdılar. Pazar günkü ulusal seçimlerde de aynısını yapacaklar.

Çeviri: Yücel Tekin

Kaynakhttps://greece.greekreporter.com/2019/07/03/10-reasons-why-tsipras-will-lose-the-greek-elections/