Türkiye ile Almanya'nın savunma sanayi dostluğu
Türkiye silah sanayine yaptığı yatırıma rağmen üretimde Almanya'ya bağımlı, Alman ekonomisi ise silah sanayine dayalı. İki ülke zaman zaman kriz yaşasa da silah bu ilişki hiç sarsılmıyor. Almanya, Türkiye'yi en çok eleştirdiği dönemlerde dahi silah satışını sürdürdü.
DUVAR - Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) 1978 yılından bu yana Lübnan ve İsrail arasında barışın sağlanması amacıyla görev yapıyor. Lübnan'ın kıyılarını korumakla da görevli olan barış gücü aynı zamanda silah kaçakçılığını da önlemeye çalışıyor. BM'nin hala sürmekte olan en eski barış koruma misyonu içerisinde Almanya 150 kişilik askeri ekibiyle 2006 yılından bu yana yer alıyor.
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer (CDU) 18 Aralık Çarşamba günü Noel nedeniyle Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında Limasol limanında konuşlandırılmış olan Alman askerlerini ziyaret etti. Doğu Akdeniz'de Türkiye ile olan gaz anlaşmazlığında kendisinin böylelikle de Almanya'nın 'Yunanistan ve Kıbrıs'ın arkasında durdurduğunu' güya göstermiş oldu.
Kramp-Karrenbauer ziyareti esnasında “Yunanistan ve Kıbrıs ile dayanışma içinde olduklarının” ifade ederek “Burası kuşkusuz ihtiyacımız olan enerjiyi sağlamak için gereken yeraltı kaynakları açısından zengin bir bölge, bu nedenle bölgede birçok kesimin büyük ekonomik çıkarı mevcut” diyerek Doğu Akdeniz’e ilgili sorunun "devletlerarası hukuk ve deniz hukuku temelinde” çözülmesi gerektiğini belirterek Türkiye’ye hukuki çerçeveyi kabul etmesi için çağrıda bulundu.
AB Dış İlişkiler Konseyi’nin doğalgaz arama faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar öngören çerçeve belgeyi kabul ettiğini hatırlatan Alman Bakan, bu belgenin “içinin temkinli bir şekilde doldurulması” gerektiğini de ifade etti. Çünkü Almanya her yerde her biçimde tüm çelişkileri kullanarak kendi ekonomik ve jeopolitik çıkarlarını koruyarak hareket ediyor ve edecek.
ALMANYA EKONOMİSİ İÇİN SAVUNMA SANAYİİ VE ASKERİ MALZEME İHRACATI VAZGEÇİLMEZ
Almanya Federal Hükümetinin 13 Kasım'da yayınladığı rapora göre, yılın ilk 10 ayında 7 milyar 420 milyon euro değerinde silah ihracatı yapılmış. Ocak başından Haziran 2019 sonuna kadar, toplamda yaklaşık 5.33 milyar euroluk silah ihracatı için bireysel izinler verdiğini gösteriyor. Bu yıl Doğu Akdeniz'deki sınır güvenliği tartışmalarında önemli yeri olan ülkelerden Mısır da Almanya'dan en çok silah alan ülkeler arasında yer aldı.
Almanya Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği askeri harekatı sırasında dahi eskiye dönük anlaşmaları yapılmış silah ve askeri malzemelerin kamuoyu ve muhalefetin sert tepkilerine rağmen teslimatlarını yapmaya devam etti. Alman hükümeti için yalnızca silah ve askeri malzeme satışından gelir kaybetmek sorun değil bir de hükümetin Alman ihracat firmalarına ve kredi şirketlerine yabancı müşterilerin ödeme yapmaması halinde vermeyi taahhüt ettiği güvence (Hermes kefaleti) var. Alman hükümeti 2018'den bu yana Türkiye’ye yapılan ihracatlara 2 milyar 600 milyon euroluk Hermes kefaleti vermeyi üstlendi.
Türkiye 2019'un Ocak ve Ağustos ayları arasında 250 milyon euro değerinde savaş ekipmanı aldı. Türkiye Alman silahlarının alıcı ülkeleri arasında açıkça yıllardır bir numara. Bu yer yer deniz kuvvetleri için alınan malzeme oluyor yer yer kara kuvvetleri için. Fakat Türkiye sadece satın alan ülke konumunda değil her iki ülke arasında üretim işbirlikleri mevcut:
ALMANYA'NIN EN ÖNEMLİ SİLAH SANAYİ ŞİRKETLERİNİN TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ
Silah sanayi devi Rheinmetall'in Türkiye'deki yan kuruluşu Rheinmetall Defense Turkey, Türk BMC Savunma Sanayi Ve Ticaret A.Ş.'nin bir parçası. Diğer hissedar ise Malezya merkezli Etika Stra. Bu ortak girişim Türk Altay tankının üretim ihalesini de aldı. 7 milyar euro değerinde yaklaşık 1000 yeni tankın yapılması planlanıyor. Rheinmetall Altay tankı yapım projesinde yer alacaktı. Ancak Türkiye'nin Afrin'e askeri operasyonu sırasında aynı şirketin ürettiği Leopard 2 tanklarını kullanması, gazeteci Deniz Yücel'in Türkiye'de tutuklu bulunuyor olması gibi nedenlerle kamuoyunda ciddi bir tepki oluşunca Rheinmetall şirketi Altay tanklarının üretiminde ilişkiler düzelene kadar bu projeyi beklemeye aldığını duyurdu. Daha sonra kamuoyunun tepkisini engellemek için aslında üretimde yer alcağı ve fakat geri planda kalacağı bilgileri basına yansıdı. İki ülke arasındaki siyasi denge yeniden istenildiği gibi kurulursa bu planlarda Rheinmetall'in daha doğrudan devreye girdiğini duyacağız. Hatta Rheinmetall CEO'su Pappberger, siyasi değerlendirmelerin “endüstriyel stratejilerden daha hızlı” olduğunu söylüyor. Kısacası endüstriyel planlamalar uzun vadelidir ve kolay kolay vazgeçilmez demeye getiriyor. Rheinmetall aynı zamanda Türk silahlanma grubu MKEK ile mühimmat üretmeyi de planlıyordu şimdilik bu projenin de beklemede olduğunu biliyoruz.
Türkiye'nin iş yaptığı bir diğer önemli şirket de Daimler AG. Bu şirket askeri araç ihracatını 2016'da neredeyse üçte bir oranında artırdı. Türkiye şirketten Mercedes askeri Unimogs ve Actros tank taşıyıcıları aldı. Bunun dışında Aksaray'daki Daimler ve Mercedes-Benz Türk A.Ş. fabrikası 1986'dan beri Türk ordusu için farklı tiplerde kamyonlar üretiyor. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Daimler'in ana hissedarı. Ayrıca şirket Türk Hava Kuvvetleri havaalanları için Mercedes-Benz Axor süpürme aracı ve emme cihazı üretiyor. Hava Kuvvetleri üslerinde uçağın yakıt ikmali için üretilen tankerler vs.de bu şirket tarafından yapılıyor.
Türk ordusunun mevcut standart tüfeği, Heckler & Koch (HK) tarafından geliştirilen G-3 modeline dayanmaktadır ve MKEK (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu) tarafından lisans altında üretilmektedir. Önceki yıllarda, H&K Türkiye için Almanya hükümetlerinden defalarca ihracat lisansı alabildi.
VW / RENK VE MTU FRİEDRICHSAFEN
Volks Wagen tarafından satın alınan Silah şirketi, HSWL 354 araç şanzımanı Leopard 2 ana muharebe tankına kurulu. Buna ek olarak, yeni Türk muharebe tankı "Altay" ın (yani planlanan 1.000 tankın 500'ü) ilk iki seri üretim çalışması, Renk şirketinin şanzımanlarıyla donatılacak ve bu da MTU Friedrichshafen'in dizel motorlarına bağlanacak. Ancak, bu plana uyulup uyulmayacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Thyssen Krupp Deniz Sistemleri'den Alman tipi 214 avcılık denizaltısı üretim lisansı alınarak Gölcük tersanesinde inşa ediliyor. Almanya'nın Borsa dergisi " Der Aktionär", Türkiye'nin TMKS ile birlikte Endonezya hükümetine denizaltı satma niyetinde olduğunu ve böylece ihracat işini birlikte planladıklarını yazdı.
SIG Sauer GmbH & Co. KG'den 2017 yılında Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları için Alman şirketinin ABD'deki yan kuruluşu Sig Sauer Inc.'den 1.2 milyon dolarlık silah siparişi verdi. Cumhurbaşkanının ABD'ye yaptığı ziyaret sırasında göstericilere karşı şiddet uygulamalarından sonra ABD hükümeti anlaşmayı bozdu.
Deutsche Nickel AG, mühimmat üretim ekipmanı için 1.031.000 euro değerinde bir ihracat lisansını Merkel hükümeti görevdeyken aldı.
Hensoldt Systemtechnik GmbH, Sundwiger Messingwerke GmbH, Diehl Avionik Systeme GmbH, AMP Teknik Servis GmbH, MAN Ferrostaal Industrieanlagen GmbH, Eurocopter Deutschland GmbH, Numerics GmbH ve Fritz Werner GmbH şirketleri geçmişte Türkiye'ye daha fazla silah ihracat lisansı almış. Liste uzun ve diğer birçok Alman savunma şirketi de muhtemelen bu listede yok.
Ancak bir şey açık bu ticari ilişkilere bu listenin uzayıp gitmesine bakacak olursak AB Dış İlişkiler Konseyi’nin doğalgaz arama faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar öngörmüş olması çok caydırıcı bir anlam taşımıyor. Alman Savunma Bakanı da “içinin temkinli bir şekilde doldurulması” gerektiğini zaten ifade ediyor. Tıpkı Suriye konusunda olduğu gibi Doğu Akdeniz'deki krizde de Almanya kendi şirketlerini verdiği kredi taahhütleri düşünmeden hareket etmeyecektir. Ayrıca Türkiye silah üretiminde, savunma sanayide her ne kadar atakta olduğunun propagandasını yapsa da gerçek şu ki üretim lisansları silah sanayinin Almanya'da Üstelik sadece silah ve savunma da değil her türlü askeri malzemede bağımlı. Dış politika da her istediğini yapacak güçte değil.