Duvar Arkası... 6 aydır Erdoğan'ı bekleyen 14 AK Partili vekil
Erdoğan'ı göremeyen 14 vekil... 'Israrlı takip' direnci... Adayda asıl soru... Seçim sonrası kilit parti... Akşener'in ikinci turu... Akbaşoğlu'na Mehter... MHP'de hedef... Hepsi Duvar Arkası'nda...
AK PARTİLİ 14 VEKİL ERDOĞAN’DAN RANDEVU İSTEDİ, 6 AYDIR YANIT GELMEDİ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yürütme tamamen Meclis dışına çıkınca bu durum AK Partili milletvekillerinden de çok sayıda şikayet gelmesine neden oldu. Cumhurbaşkanı ile görüşemeyen vekiller bakanlara dahi ulaşamaz hale geldi. Birçok toplantıda dile getirilen bu sorunu çözmek için Meclis’te “nöbetçi bakan” uygulaması başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da gruplar halinde milletvekilleri ile bir araya geldi. Ancak bu buluşmalar da milletvekillerinin seçim bölgelerine yönelik taleplerini dile getirdiği toplantılara dönüştü. Parti politikalarını tartışmak, çeşitli önerilerde ya da uyarılarda bulunmak isteyen milletvekilleri bu kalabalık toplantılarda görüşlerini paylaşamadı. Siyasi değerlendirmelerini aktarmak, tespit ettikleri eksiklikleri iletmek, yanlış gittiği düşünülen işlerin düzeltilmesi için önerilerde bulunmak isteyen vekiller bu kez ayrı randevular talep etmeye başladı. Ancak bu randevulara da yanıt verilmedi. İddiaya göre AK Partili 14 milletvekilinin talep ettiği bir randevuya 6 aydır yanıt gelmedi.
'ISRARLI TAKİP' SUÇUNA AK PARTİ’DE DİRENÇ: SEÇMENİMİZİ ARAYAMAYIZ!
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 'ısrarlı takibin ilk defa Türk Ceza Kanunu'nda müstakil bir suç olarak düzenleneceğini' açıkladı. Düzenleme yasalaşırsa “fiziken ya da haberleşme ve iletişim araçlarını kullanarak bir kişi üzerinde ciddi huzursuzluk yaratan, güvenlik endişelerine yol açanlar” hapis cezası ile cezalandırılacak. Israrlı takip sadece boşanmış eşe karşı değil şikayete bağlı olarak taciz edilen tüm kadınları koruyan bir düzenleme olacak. Kadın örgütleri uzun zamandır talep ettikleri bu düzenlemenin çıkarılmasını olumlu bulurken AK Parti içinde direnç olduğu öğrenildi. Edindiğimiz bilgiye göre bazı partililer bu düzenlemenin "istismar edilebileceğini" söylerken bazı partililer de, “Bu yasa çıkarsa milletvekili seçmenini arayamaz hale gelir” iddiasında bulundu. Bakalım AK Parti içindeki direnç bu hafta Meclis’e sunulması beklenen teklifte değişikliğe neden olacak mı?
HDP ASIL, SEÇİMDEN SONRA 'KİLİT PARTİ' OLACAK
Zamanında yapılırsa Haziran 2023’te gerçekleştirilecek seçimlerde iktidar ve muhalefet cephesindeki ittifaklar şekillenmeye başladı. İktidar cephesinde AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın devam edeceği görülürken CHP, İYİ Parti, SAADET ve Demokrat Parti’den oluşan Millet İttifakı’nın Gelecek Partisi ve DEVA Partisi ile genişlemesi sürpriz olmayacak. Millet İttifakı’ndan ayrı olarak seçimlere girecek olan HDP ise çeşitli sol ve sosyalist parti ve güçlerle 3. bir ittifak kurmak için çalışıyor. En az yüzde 15 oy almayı hedefleyen HDP, Meclis’e 80-100 milletvekili ile girmek istiyor. 600 üyeden oluşan Meclis’te 100 milletvekili alınması durumunda kendileri dışında kalan iki cephenin de başta anayasa değişikliği olmak üzere tek başına kritik hiçbir değişikliğe imza atamayacağına dikkat çeken HDP’liler, “Asıl o zaman HDP kilit parti olacak” değerlendirmesi yapıyor.
MUHALEFETİN CUMHURBAŞKANI ADAYI İÇİN ASIL SORU: KAZANIR MI DEĞİL YÖNETEBİLİR Mİ?
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnini kamuoyu önünde imza altına alan 6 muhalefet partisi lideri, “doğal bir akış” içinde ittifaka doğru gidiyor. Geçiş sürecinin yol haritası ve ittifakın ilke ve değerlerini çalışmaya başlayacak partilerin cevaplaması gereken sorulardan biri de cumhurbaşkanı adayının kim olacağı. Ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarmakta prensipte anlaşmış görünen 6 lider, “ismi konuşmak için erken” dese de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı her geçen gün daha çok dile getirilmeye başlandı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için hem partisinin içinde hem de “dost partiler”de yüksek sesle “Kazanabilir mi?” endişesini dile getirenler var. Yapılan anketlerde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a asla oy vermeyeceğim” diyenlerin oranının yüzde 50’nin çok üzerinde olduğuna dikkat çeken bazı siyasetçilere göre doğru soru, “Kazanabilir mi?” değil, “Geçiş sürecini kim yönetebilir?” olmalı. “6 benzemez” olarak nitelendirilen farklı partiler arasında dengeyi sağlayabilecek bir adayın önemine işaret edenler, cumhurbaşkanı adayı için, “Önümüzde zor bir süreç var. Bu zor süreci aşacak, uzlaşı kültürü yüksek, kendini aşmış, siyasi geleceğini bu ülke için feda edecek, bu ülkeyi siyaset üstü yönetecek bir lidere ihtiyaç var, o da Kılıçdaroğlu” diyor.