Duvar Arkası... AK Parti'de 'danışman' tepkisi: Erdoğan'a zarar veriyorlar!
İktidarda 'danışman' rahatsızlığı... Musluk baraja karşı! Siyasetçilerin 'fotoğraf' tedbiri... Bahçeli 'dezenformasyon yasası'nda ısrarlı... Hepsi Duvar Arkası'nda...
'CUMHURBAŞKANI TÜM DANIŞMANLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ'
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in çeşitli rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı danışmanı Serkan Taranoğlu görevden alındı, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca ise istifa etti. Peker’in iddialarıyla ilgili muhalefet partilerinin neredeyse tamamı savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Başvuruların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz ama söz konusu iddialar AK Parti içinde de rahatsızlık yaratmış durumda. Serkan Taranoğlu’nu Erdoğan’ın tanımadığını, "birilerinin referansıyla danışman yapılmış olduğunu" paylaşan bir parti yöneticisine göre yaşanan bu olaydan sonra Cumhurbaşkanlığında bu şekilde görev yapan herkesin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bunların hem Cumhurbaşkanına hem de AK Parti’ye ciddi zarar verdiğini söyleyen partili, “Bunlar kimdir, nedir, hepsinin baştan aşağı gözden geçirilmesi gerek” değerlendirmesinde bulunuyor. AK Parti’deki bu beklenti bakalım karşılık bulacak mı?
AK PARTİ’DE 'MUSLUK' İSYANI!
Geçtiğimiz ay kuruluşunun 21. yılını kutlayan AK Parti özellikle sosyal medyada son yıllarda azalan etkisinden dertli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programları kapsamında her hafta bir kentte toplu açılış, temel atma töreni yapılıyor. Ancak bu açılışlar beklenen ilgiyi görmüyor. Bu tablo AK Parti içinde tartışma konusu olmuş durumda. Kulislerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İSKİ’nin bağlantı sorununu çözmesinin ardından 30 yıl sonra musluklarından su akan tarihi 3. Ahmed Çeşmesi açılışı hatırlatılarak, “Vakıflar Müdürlüğünce restore edilmiş çeşmeye musluk takıyorlar. Biz aynı gün 650 milyon liralık yatırım yapılmış bir baraj açıyoruz. Ama açılışı yapılan musluğun sesi bizim barajın sesinden çok çıkıyor” deniliyor. Bu serzenişte İstanbul'un belediye bütçesinden tanıtım ve medya işlerine ayrılan dev bütçenin de etkili olduğu savunuluyor. 2019 yılında 25 milyar lira borçla teslim edilen belediyenin 3 yılda 90 milyar lira daha borçlandığı belirtilerek özellikle dijital medyaya çok ciddi kaynak aktarıldığı, hatta belediyenin reklam bütçesinin metro yatırım bütçesinden fazla olduğu iddia ediliyor.
SİYASETÇİLERİN FOTOĞRAF SANCISI: KULLANIRKEN DİKKAT ET
Son dönem yolsuzluk, rüşvet gibi suçlamalarla gözaltına alınıp tutuklanan bazı kişilerin daha önce bakanlar, milletvekilleri, siyasi parti yöneticileri ile çektirdikleri çok sayıda fotoğraf tartışma konusu oldu. Özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bu kişilerin çoğunun fotoğraflarının olduğu konuşulsa da bu durum başka siyasetçileri de endişelendirdi. Siyasetçilerin, özellikle milletvekili olunca gelen hiç kimseyi geri çeviremeyeceğini söyleyen bir parti yöneticisi, ziyarete gelen kişilerin fotoğraf çektirme isteğinde bulunduklarında tedirgin olduklarını anlattı. Fotoğraf çektiren herkesi tanıma imkanlarının olmadığına dikkat çeken siyasetçi, “Biz siyasetçiyiz. Meclis’te ya da dışarıda resim çektirmek isteyen bir kişiye hayır demek zor. Ama şimdi bu kişilere en azından 'kullanırken dikkat et' demeye başladık. Tek başına fotoğraf vermemeye çalışıyoruz. Tanımadığımız kişiler olduğunda en azından yanımıza bir iki kişi daha almaya çalışıyoruz. Bu çözüm değil tabii, ancak siyasetçiler söz konusu olduğunda sadece resimlere bakarak yargılamak doğru değil” serzenişinde bulundu.
İTİRAZLARA KARŞIN 'DEZENFORMASYON YASASI'NDAN VAZGEÇİLMİYOR
AK Parti ve MHP’nin ortak imzasıyla Meclis’e sunulan “dezenformasyonla mücadele” yasa teklifi tartışması devam ediyor. İnternet medyasının da basın kanunu kapsamına alınmasını düzenleyen teklifte en büyük itiraz 29. maddeye. “Dezenformasyonla mücadele” olarak nitelendirilen bu madde ile Türk Ceza Kanunu’na “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu ekleniyor. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis öngören maddenin geri çekilmesi çağrısı kabul görmedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 1 Ekim’de çalışmaya başlayacak Meclis’in ilk işlerinden birinin bu yasanın görüşülmesi olmasını istedi. AK Partili yöneticiler de tartışmalara karşın yasanın çıkarılacağını ifade ediyor. Yapılan düzenleme yasalaştığında uygulanmasının kolay olmayacağına dikkat çeken bir yetkiliye göre burada temel amaç, “dezenformasyon suçunu tanımlamak” ve toplumda “Yalan bilgi yaymanın suç olduğu algısını yerleştirmek.” Yoksa dezenformasyonla sadece ceza ile mücadele edilemeyeceği, 21. yüzyılda farklı görüşteki herkesi etkileyen bu soruna karşı ortak tutum alınması gerektiğine dikkat çekiliyor.