Duvar Arkası... AK Parti'nin B planı var mı?

'ERDOĞAN ADAY OLMAZSA KAPATIP GİDELİM'

Siyaset kulislerinde ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dışında bir ismin Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konuşulmaya başlandı. Gazeteci Yazar Fehmi Koru eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi bir ismin adaylığının düşünülebileceğini yazarken AK Partili bazı milletvekillerinin de yeni senaryolar üzerinde kafa yormaya başladığı iddia edildi. Ancak parti yöneticilerine göre böyle bir olasılık yok. Toplumu arkasından sürükleyen Erdoğan’ın liderliği ile yaklaşık 20 yıllık Cumhuriyet tarihinin beşte birine damga vurduğuna dikkat çeken kurmaylar “B planı yok, düşünmeyiz. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayımız Erdoğan” diyor. Erdoğan’ın bugüne kadar seçimlerdeki başarısı bir yana kişisel oyunun AK Parti’nin oyundan fazla olduğuna dikkat çeken bazı yöneticiler de, “Erdoğan aday olmazsa kapatıp gidelim” esprisi yapıyor.

AK PARTİ'YE GÖRE OYU 42’DEN 35-38’E GERİLEDİ AMA GERİ GELECEK

AK Parti büyük düşüş gösteren kamuoyu araştırmalarına mesafeli. Pandemi nedeniyle en son yüzde 42 olan oyun yüzde 35-38’e gerilediği kabul edilirken ekonominin toparlanması ile bu açığın kapatılacağı görüşü hakim. Seçimlere yaklaşık 1.5 yıl olduğuna dikkat çeken AK Parti kurmayları, muhalefetin çıkaracağı cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun Erdoğan karşısında şansı olmadığı görüşünde. Hatta 'seçim ikinci tura kalmaz' iddiası dile getiriliyor. AK Partili bir yönetici, “Bugün eleştiriliyoruz ama büyük kısmı pandemi sürecinde ortaya çıkan sorunlar. Türkiye’de 100 sorun varsa bunun hadi 20’si hükümetin başarısızlığı olsun. 20-30’u dış nedenlerse 50 sorunun nedeni pandemi. Genel bir sorun var. Dünya hammadde fiyatlarında yüzde 35 civarında artış olmuş. Bu fiyatlara yansıyor, hayat pahalılığına neden oluyor. Bu süreç normalleşip seçim atmosferine girilince farklı olur. Dikkat edin kızan vatandaş bile “Kim sorunu çözer” diye sorulduğunda yine Erdoğan’ın adını veriyor” diyor.

MUHALEFET PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞÜ MECLİS’TE ÇALIŞACAK

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi temsilcileri, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı güçlendirilmiş parlamenter sistem modeli için bir araya geldi. Ankara ve İstanbul’daki iki buluşma önümüzdeki aylarda da devam edecek. Çalışma kapsamında sadece parlamenter sistem konuşulmuyor. Meclis’in güçlendirilmesi, yürütmenin seçimi, cumhurbaşkanının görev ve sorumlulukları, yargı bağımsızlığı, siyasi partiler kanunu, seçim barajı gibi birçok konu masada. Çalışmanın bir başlığı da seçim sonrası yol haritası. Çalışmayla ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Türkiye’de demokrasi için çalışıyoruz” derken Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün de “Kuvvetler ayrılığı ilkesi”nin tesisi için atılması gereken adımları belirlemeye çalıştıklarını söylüyor. Katılımcı tüm tarafların olumlu bulduğu çalışmada önümüzdeki günlerde metin üzerinde çalışmalar başlayacak. Daha sonra parlamenter sistemle ilgili belirlenen temel ilkeler, genel esaslar partilerin genel başkanlarına sunulacak. Üçüncü toplantı için belirlenen adres de sembolik önem taşıyor. Edinilen bilgiye göre muhalefet partilerinin güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasının 3. toplantısı ekim ayı başında Meclis’te yapılacak.

MECLİS GÜNDEMİ EHEM MÜHİME GÖRE BELİRLENECEK

Meclis 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma yapacağı açılışın ardından yeni yasama yılına başlayacak. Aynı gün yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de yemin edecek. 5 Ekim’de çalışmaya başlayacak Meclis’in ilk gündem maddeleri Kamu Denetleme Kurumu (Ombudsmanlık) ile bazı araştırma komisyonlarının raporları olacak. Paris İklim Anlaşması’nın da ekim ayı içinde Meclis’in onayına sunulması bekleniyor. Daha sonra vergi ile ilgili yaklaşık 60 maddelik teklif gelecek. AK Partili Meclis grup yönetiminden alınan bilgiye göre kasım ayında bütçe mesaisine girecek Meclis’in gündeminde “dezenformasyonla mücadele” olarak adlandırılan sosyal medya yasası, seçim kanununda değişiklik teklifi ve 5. Yargı paketi de var ancak bunların takvimi henüz belli değil. Parti yöneticileri tüm bu çalışmaların yasama gündemine ehem mühime göre (önemli-en önemli) geleceğini ifade ediyor.