Duvar Arkası... 'Eşgüdüm Kurulu' Altılı Masa'yı böldü! 

EŞGÜDÜM KURULU ALTILI MASA’YI BÖLDÜ

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açıklamasına göre Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı seçimi kazanırsa ülkeyi masada yer alan siyasi partilerin genel başkanları ile istişare halinde yönetecek. Milletvekili olarak Meclis’e girecek liderlerin içinde yer alacağı bu mekanizma “Eşgüdüm Kurulu” olarak nitelendirilecek. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bu açıklamaya benzer bir değerlendirme yaptı, “Kuralları önce koyacağız. Her şey Cumhurbaşkanlığı Eşgüdüm Komitesi’nin ortak kültürü içinde olacak” dedi. Ancak “ortak yönetim” için düşünülen bu model masayı böldü. Duyduğumuza göre Karamollaoğlu bu görüşünü Altılı Masa’nın dokuzuncu toplantısında dile getirdi. Diğer liderlerse konu bu ay sonunda yapılacak toplantıda ele alınıp karara bağlanacağı için dinlemekle yetindi. Sadece bir lider bu öneriye sıcak bakmadığını hissettirerek, “Bunu konuşmalıyız” dedi. Parti kaynaklarına göre Altılı Masa’da çoğunluğun görüşü Karamollaoğlu’nun bu açıklaması ile uyumlu değil. Seçimin kazanılması durumunda liderlerin görüşüne başvurulacak bir istişare kuruluna kimse “hayır” demiyor ama bunun hukuki altyapısı, parti genel başkanları ya da görevlendirecekleri isimlerin imza yetkisi olan bir yapı içinde, formel bir kurul olması gerektiği ifade ediliyor. Altılı Masa çalışmalarında etkin görev yapan bir siyasetçi, “Anayasal, yasal düzen dışında ülke yönetimi, Bakanlar Kurulu dışında kurul olamaz” diyor. Yine hukuki alt yapısı, imza yetkisi olacak kurulun Meclis seçim sonuçlarında ortaya çıkacak sonuçlara göre belirlenmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Altılı Masa’nın bu ayın ikinci yarısında gerçekleşmesi beklenen toplantısında, Geçiş Süreci Yol Haritası olarak adlandırılan bu çalışma kapsamında “Ortak Yönetim” modelinin başka tartışmalara neden olmadan netleştirilip kamuoyuna duyurulması gerektiği belirtiliyor.

İYİ PARTİ, CHP'Yİ NASIL İKNA EDECEK?

Aylardır konuşulan, “Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusu geçtiğimiz haftanın da gündem maddesi olmaya devam etti. Altılı Masa’daki liderlerin “Seçim takvimi açıklanmadan adayı açıklamayacağız” beyanlarına karşın tartışmalar durmuyor. Adayla ilgili İYİ Parti cephesinden gelen “Kazanacak aday” vurgusu Cumhurbaşkanlığı aday adayları arasında en çok konuşulan isimlerden “Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağı” mesajı olarak yorumlanıyor. İYİ Parti’den gelen bu açıklamalar üzerine de Kılıçdaroğlu’nun adaylığını savunan CHP’li yetkililere, “İYİ Parti nasıl ikna edilecek” sorusu yöneltiliyor. Bu sorunun yöneltildiği Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma ekibinden bir danışman, soruya soruyla karşılık veriyor, “İYİ Parti nasıl ikna edilecek diye soruluyor. Tersten okuyalım. İYİ Parti bizi nasıl ikna edecek?” diyor. Bu, CHP’nin mevcut oy oranı ve anketlere göre oy potansiyeli dikkate alındığında yanıtı merak konusu olacak bir soru olarak ortada duruyor.

DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU’NA YENİ KOLTUK HAZIRLIĞI!

AK Parti, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’yı buluşturan Antalya Diplomasi Forumu’nun vakfa dönüştürülmesi için kanun teklifi hazırladı. Teklife göre 11 kişilik mütevelli heyetinin 6 daimi üyesi olacak. Bu üyeler 5 yıl görev yapacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dış Politika Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Ünal Çeviköz, teklifin görüşmelerinde vakıfta belirleyici olan bu 6 daimi üyenin mevcut veya emekli büyükelçiler ile dışişleri bakanları arasından seçileceğine dikkat çekti, AK Parti iktidarında görev yapmış neredeyse tüm eski dışişleri bakanlarının muhalif olduğunu hatırlattı. AK Parti iktidarı döneminde görev yapan Dışişleri Bakanları Yaşar Yakış, Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu isimleri bu sözleri teyit ediyor. Çeviköz, “Eski Dışişleri Bakanlarına baktığımda 'Hepsi muhalefettendir' diyerek bir sonuca vardığımda, o zaman bu daimi üyeler arasında seçilebilecek en kuvvetli adayın şu anda mevcut Dışişleri Bakanı olduğunu görüyorum. O zaman 'Acaba kişiye özel bir kanun teklifiyle mi karşı karşıyayız?' diye sormak akla geliyor. Yani yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Dışişleri Bakanı olarak görevinizin sona ermesine yakın bir sürede acaba sürekli bir görevi elinize alabilmek maksadıyla böyle bir kanun teklifi mi hazırlıyorsunuz?” diye sordu. Çeviköz’ün sorusu yanıt bulmadı ama teklifin yasalaşma süreci bütçe sonrasına kaldı.

MECLİS BAŞKANI İZİNSİZ AVUSTURYA’YA GİTTİ, TEPKİ GELDİ

Meclis Başkanı ve milletvekillerinin yurt dışında katılacağı resmi programlar için Meclis Genel Kurulu’na bilgilendirme yapılıp üyelerin oyları ile izin alınıyor. Bu kapsamda Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un Avusturya Meclis Başkanı’nın daveti doğrultusunda yapacağı 28-29 Kasım’daki iki günlük ziyaret için de Genel Kurul’a tezkere gönderildi. Ama söz konusu yazı Şentop ve beraberindeki heyet Avusturya’ya gittikten sonra Meclis’e sunuldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Şentop ve beraberindeki heyetin 28 ve 29 Kasım 2022 tarihlerinde Avusturya'da bulunmasına, onay verdik. Şentop gitti, şu an Avusturya’da. Bu tip işlerin Parlamentoya saygılı yapılması lazım. Atanmış bakanlara 'Parlamentoya saygılı olun' diyoruz ya, içimizden seçilen Başkan, Parlamentonun onayını almadan gidiyor, 'Sonra nasılsa bizimkiler onay verir.' Bu hepimize yapılmış bir haksızlıktır” diye tepki gösterdi. Meclis Genel Kurulu’nu yöneten Süreyya Sadi Bilgiç de, “Zaman zaman, çok kısa aralıklarla vaki davetler oluşabiliyor. Bu davetlere iştirak edildikten sonra zaman zaman Meclisin onayına, tasviplerine sunuluyor ama bu konuda Başkanlık Divanı olarak daha dikkatli olalım diyoruz” sözleriyle eleştiriyi kabul etti. Bununla da yetinilmedi, Şentop’un aralık ayında Sırbistan, Katar ve Makedonya’ya yapacağı ziyaretlerin tezkereleri de çok öncesinde Genel Kurul’a sunularak onaylandı.