Duvar Arkası... Meclis, Can Atalay için ne karar verecek?
Can Atalay kararı ne olacak? Süleyman Soylu'nun dokunulmazlığı... CHP kurultayında 'samimiyet testi'... Seçimli kurultay için muhalefet ne diyor? Hepsi Duvar Arkası'nda...
BİR KARAR İKİ YORUM: MECLİS, ATALAY İÇİN NE KARAR VERECEK?
Gezi Parkı davasından cezaevinde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hukuki mücadelesinde gözler bir kez daha Meclis’e çevrildi. Muhalefete göre Anayasa Mahkemesi (AYM), Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi işlemini “yok hükmünde” olarak tespit etti. Bu, Can Atalay’ın milletvekilliğinin hiç düşmediği anlamına geliyor. Meclis’in de bu kararı ilk Genel Kurul’da okutarak milletvekilliğini iade etmesi gerekiyor. Muhalefet bunun için de olağanüstü toplantı çağrısı yaptı. Aynı kararı iktidar ise farklı yorumluyor. AK Partili üst düzey yetkililere göre milletvekilliği devamsızlık, istifa, kesin hüküm ve milletvekilliği ile bağdaşmayan görev yapma hallerinde düşürülebilir ve bu işlemler AYM denetimine tabi değildir. AYM de “yeniden karar verilmesine yer olmadığına” diyerek sadece eski kararını hatırlattı. AK Partili bir yetkili, “Atalay ile ilgili Yargıtay’ın verdiği kesin hükümde bir değişiklik yok. E-devlet, UYAP’ta da bu hüküm duruyor. Bu hüküm sadece ve sadece yeniden yargılama yoluyla kalkabilir. Bunun yolları da bellidir. Avukatlarının ortaya koyacağı yeni bir delil ya da Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talepleri dışında Yargıtay kararı değişmez. Burada Meclis’in yapacağı bir şey yok. Kesinleşmiş bir yargı kararını yasama idari bir işlemle nasıl kaldırabilir” diye soruyor. Görünen o ki iktidar ve muhalefetin pozisyonları değişmeyecek, gözler Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un alacağı tavırda olacak.
SOYLU’NUN DOKUNULMAZLIĞI FEZLEKE BEKLİYOR
Eski İçişleri Bakanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu yaklaşık 10 gün önce yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Meclis Başkanlığına dilekçe verdi. "Hakkındaki karalama ve iftiralarla hukuk zemininde mücadele etmenin zaruri hal aldığını" söyleyen Soylu dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Soylu’nun dokunulmazlığı ancak Genel Kurul’da kabul edilmesi halinde kaldırılabilir. Ancak ne Meclis Başkanlığının ne de AK Parti grubunun böyle bir gündemi bulunmuyor. İktidar kulislerinde Soylu’nun başvurusu için, “Süleyman Soylu dokunulmazlığının kaldırılması için dilekçe verdi ama hakkında Meclis’te bir fezleke yok. Bu nedenle bir işlem gerektirecek durum da yok. Soylu bu başvuru ile 'Hakkımda bir sürü iddiada bulunuyorsunuz. Savcılık orada. Elinizde bilgi-belge ne varsa başvurun, soruşturma konusu olsun. Fezleke gelsin. Ben şimdiden milletvekili olarak dokunulmazlığımın kaldırılması için dilekçe veriyorum' diyor. Bir fezleke gelirse bu başvuru değerlendirilebilir” deniliyor.
CHP TÜZÜK KURULTAYI: DÖNEM SINIRI, ÖN SEÇİMDE SAMİMİYET TESTİ
CHP 6-9 Eylül’de tüzük kurultayına hazırlanıyor. “Değişim” iddiasıyla göreve gelen yeni yönetim, önseçim ve dönem sınırlaması vaadinde bulunmuştu. Parti içi muhalifler yeni yönetimin bu iki konuda "samimiyet testine gireceğini" belirtiyor. Kulislerde genel başkana verilen merkez yoklaması ile milletvekili belirleme hakkının tamamen kaldırılmayacağı ama biraz daha sınırlanabileceği konuşuluyor. Uzun dönem görev yapan yöneticilerin de 3 dönemle sınırlanabileceği, genel başkan için bunun belki biraz daha fazla olabileceği ifade ediliyor. Muhaliflere göre ise bir dönem MYK ve Parti Meclis’inde görev yapmış isimlerin mutlaka önseçime gireceği bir düzenleme yapılması gerekiyor. Yine Gölge Kabine’de görev yapanların kesinlikle milletvekili adayı olmaması gerektiği savunuluyor. Tüzük kurultayıyla ilgili parti kulislerinde konuşulan bir başka öneri ise Önder Sav’ın ardından kaldırılan güçlü genel sekreterliğe yeniden geri dönülmesi. Bazı partililer bu konuda bir öneri getirilebileceğini söylüyor.
SEÇİMLİ KURULTAY İDDİASI:
'AMAÇ KILIÇDAROĞLU'NU YIPRATMAK'
CHP’nin eylül ayında yapacağı tüzük kurultayının önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yakınındaki partililer tarafından seçimli kurultaya dönüşmesi için hazırlık yapıldığı iddiaları geçtiğimiz haftanın öne çıkan tartışmalarından biri oldu. Kılıçdaroğlu’na yakın kaynaklar bu iddiayı reddederken bir partili, “Böyle bir girişim de böyle bir düşünce de yok. Yeni parti yönetiminin bir kredisi vardır. Bu kredi bitmemiştir. Bize düşen bu süreçte eksik, yanlış gördüğümüz konularda uyarmaktır. Bu da partili kimliğin gereğidir. Ancak kimi kanallardan sürekli gerçek dışı iddialar gündeme getiriliyor. Burada amaç ancak Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak olabilir. Bu doğru bir tutum değil” dedi.
(HABER MERKEZİ)