Ebrar Sitesi'nde ailesini kaybetti: 2 gün boyunca ses vardı, devlet yoktu
Maraş'ta 250'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği Ebrar Sitesi'nde anne ve babasını kaybeden Hakan Cüneyt Tuygun, iki gün boyunca yardım ekiplerinin enkazlara gelmediğini söyledi.
MARAŞ - Maraş'taki Ebrar Sitesi, en çok ölümün yaşandığı yerlerden biri oldu. 250’den fazla kişinin öldüğü sitede, Hakan Cüneyt Tuygun da anne ve babasını kaybetti.
Tuygun, hızlıca arama kurtarma çalışmasının yapılmamasına tepkili. İki gün boyunca arama kurtarma ekiplerinin bölgeye sevk edilmemesi sebebiyle yüzlerce canın ölüme terk edildiğini söyledi.
‘BURASI MAHŞER YERİ GİBİYDİ’
Oniki Şubat ilçesine bağlı Şazibey Mahallesi'ndeki Ebrar Sitesi’ndeki her biri 10 katlı olan 12 bloğun 8'i depremde yıkıldı, 4'ü ise ağır hasar aldı. 2004 yılında yapımına başlanan ve 'güvenli' diye tercih edilen site, 250'yi aşkın kişiye mezar oldu.
Depremin yaşandığı 04.17 saatinde iş yerinde bulunduğu için kendini sokağa atabildiğini söyleyen Hakan Cüneyt Tuygun, deprem sonrası arabasıyla hemen siteye geldiğini belirtti. Tuygun site alanında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Araçtan inip binaların yanına koştum. Anneme ve babama seslendim, onlardan cevap alamadım, belki de duyamadım. Çünkü burası mahşer yeri gibiydi. 6'ncı kattan, 7'nci kattan, 8'inci kattan çok seslenen oldu; ‘kurtarın bizi, buradayız, yardım edin’ diye. Hepsi kesildi. İlk iki gün çok ses vardı. Hatta mesaj atıldı bizim binadan, 'apartman boşluğunda 6 kişiyiz' şeklinde.”
'DEVLETİN BİR ÇABASI OLMADI'
Tuygun, kendi çabalarıyla enkazlardan yakınlarını kurtarmaya çalıştıklarını ve bazı komşularının da kendi çabalarıyla yıkıntıların arasından çıktığını ifade etti. "Devletin hiçbir kolu gelip burada bir çalışma yapmadı maalesef" diyen Tuygun, arama kurtarma ekiplerinin gelmemesiyle enkaz altındakilerin ölüme terk edildiğini belirterek "Gönüllülerle çalıştık. Sitenin ön tarafında genç bir kardeşimiz ve bir bebeği çıkardık. Devletin hiçbir çabası olmadı. İl geneli olarak ikinci gün öğleden sonra buraya ekipler gelmeye başladı. Anne ve babamın cenazelerini de Erzurum'dan gelen gönüllüler buldu. Karşı blokta 7-8'inci günden sonra Devlet Su İşleri çalıştı" diye konuştu.
'20 GÜN GEÇTİ, HİÇBİR YETKİLİ ARAMADI'
Her gün enkazın başına gelen Tuygun, yıkıntılar arasında aile albümünü buldu. Hiçbir şey düşünemediğini ifade eden Tuygun, "Daha enkazımız bile kaldırılmadı. Canlarım gitti. Ne yapacağımı bilmiyorum" dedi.
Anne ve babasını defneden Tuygun, devletten kendisine kimsenin ulaşmadığını söyleyerek şöyle devam etti: “Benim sistemde her şeyim görülüyor. Evimin, işyerimin yıkık olduğu, anne babamın vefat ettiği... Aradan 20 gün geçmesine rağmen devletten hiç kimse beni arayıp 'sen nerede kalıyorsun' deyip çadır veya konteynır teklif etmedi. Çok şükür arabamızı kurtardık da orada yatıp kalkıyoruz. Antep’teki abime gidip geliyorum."
'BİNA ZEMİNDEN SU ALIYORDU'
Tırtıksız olduğu için betonla tutuculuğu zayıf olan ve 99 depreminden sonra yasaklanan nervürsüz demir kullanıldığı tespit edilen sitenin kolonlardan alınan beton numunelerinde de çimentonun az kullanıldığı ortaya çıkmıştı. İlde yürütülen soruşturma kapsamında Ebrar Sitesi'nin müteahhitlerinden olduğu belirtilen A.D. tutuklanmıştı.
Ailesini kaybeden Tuygun da binanın zeminden su aldığını dile getirdi. Ebrar Sitesi'ni depreme karşı ‘güvenli’ olduğu için tercih ettiklerini vurgulayan Tuygun, "Biz inşaat mühendisi değiliz. Kahramanmaraş’ta genelde ticaret, güven üzerine yapılır. Bize deprem bölgesi olduğu için normalden daha fazla demir, daha fazla beton kullanıldığı söylenmişti. Bu sitelere ilk oturanlardanız. Binanın tek sorunu zeminden sürekli su alıyordu” dedi.