Eczacılar: Veresiye defterlerinin kabardığını görüyoruz
"Veresiye defterlerinin kabardığını görüyoruz" diyen Ankara Eczacı Odası Başkanı, zammın ilaç piyasasındaki sıkıntıları çözmediğini sadece pansuman niteliği taşıdığını belirtti.
DUVAR - Resmi Gazete'nin 8 Temmuz 2022 tarihli sayısında yer alan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar’a göre ilaçlara bu yıl ikinci kez zam yapıldı. Kararda yer alan madde ikiye eklenen geçici bir madde ile, beşeri tıbbi ürünlerine fiyatlandırılmasında kullanılan Türk Lirası cinsinden bir Euro değerinin, 2022 Temmuz’da yüzde 25 artırıldığı belirtildi. İlaç fiyatlandırmasında kullanılan Euro kuru son olarak 19 Şubat'tan itibaren yüzde 37,43 artırılarak 6,2925 liraya çıkarılmıştı. İlaçlar için belirlenen Euro değeri gerçek kur değerinin çok altından kaldığı için son dönemde ilaç piyasasında ciddi sıkıntılar yaşanıyordu.
'İLAÇLARIN YÜZDE 20'Sİ BULUNAMIYOR'
DW Türkçe'den Emre Eser'e konuşan Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, bu zammın ilaç piyasasındaki sıkıntıları çözmediğini sadece pansuman niteliği taşıdığını aktardı. Dövizdeki aşırı oynaklık pandemi döneminde zirve yapan hammadde temini ve yüksek enflasyonun ilaç üretimini aksattığını, özellikle de ithal ilaçlarda büyük bir tedarik problemi oluştuğunu belirten Ercanlı, "Şubat ayında bir zam gördük ama beklediğimiz gibi Haziran ayında yine bir ilaç yokluğu problemi kendini gösterdi. Neredeyse ilaçların yüzde 20'sinde bulunamama sorunu var. Yüzde 25'lik zam bu sorunun bir kısmını çözecektir. Ancak kasım ayı gibi yeniden bu problemin kendisini göstereceğini düşünüyoruz. Yani kasım ayında yine bazı ilaçlar bulunamayabilir" diyor.
'DİYABET, TANSİYON, KANSER İLAÇLARINDA SIKINTI MEVCUT'
İstanbul Şişli’de eczacı Emre Horoz da çok sayıda ilacın bulunamadığını ve depolardan bu ilaçları çekmekte zorluk yaşadıklarını belirtiyor. Horoz’a göre şu an diyabet, tansiyon, kanser, kısırlık ve tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlarda büyük bir sıkıntı mevcut. Horoz, diğer gruplardaki ilaç kalemlerinde de kısmi zorlukların yaşandığını ifade ediyor. Kurtuluş’taki eczacı Roy Yontan ise artan enflasyon karşısında ilaçlar için belirlenen değerin çok düşük kaldığını bunun da ilaçların üretiminde ve temininde ciddi sorunlar oluşturduğunu anlatıyor. Yontan, bu durumun hastalar için çok olumsuz bir durum haline dönüştüğünü vurguluyor.
Piyasadaki sıkıntının yüzde 20-30 düzeyine yapılan zamlarla çözülemeyeceğini dile getiren Emre Horoz, "Bazı ilaçlarda yüzde 13 bazı ilaçlarda yüzde 28 zam var. 10 liralık ilaca yüzde 28 zam yapıldı bu çok önemli değil. Ama bulunması zor ilaçlara yüzde 13 zam yapıldı bu yüzde 78 enflasyonun olduğu ortamda yeterli değil. Dolayısıyla sıkıntı devam edecek gibi görünüyor" diyor.
'YERLİ SANAYİMİZ OLMASINA RAĞMEN DIŞA BAĞIMLIYIZ'
Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, ilaç fiyatlarının yılda 2-3 defa güncellenmesinin bu sorunun bir bölümünü giderebileceğini söylüyor. Ercanlı, ayrıca kritik ilaç uyarı sistemi getirilerek önemli ilaçların stok seviyelerinin sürekli takip edilmesini ve üretim faaliyetleri ile ilgili harekete geçilmesini öneriyor. Ercanlı’nın köklü çözüm konusundaki görüşleri ise şöyle: "Biz maalesef yerli ilaç sanayimiz olmasına rağmen dışa bağımlıyız. Özellikle yüksek teknoloji gerektiren ilaçların çoğunu ithal ediyoruz. Bizim teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarımızı arttırmamız, ilaç molekülü geliştirmeye yönelik yatırımlar yapmamız, niteliksiz açılan eczacılık fakültelerini düzenlememiz ve ilaç sanayisinde kullanılan hammadde üretimlerini de desteklememiz gerekiyor."
Eczacı Emre Horoz bu süreçte hastalarla eczacıların sürekli karşı karşıya kaldığını söylüyor. Hastalardan sürekli olarak "Neden bu ilaç yok?", "Bu ilacı nereden bulabilirim?" gibi sorular geldiğini ifade eden Horoz, hastaların bu yöndeki tepkilerinin de günden güne arttığını anlatıyor.
'VERESİYE DEFTERLERİN KABARDIĞINI GÖRÜYORUZ'
Yapılan düzenlemelerin eczacılar ile hastaları karşı karşıya getirmeye devam ettiğini dile getiren Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, "Biz artık veresiye defterlerinin kabardığını da görüyoruz. Hastalar hasta katılım paylarını muayene ücretlerini ödemekte zorlanıyor. Ancak altını çizmek isteriz biz ilaca zam gelmesinden ziyade bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Hastaların da mağdur olmasını istemeyiz. Hastanın cebinden her para alım gücüne bağlı. Bu paralar arttıktan sonra bunun kimseye faydası yok. İnsanların alım gücü yetmeyince günde iki defa alması gereken ilacı bir güne düşürecek. Belki daha az kullanmaya başlayacak. Biz insanlar istediği ilaca ulaşabilsin istiyoruz" diyor.
Resmi Gazete’de yayınlanan yeni karar ile birlikte eczacı kârlarında da artışa gidildi. Yüzde 16 ürün grubunu yüzde 18'e, yüzde 12 olan ürün grubundaki kâr payı da yüzde 13'e yükseltildi.
'BU ORANLARI BİR KOMEDİ UNSURU OLARAK KABUL EDİYORUZ'
"Bu kararnamede ilaç fiyatlarının yanında eczacılık kârlılıkları da belirliyor. Bu konuda çok uzun zamandır adım atılmamıştı. Ancak bu hususta ne halk lehine ne eczacı lehine bir iyileştirme olmadığını görüyoruz" diyen Ercanlı, şöyle devam ediyor: "Bu oranları bir komedi unsuru olarak kabul ediyoruz. Şu anda eczanelerin yüzde 60'ı kapanma noktasına geldiği için kredi kullanıyor. Eczanelerin yüzde 50'si de iki kredi birden kullanıyor. Artan maliyetlere baktığımızda 13 yıldır değişmeyen ilaç fiyat kararnamesinin acil değişmesi gerekiyordu. Eczacıya yansımayacak güncellemeler yapıldı. Bunun bizim için kabul edilebilir tarafı kesinlikle yok."
İstanbul Şişli’de eczacı teknisyenliği yapan Hasan Akbaş da son dönemde elektrik, doğalgaz ve personel giderlerinin katlandığını bu durumdan tüm esnaflar gibi eczanelerin de oldukça olumsuz etkilendiğini söylüyor.
Dün gün içinde açıklama yapan Türk Eczacıları Birliği ve tüm bölge eczacı odaları da bu duruma tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili bölümü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesi dün gece Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle duyurulmuştur.
Bunlardan ilki ilaçlara yapılan yüzde 25 oranındaki fiyat artışıdır. Kamuoyunu net bir şekilde bilgilendirmeliyiz ki ilaç fiyatlarına gelen zammın eczane ekonomilerinin iyileştirilmesi ile herhangi bir ilgisi yoktur. Aksine ilaç fiyatları arttıkça eczane kâr oranları azalmaktadır. Kararnamede eczacılar ile ilgili yapılan düzenlemeler, Türk Eczacıları Birliği olarak teklif ettiğimiz düzenlemeleri kapsamamaktadır. Yapılan düzenleme mevcut ekonomik şartlarda eczacılarımızın ekonomik sorunlarını çözmenin çok uzağındadır. Eczane ekonomilerine yönelik yapılan bu değişikliğin, 13 yıllık geçmiş de gözetilerek, 13 yıllık maliyet artışı, gelir erimesi dikkate alınarak gerçekçi bir hale getirilmesi için yeni çözüm yolları bulunması gerekmektedir." (HABER MERKEZİ)