Eğitim-Sen'den MEB'e dönem sonu karnesi: 'Kadrolaşma, Baskı, Şiddet' 100
Eğitim öğretim yılının sona ermesinin ardının eğitim emekçileri yaşanan sorunlara karşı MEB önünde açıklama yapmak istedi, polis engeliyle karşılaştı.
Nur Kaplan
ANKARA – Eğitim öğretim yılının ilk yarısı bugün sona erdi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), “2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı 1. Yarıyılında Eğitimin Durumu”nu açıkladığı bir rapor yayımladı. Eğitim-Sen üyeleri, hazırladıkları raporu ve son dönemde eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları Milli Eğitim Bakanlığı önünde dile getirmek istedi, polis izin vermedi.
Eğitim-Sen 1 No'lu Şube önünde toplanan eğitimciler, “Eşit işe eşit ücret” pankartı ve MEB’e verdikleri karne ile açıklama yaptı. Eğitim-Sen üyeleri, “Irkçı gerici eğitime hayır”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları attı.
MEB’E KARNE: KADROLAŞMA BASKI ŞİDDET 100
Eğitim-Sen tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na verilen temsili karnenin görüş kısmında "Başarılı olduğu derslerin pedagojik olarak bir karşılığı bulunmamaktadır. Yıllardır bildiğini okumaktadır. Yanlışlarında ısrar etmektedir" ifadeleri yer aldı.
Karnede ayrıca 'İnsan Hakları ve Demokrasi' dersi dönem notu '0', 'Kadrolaşma, Baskı, Şiddet' dersinin dönem notu '100', 'İnsan Hakları ve Demokrasi' dersi dönem notu '0', 'Kadrolaşma, Baskı, Şiddet' dersinin dönem notu '100' olarak yer aldı.
‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İLKESİ ORTADAN KALDIRILDI’
Eğitim-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Sacit Ünalmış, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı'nın gündeminde olmadığını, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret talepleri yok sayıldığını söyledi. Ünalmış, şöyle devam etti:
“Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesinin 14 Şubat 2022 tarihinde Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından 19 Kasım 2022 tarihinde Kariyer Basamakları Sınavı yapılmış ve kamuda yıllardır uygulanan ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi fiilen ortadan kaldırılmıştır.”
‘NİTELİKLİ EĞİTİMDEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Türkiye’de bütün eğitim kurumlarında “eşit işe eşit ücret” uygulamasının bizzat siyasi iktidar ve MEB tarafından kaldırıldığını söyleyen Ünalmış, maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmenin mümkün olmadığını ifade etti. Ünalmış, şöyle devam etti:
“Öğretmenlik mesleği ve öğretmenin saygınlığı ÖMK üzerinden polemiğe açılmış, öğretmenlik mesleği daha da itibarsız hale getirilmiştir. Önümüzdeki dönemde çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında sorunlar yaşanması kaçınılmazdır. Bu durum ayrıca çocuğunu ‘uzman’ ya da ‘başöğretmen’ sınıfına yazdırmak isteyen velilerden yüksek miktarlarda "kayıt parası" ya da "bağış" talep edilmesini kaçınılmaz olarak beraberinde getirecektir.”
Eğitim-Sen Ankara 1 Nol'u Şube Başkanı Sacit Ünalmış, şunları kaydetti:
ÖĞRETMENLER ARASINDA HUZURSUZLUK ARTTI: Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan aynı işi yaptığı halde bu kadar farklı ücretlendirme yapılan başka bir meslek grubu bulmak mümkün değildir. ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de dahil edilmiş, aynı derece ve kademedeki öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerimizde huzursuzluk artmıştır.
ÜCRET FARKLARI DÜZENLENSİN: Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamakları Sınavı (KBS) sonrasında aynı sınıfta, aynı konuyu anlatan bir öğretmenin sırf unvanı farklı olduğu için farklı maaş alması doğru değildir. Eğitim Sen olarak talebimiz ÖMK sonucunda oluşan ücret farklarının "eşit işe eşit ücret" ilkesi doğrultusunda düzenlenmesi, derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesidir. 2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB'in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim karşıtı kararlar eşliğinde okullarda hayata geçirilmeye devam etmektedir.
KESİNTİSİZ MÜCADELE: Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir. Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden Üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.