Ekonomi Dünyası: Doların egemenliği sarsılıyor, ancak sancılı bir dönem var

Doların hakimiyetinin sonu ABD hegemonyasının da sonu anlamına gelecek. Sancılı, sorunlu bir süreç olacağı kesin... İngiliz Sterlinini tahttan indirmek için 2 dünya savaşı ve büyük bir buhran gerekti.

Google Haberlere Abone ol

Haber ilginç; CNN'e konuşan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Çin ve İran gibi ülkeler ticaret için alternatif para birimleri ararken, ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarının doların hegemonyasını tehdit edebileceğini belirtti. Yani ABD'li yöneticiler bile, doların küresel ekonomideki hakimiyeti hakkında endişeler taşıyor.

Evet, para insanlık tarihinin büyük bölümünde açgözlülük ve yağma nesnesi olmuş aynı zamanda toplumu değiştiren, servet transferine imkân sağlayan mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan bir araç...

Günümüzde para; bankacılığı, finansı ve hatta toplumun yapısını yeniden şekillendirecek büyük bir dönüşümün eşiğinde...

Uluslararası para sistemi de ekonomik, jeopolitik ve teknolojik güçlerin birleşiminden kaynaklanan önemli bir değişime hazırlanıyor... Ancak, bu güçler ABD dolarını İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin büyük bölümünde egemen uluslararası para birimi olan konumundan indirebilecek mi?

SANCILI, SORUNLU BİR SÜREÇ OLACAĞI KESİN…

Doların hakimiyetinin sonu aynı zamanda ABD hegemonyasının da sonu anlamına gelecek. Bu bakımdan sancılı, sorunlu bir süreç olacağı kesin... Evet, dünyanın finansal geleceği değişebilir. Zamanında değişti de... Ancak, İngiliz Sterlinini tahttan indirmek için iki dünya savaşı ve büyük bir buhran gerekti.

Küresel sahnede, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan doların hakimiyeti halen devam ediyor. ABD doları, tüm döviz işlemlerinin yüzde 90'ında ve dünya ticaretinin neredeyse yarısında kullanılıyor. Dolar varlıkları dünyanın döviz rezervlerinin yüzde 60'ını oluşturuyor ve Euro yüzde 20'nin altındaki payı ile açık ara ikinci sırada. Ancak bu oran hızla düşüyor. 1999'da yüzde 70 iken, 2022'de yüzde 59'a düştü.

ABD dolarının rezerv para birimi statüsü 20 yıldır kademeli olarak erozyona uğruyor. Ancak geçen yıl, Rusya'ya yönelik para birimi yaptırımlarının tam ortasında bu erime 10 kat daha hızlı oldu.

Küresel rezervlerde; Euro yüzde 20, İngiliz sterlini ve Japon yeni her biri yaklaşık yüzde 5 ve Çin Yuanı (RMB) yüzde 3'ten az paya sahip.

ÇOK MERKEZLİ YENİ BİR DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU İLERLİYORUZ

Diğer yandan ABD'nin dünya ekonomisindeki payı ise, 1980'de yüzde 32 iken, 2020'de yüzde 24'e geriledi. Aynı dönemde küresel ticaretteki payı da yüzde 14'ten yüzde 11'e düştü.

Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya yani BRIC ve aralarında Türkiye'nin de yer aldığı Küresel Güney, son 20 yıldır hızlı bir yükseliş içinde… Çok merkezli yeni bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz.

Konuya sadece ABD doları'nın rezerv para konumu olarak bakmamak gerekiyor; Fiziksel para ya da nakit çağının sona ermek üzere olduğunu söyleyebiliriz. Dijital teknolojilerin yaygınlaşması bu dönüşümü güçlendiriyor.

MERKEZ BANKALARI DİJİTAL PARA BİRİMLERİNİ YAYGINLAŞTIRIYOR

Bitcoin gibi kripto para birimlerinin ortaya çıkışı bu dönüşümü hızlandırıyor. Kripto para birimleri merkez bankası parasına veya ticari bankalar gibi güvenilir aracılara ya da kredi kartı şirketlerine güvenmiyor. Ayrıca, oynak fiyatları ve işlem hacimlerindeki kısıtlamalar ve üretim süreçleri nedeniyle kripto para birimleri değişim aracı olarak etkisiz kaldılar.

Bu endişelere yanıt olarak merkez bankaları dijital para birimine hazırlık yapıyor. Dünyadaki merkez bankalarının yarısından fazlası Merkez Bankası Dijital Para Birimini (CBDC) araştırıyor veya geliştiriyor. Dolaşımdaki paranın dijital versiyonu olan ve yasal düzenlemesi merkez bankaları tarafından yapılan CBDC'ler kripto varlıkların aksine daha güvenli ve onlar kadar oynak değil.

Dünyada 100'den fazla merkez bankası araştırma ve geliştirme aşamasında. Bizim Merkez Bankamız da araştırma aşamasında olanlardan. Bazı merkez bankaları CBDC'lerini uygulamaya soktu. Nijerya, eNaira'yı, Bahamalar da Sand Dolar'ı çıkardı. Hindistan da geçen Aralık'ta dijital Rupi'yi piyasaya sürdü.

ÇİN e-CNY İLE ABD’YE MEYDAN OKUMA ADIMLARI ATIYOR

Özellikle Çin’in bu konudaki adımları önemli… Çin, Dijital Yuan'ı iki yıl önce pilot bölgelerde kullanmaya başladı. Son zamanlarda hızla yaygınlaştırıyor.

Şubat ayının başında Shenzhen şehrinde dışarda yemek sektörüne yardımcı olmak için 14 milyon dolar değerinde dijital Yuan (e-CNY) dağıttı. Dördüncü büyük şehir olan Hangzhou'nun her sakinine diledikleri gibi harcamaları için 80 e-CNY kuponu verildi.

Pekin yönetiminin hedefi açık: İki yıl önce başlatılan dijital para biriminin kullanımını artırmak. Bu konuda epey iddialılar...

ABD ise Çin’in dijital Yuan'ı uluslararası finansal düzene dahil etme planlarını endişe ile takip ediyor. 

Dijital para biriminin potansiyeli yüksek olsa da uzmanlar, teknolojinin hala çok yeni bir aşamada olduğu ve ülkelerin ABD'den gerçekten bağımsız olmaya başlayabilmeleri için hâlâ bir dizi adımlar atmaları gerekeceği konusunda uyarıyorlar.

ABD DOLARI VAROLUŞSAL BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA

Evet, ABD doları varoluşsal bir tehditle karşı karşıya. Çin, Rusya ve Suudi Arabistan'ın girişimleri öne çıkıyor. Yuan'ın giderek daha fazla kullanıldığı küresel enerji ticaretinde 'dolarizasyonun kaldırılması' yolunda girişimler var. "Petroyuan"ın yükselişi, ABD dolarının düşüşü hakkında farklı görüşler var. 

Çin dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı ve  Petroyuan'ı uluslararası ticarette tercih edilen bir konuma getirmeye çalışıyor. Hedef tabii ki ABD doları'nın hegemonyasını azaltmak... İşte Çin'in öncülüğünde Suudi Arabistan ile İran arasındaki yumuşamanın ve ardından Ortadoğu'da yaşanan olumlu diplomasi trafiğinin bir nedeni de bu...

İkili ekonomik ilişkiler hızla gelişiyor. Son olarak Suudi Arabistan, Çinli Rongsheng Petrochemical'ın yüzde 10'unu 3.6 milyar dolara satın aldı.

Ancak Çin, Rusya ve Ortadoğu arasındaki ticaret (büyümesine rağmen) küresel ticaretin yalnızca yüzde 2'sini oluşturuyor. Bu ülkelerin ticaretinin çoğu ise hâlâ ABD ile bağlantılı ülkeler arasında gerçekleşiyor ve dolar hâkim olmaya devam edecek.

Suudi Arabistan, Çin'in en büyük ham petrol tedarikçisi ancak Krallığın ekonomisi yine de ABD'ye bağlı çünkü para birimi dolara sabitlendi ve petrol satışı bu para birimi üzerinden yapılıyor. Suudi Arabistan'ın savunma altyapısı da büyük ölçüde Amerikan teçhizatına bağlı. Bunları da göz ardı etmemek gerekiyor.

EN AZ 20 ÜLKE BİRBİRLERİYLE KENDİ PARA BİRİMLERİYLE TİCARET YAPIYOR

Doların egemenliğine yönelik adım atanlar sadece bu ülkeler değil; şimdiye kadar en az 20 ülke birbirleriyle kendi para birimleriyle ticaret yapmayı seçti.

Örneğin, Brezilya ve Japonya, son zamanlarda ikili döviz ticaretini genişleterek bu eğilime katıldı.

Bilindiği gibi, Rusya ve Çin yeni bir rezerv para birimi önerisinde bulunmuşlardı. Fransa lideri Emmanuel Macron da son Pekin ziyaretinde ABD doları'na bağımlılığın azaltılması çağrısında bulundu. Brezilya ve Çin yerel para birimlerinde ticaret yapmak için bir anlaşma imzaladı.

Malezya ve Çin, bir Asya Para Fonu başlatmayı müzakere ediyor. Rusya ve İran altın destekli bir stabilcoin (istikrarlı kripto para) peşinde... Brezilya ve Arjantin ortak para birimi planlıyor. BAE ve Hindistan, petrol dışı ticarette Rupi kullanmayı düşünüyor.

YUAN'IN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ…

Yuan, Güney Amerika'nın en büyük ekonomisi Brezilya'nın döviz rezervlerinde Euro'yu geçerek en büyük ikinci para birimi oldu. Brezilya, Çin'in en büyük 10. ticaret ortağı ve önemli bir demir cevheri ve soya fasulyesi tedarikçisi olarak, ticaret ve yatırım anlaşmaları için Yuan'ı giderek daha fazla kullanıyor.

Büyük ölçüde Batı yaptırımları ve küresel finansal sistemin çoğundan dışlanmaları nedeniyle, Rusya, son bir yılda Çin ile ticaretini yüzde 50 artırarak, tercih edilen para birimi olarak da Yuan'a yöneldi. Yuan cinsinden hizmet ve mevduat sunan neredeyse tüm büyük bankalarla, ülkede en çok işlem gören para birimi olarak ABD Dolarının yerini aldı.

Birçok ülke uluslararası ödemelerini yerel para birimleriyle çeşitlendirme yolunda olduğundan, kimi uzmanlar doların geleceği için korkunç bir senaryo öngörüyor.

Bayram ertesi bu kadar ağır bir konuda yeteri kadar kafa şişirdik. Ancak önümüzdeki günlerde, Paul Krugman, Eswar Prasad, Yanis Varoufakis, Fared Zekeriya, George Magnus gibi ekonomistlerin bu konudaki görüşlerini aktarmaya çalışacağım.

GEÇEN HAFTA NE OLDU?

Küresel borsaların keyfi yerinde... Özellikle Avrupa borsaları yüksek seyrediyor. Euro Stoxx 600 endeksi Şubat 2022'den beri en yükseğinde kapandı. Fransa'da CAC 40 endeksi 7.577 puan ile tarihi bir rekor kırarken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi beş haftadır art arda yükseliyor. Euro bölgesi ve İngiltere'de hizmetler sektöründeki faaliyetler ve Satınalma Yöneticileri Endeksi'ndeki olumlu verilere karşın son verilere göre kimi imalat sanayi sektörlerinin baskı altında kalmaya devam ettiği açıklandı.

Wall Street'te ise, bilançolar tam anlamıyla olumlu bir hava yaratamazken, yatırımcılar FED'in gelecekteki politikası hakkında ihtiyatlı kalmayı tercih ediyor. Tesla ve AT&T gibi büyük şirketlerin ilk çeyrek yıl bilançoları beklenildiği gibi gelmezken, makro ekonomi cephesinde iş dünyası faaliyet endeksinin 11 ayın en yükseğinde çıkması, dev ekonominin resesyonun eşiğinde olduğu endişelerini azalttı. Dow Jones endeksi bu hafta yüzde 0.3 kayıpla, dört haftadır süren yükseliş serisini sonlandırdı.

CUMA GÜNÜ ALTININ ONSU 22 DOLAR BİRDEN DÜŞTÜ

Altın fiyatları Cuma günü yeniden 1.980 dolar seviyesine geriledi. 13 Nisan'da 2.040 dolar ile 13 ayın en yükseğine çıkan altın fiyatları, Mayıs ayında dünyanın önde gelen merkez bankalarından faiz artırımı beklentisi ve Euro Bölgesi ile ABD'de ekonomiye ilişkin olumlu verilerin resesyondan uzaklaşıldığını göstermesi nedeniyle inişe geçti. Hafta boyunca 2 bin dolar barajında seyreden altının onsu Cuma günü yüzde 1.11 kayıpla 1.982 dolardan kapandı. Altının yıllık performansı halen yüzde 2.71, gümüşün ise yüzde 3.82...

Dolar endeksi DXY, Cuma günü yeniden 102 seviyesine yükselerek, haftayı yükselişle kapattı.

BU HAFTA NE OLACAK?

Gelecek hafta, Wall Street'te bilanço günleri vites artırıyor. Bu hafta Microsoft, Alphabet, Facebook, Amazon, Coca-Cola, Visa, Boeing, Mastercard ve Exxon Mobil birinci çeyrek bilançolarını açıklayacak. Ayrıca, kişisel tüketim harcamaları endeksi, toptan eşya siparişleri ve yeni ev satışları gibi veriler açıklanacak.

Euro Bölgesi, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Güney Kore, Meksika'da GSYİH verileri, Fransa, Almanya, İspanya'da ise enflasyon açıklanacak.