Ekonomi Dünyası: Kırmızılı gazetecilerin grevi, vatandaşa milyarlarca euro destek ve dost dövizleri...

New York Times çalışanları 40 yıl sonra ilk kez grev yaptı. Britanya'da grev hazırlıkları var. Çareyi vatandaşa destekte bulan Almanya 264 milyar euro dağıttı. Türkiye ise "dost döviz" arayışında.

Google Haberlere Abone ol

Perşembe günü, New York'ta Times Meydanı'nda çoğu kırmızılar giyinmiş yüzlerce gazeteci ve medya profesyoneli toplandı. New York Times'ta çalışan gazeteciler 40 yıldır ilk kez greve yapıyordu.

140 yıllık gazetenin sendikalı 1100 çalışanı daha yüksek ücret talebiyle 24 saatliğine iş durdurdu. New York Times'lı gazetecilerin sözleşmesi Mart 2021'de bitmişti ve sendika ile gazete yönetimi bir yıldır görüşme yapıyordu. Yaklaşık 40 müzakere yapıldı ve bir sonuca ulaşılamadı.

Gazetenin genel yayın yönetmeni Joe Kahn, sendikanın grev kararından dolayı hayal kırıklığına uğradığını söylerken, “Grevler genellikle görüşmeler kilitlendiğinde olur. Bugün bulunduğumuz yer orası değil” dedi. NewsGuild of New York sendikasının temsilcileri ise, son iki yıldır ücret artışı alamayan muhabirler ve editörlerin enflasyonla mücadele ettiğini, şirketin ise sağlıklı bir faaliyet kârı açıkladığını belirtti. 1100'den fazla çalışan 24 saatlik greve katılırken, sendika; haber merkezinde, reklam ve diğer bölümlerde yaklaşık 1450 çalışanı temsil ediyor. Gazetenin haber merkezinde 1800'den fazla kişi çalışıyor.

NEW YORK TIMES ÇALIŞANLARI YÜZDE 10 ZAM İSTİYOR

Taraflar maaşlar, sağlık ve emeklilik hakları ve diğer konularda bir anlaşmaya varamadı. Tazminat konusu müzakerelerin en tartışmalı yönü olmaya devam ederken, New York Times yönetimi gazetecilerin ücretlerine sözleşmenin onaylanmasının ardından yüzde 5,5 zam, 2023 ve 2024'te de yüzde 3 zam ve sözleşmenin sona ermesinden bu yana zam yapılmamasını telafi etmek için ise geriye dönük yüzde 4 ikramiye teklif etti.

Sendika, anlaşmayla birlikte yüzde 10 zam, 2023 ve 2024'te yüzde 5,5 zam ve yüzde 8,5 geriye dönük ikramiye istiyor. ABD'de tüketici enflasyonu kasım itibarıyla yüzde 7.7 oldu.

New York Times grevi 40 yıldır ilk kez olması bakımından kayda değer... Dünyada sadece onlar grev yapmıyor. Kasım ve Aralık aylarında ABD ve Avrupa'da çok yaygın grev ve ücret artışı için protesto gösterileri yaşandı.

AVRUPA'DA GREV OLMAYAN ÜLKE YOK GİBİ

Özellikle artan gıda ve enerji fiyatları ile kiralar yaşam maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Başta Britanya olmak üzere; Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz, Hollanda ve Yunanistan'da grevler yaşamı sekteye uğrattı.

Özellikle enflasyonun son 41 yılın en yüksek seviyesinde olduğu Britanya'da grev dalgası neredeyse tüm sektörlere yayıldı. Yıllık yüzde 11’i geçen enflasyonun altında teklif edilen maaş zamlarını kabul etmeyen çok sayıda sendika, art arda grev kararı aldı.

70 binden fazla üniversite çalışanı, Londra'da 1000 otobüs sürücüsü, posta çalışanları, demiryolu ve metro işçileri daha önce iş bırakma eylemleri yapmıştı. Önümüzdeki günlerde daha büyük bir grev dalgası geliyor.

Bu ayın sonunda 106 yıldır ilk kez hemşireler ülke çapında greve gidecek. 40 bin demiryolu çalışanı önümüzdeki günlerde her biri 48 saat olmak üzere 4 kez toplam 8 gün boyunca toplu grev yapacak. Ayrıca, havalimanlarında görev yapan sınır güvenlik personeli, Noel döneminde 8 gün greve gidecek.

Başbakan Rishi Sunak, grev kararı alan sendikalara sert karşılık uyarısında bulunarak, "Sendika liderleri mantıksız olmaya devam ederse, o zaman İngiliz halkının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını korumak için harekete geçmek benim görevim" dedi. Ordu personelinin bir dizi hizmet sektörüne destek sağlaması amacıyla eğitildiğini aktaran hükümet yetkilileri ise, askeri personelin ambulans şoförü ve itfaiyeci olarak konuşlandırılabileceğini belirtti.

9 Kasım'da neredeyse tüm işçi sendikalarının katılımıyla bir günlük iş bırakma eyleminin yapıldığı Belçika'da Kasım sonundaki 3 günlük demiryolu grevi hayatı felç etti. İspanya'da kamyoncular, nakliye işçileri ve sağlık çalışanları grev yaparken, Yunanistan’da da işçi ve memur sendikaları 24 saatlik greve gitti. Portekiz'de doktorlar, hemşireler ve öğretmenler 18 Kasım'da iş bıraktı. Fransa'da Air France çalışanları 22 Aralık-2 Ocak arasında grev yapacak.

BEYAZ SARAY, DEMİRYOLU İŞÇİLERİNİN GREVİNİ YASAKLADI

ABD'de ise, demiryolu işçilerinin grevini Biden yönetimi erteledi. Temsilciler Meclisi, demiryolu patronları ve bazı sendikalar arasında varılan geçici sözleşmeyi tüm sendikaların kabul etmesi yolunda bir kararla demiryolu grevini yasa dışı hale getirecek kararı onayladı.

Washington, demiryolu grevinin ülkeye günde 2 milyar dolara mal olacağını savunurken, Biden, “Demiryolunun kapanması ekonomimizi mahveder. Demiryolu nakliyesi olmadan çok sayıda ABD endüstrisi kapanır” dedi.

Görüşmelerin tıkandığı ücretli hastalık izni talebi konusunda Senatör Bernie Sanders, “Demiryolu çalışanlarına 7 ücretli hastalık günü garanti etmek, demir yolu endüstrisine yılda toplam 321 milyon dolara mal olacaktır. Bu kârlarının yüzde 2'sinden daha az” dedi.

TÜRKİYE GREV FAKİRİ...

Bütün dünya grevlerle sarsılırken, insanın aklına "Türkiye'de durum ne?" sorusu geliyor.

Birgün gazetesinden Aziz Çelik'in araştırmasına göre, AKP döneminde grevin esamisi okunmuyor. 2021 yılında sadece 516 işçi greve katılmış ve bu grev hakkının yasal olarak kullanabildiği 1963 yılından bu yana en düşük rakam. Bu sayı 12 Eylül döneminden bile düşük. AKP döneminde toplam 87 bin işçi greve katılabilirken 194 bin işçinin grevi ise ertelendi.

ENERJİ VE GIDA ENFLASYONU CÜZDANLARI BOŞALTIYOR

Grevler, grevler... Neden bu kadar çok?

Çünkü Avrupa'da çok yüksek bir enerji ve gıda enflasyonu var. OECD'ye göre Avrupa Birliği (AB) ortalaması yüzde 17. Tabi Türkiye yüzde 99 ile bu konuda lider. Sonra yüzde 43 ile Macaristan var. Gıda enflasyonu Ekim itibarıyla Almanya'da yüzde 19, Britanya'da yüzde 16, İspanya, Yunanistan, Avusturya ve Hollanda'da yüzde 15 seviyesinde, ABD'de ise yüzde 12.4.
Enerji enflasyonu daha çok zorluyor Avrupalıları... OECD'ye göre bu konuda da Türkiye yüzde 137 ile lider. Hollanda'da yüzde 100. AB ortalaması yüzde 39, İtalya'da yüzde 71, Britanya'da yüzde 59, Almanya'da yüzde 44 ve ABD'de yüzde 17 enerji enflasyonu var.

VATANDAŞ ZORLANMASIN DİYE KASADAN VERİYORLAR

Avrupa devletleri artan elektrik ve doğal gaz fiyatlarını sübvanse etmek ve yurttaşlarını desteklemek için rekor büyüklüklerde enerji destek paketleri uyguluyorlar.

Peki, "hükümetler ne yapıyor, vatandaşını artan fiyatlarla baş başa mı bırakıyor" diyecek olursanız... Düşünce kuruluşu Bruegel'in verilerine göre, Avrupa'da hükümetler, özelliklerle evlerde doğal gaz ile ısınma konusunda bütçelerini büyük paylar ayırmaya başlayan ailelere önemli destek paketleri veriyorlar.

Almanya bu konuda lider... Berlin, son bir yılda bunun için gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 7'si olan 264 milyar Euro harcadı. Doğalgaz fiyatlarından en çok muzdarip olan İtalya ve Hollanda ise GSYİH'larının yüzde 5'ini vatandaşlarına enerji desteği olarak verdi. Avrupa Birliği (AB), GSYİH'sının yüzde 3'ü ve toplam destek 600 milyar Euro'dan fazla. (Dikkat; bunun 264 milyarı Almanya'nın.)

Destekler nasıl oluyor diyecek olursanız. Tüm AB ülkeleri enerjiden alınan vergileri ve KDV'yi düşürdü, yine hepsi vatandaşlarına doğrudan destek veriyor.

Almanya son olarak vatandaşlarının hesabına 300 Euro yatırdı. Hatta Alman vatandaşı bir Türk, Twitter'da "Kardeşim niye sormadan yatırıyorsunuz, ihtiyacım var mı yok mu diye?... Niye beni rencide ediyorsunuz" diye espri yapmıştı.
Ayrıca hemen hemen tüm ülkeler iş dünyasına ve yenilenebilir enerji yatırımlarına destekler veriyor.

2023 İÇİN İYİ BİR SÖZ EDEN YOK

Küresel ekonomi, pandeminin ve Batı'nın da kışkırtmasıyla Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının faturasını ödüyor. Epey ağır bir fatura bu... Son olarak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2023 yılında küresel ekonomiye ilişkin tahmininde, yüzde 2.2 büyüme öngördü. OECD'ye göre, bu yıl küresel ekonomi yüzde 3.1 büyüyecek.

OECD, gelecek yılın zor geçeceğini vurguluyor. Örgüte göre, gelecek yıl ABD ekonomisi sadece yüzde 0.5, Çin ise yüzde 4.6 büyüyecek. Almanya yüzde 0.3 ve Britanya da yüzde 0.4 daralacak. Türkiye'nin ise, 2023'te yüzde 3 (bu yıl yüzde 5.3) büyüyeceği öngörülüyor.

KÜRESEL EKONOMİDE DURUM

OECD raporunda, 1970'lerden bu yana yaşanan en büyük enerji krizinin körüklediği rekor enflasyonun milyonlar için mali sıkıntı yarattığını vurguladı.

OECD genel sekreteri Mathias Cormann, önemli bir uyarı yaptı: "Dünya ekonomisini mevcut durumdan sürdürülebilir bir toparlanmaya yönlendirmek zor olacak. Riskler aşağı yönlü olmaya devam ediyor ve enerji fiyatları daha da yükselirse veya enerji kesintileri Avrupa ve Asya'daki gaz ve elektrik piyasalarını etkilerse ekonomik faaliyet daha da zayıflayabilir" dedi.
Hatırlanacağı gibi, Uluslararası Para Fonu da (IMF) daha önce dünya ekonomisinin "fırtınalı sulara" doğru gittiğini vurgulamıştı.

SİLAHLANMAYA DEVAM...

İşte, fırtına yaklaşırken; dünyamız silahlanmaya devam ediyor. 2021 yılında küresel silah satışları art arda 7. kez artarak 592 milyar dolara ulaştı.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) yeni verilerine, geçen yıl dünyanın en büyük 100 silah ve askeri hizmet şirketinin satışlarında yüzde 1.9 artış oldu. ABD, küresel toplamın yüzde 50'sinden fazlasını oluşturarak silahlanma yarışında başı çekmeye devam ediyor. SIPRI'ye göre 2015-2021 yılları arasında silah satışları reel olarak yüzde 19 arttı.
2021'de toplam silah satışlarından en büyük payı alan 100 firmadan başı çekenler şöyle: Lockheed Martin (yüzde 10), Raytheon (yüzde 7.1), Boeing (yüzde 5.6), Northrop Grunman (yüzde 5.0), General Dynamics (4.5), British Aerospace (yüzde 4.4). (İşte dünyamızı mahveden firmalar, bunlara bir de çevreyi mahveden petrol ve kömür şirketlerini ekleyin.)

'DOST DÖVİZLERİ' GELİYOR...

Bu kadar rakam yeter... Türkiye'de neler oluyor diyeceksiniz? Sağdan soldan para toplamaya devam ediyoruz. Buna "dost dövizleri" diyorlar. Amaç, seçime kadar döviz fiyatlarını baskılama, geçici bir rahatlama...
Şöyle bir tablo var:


Vaziyet bu... Bir yandan hangi koşullarda toplandığı çok net olmayan 52 milyar dolar, diğer yanda vatandaşlara dağıtılan 264 milyar Euro...

OLUMSUZ HABERLERE RAĞMEN PETROL DÜŞÜYOR

Geçen hafta neler oldu bir bakalım... Petrol fiyatları düşüyor. Hem de Pazartesi günü yürürlüğe giren iki önlem olan Avrupa Birliği ambargosu ve Rus petrolüne tavan fiyat koyulmasına rağmen...

Üstüne üstlük bir de Türkiye'nin sigorta belgesi istemesi nedeniyle, çoğu Chevron ve Exxon Mobil gibi Kazakistan'da faaliyet gösteren şirketler için petrol taşıyan tankerlerin Boğaz'dan geçişi yavaşlatmasına rağmen... Tüm bunların petrol fiyatlarında artışa neden olması gerekirken, fiyatlar hafta boyunca yaklaşık yüzde 10 düştü. Petrol endüstrisi bu haberleri büyük ölçüde umursamadı.

Peki ne oldu?

Birincisi; petrol piyasaları, Rusya'ya yönelik yeni yaptırımların en azından başlangıçta Rus ham petrol arzına bir zamanlar korkulduğu kadar büyük bir darbe vurmayabileceğinin farkına vardı.

İkincisi, küresel ekonominin motor ülkelerinde gelecek yıl beklenen yavaşlamanın petrol talebini büyük ölçüde azaltacağı bekleniyor.

Neticede, petrol fiyatları son 12 en düşük seviyesine inerken, Brent petrolünün varili 77 doların altına, Batı Teksas petrolünün varili de 71 doların altına düştü.

BORSALAR GERÇEKÇİLİĞE GERİ DÖNÜŞ YAPTI

Hisse senedi borsalarında son zamanlardaki aşırı iyimserlik de geçen hafta yerini ihtiyatlı bir havaya bıraktı. Yatırımcılar inatçı yüksek enflasyonun ABD Merkez Bankası'nı (FED) faiz oranlarını uzun süre yüksek tutmaya zorlayacağını ve bunun da ciddi bir ekonomik daralma riskini artırabileceğini düşünüyor.

ABD'de geçen hafta toptan eşya enflasyonu beklenenden yüksek çıktı. Üretici Fiyat Endeksi, kasım ayında ekonomistlerin yüzde 0.2'lik beklentisinin üzerinde yüzde 0.3 arttı, yıllık enflasyon yüzde 7.4 oldu.

Geçen hafta Dow Jones endeksi eylül ayından bu yana en kötü haftasını yaşadı ve yüzde 2.8 düştü. S&P 500 yüzde 3.4 geriledi. Avrupa borsaları da haftayı düşüşle kapattı.

Yatırım bankası Lazard'ın baş piyasa stratejisti Ron Temple, piyasalara enflasyonu düşürme sürecinin acısız olmayacağına dair gerçekçiliğin geri dönüş yaptığını belirterek, "Hisse senedi piyasası hala önündeki zorlukları tam olarak yansıtmıyor" dedi.

İYİ HABER; BUĞDAY FİYATLARI DÜŞÜYOR

Bu arada bakır fiyatları 5 ayın, demir cevheri fiyatları 4 ayın en yükseğine çıkarken, buğday fiyatları düşüyor.

Şikago Borsası'nda salı günü buğday fiyatları son 14 ayın en düşüğüne indi. Salı günü bushel başına (27.2 kg) 7.2 dolara inen buğday cuma 7.3 dolardan kapandı.

Buğday fiyatları, en büyük ihracatçı Rusya'da hasadın rekor derecede yüksek olması, ABD Tarım Bakanlığı'nın 2022-23 için küresel tüketim tahminini aşağı çekmesi, AB ve Ukrayna'daki düşük yem kullanım tahmini ve ayrıca Rusya'nın Karadeniz'de Ukrayna'dan tahıl taşıyan gemiler için ticaret koridorunu dört ay daha garanti etmesiyle kıtlık endişelerinin önemli ölçüde azalmasından dolayı düşüyor.

(Geçen hafta yeğenim, büyük bir market zincirinden aldığı 37 liralık tam buğday ekmeğine çok şaşırdı, bakıp bakıp söylendi... Bunu da yazamadan geçemeyeceğim.)

KRİTİK HAFTA; FED FAİZ KARARI VERECEK

Bu hafta kritik ve yoğun olacak. 14 Aralık Çarşamba günü ABD'de FED faiz kararını açıklayacak. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) da para politikası toplantıları yapacak ve faiz kararı açıklayacak.

FED'in son olarak art arda dört adet 75 baz puanlık artışın ardından, bu hafta faiz oranlarını 50 baz puan artırması bekleniyor. Ancak, tüketici enflasyonunun düşmesine karşılık üretici fiyat endeksinin beklenenden yüksek çıkması 75 baz puanlık bir faiz artışını da getirebilir.

Avrupa'da gözler, art arda iki kez 75 baz puanlık faiz artışının ardından 50 baz puanlık daha küçük bir artış beklentisiyle ECB'nin kararında olacak.

İngiltere'de BoE'nin, bir önceki toplantıda borçlanma maliyetlerindeki 33 yılın en büyük artışı olan 75 baz puanlık devasa artışın ardından, Perşembe günü gösterge banka oranında 50 baz puanlık bir oran artışı açıklaması bekleniyor.

Asya'da, katı Covid kapanma önlemlerinin ekonomiyi nasıl etkilediğine dair daha fazla veri için tüm gözler Çin'in Kasım ayı endüstriyel üretim ve perakende satış verilerinde olacak.