Halk yolsuzluğu görüyor ama diyemiyor!
Uluslararası Şefaflık Örgütü'nün Avrupa ve 42 ülkede yaptığı araştırma sonucunda katılımcıların büyük çoğunluğu yolsuzluğa en fazla karışan grupların milletvekilleri ve kamu görevlileri olduğunu düşünüyor. Ancak yüzde 57 oranında bir çoğunluk 'kendi başına bir şey gelebileceği' düşüncesiyle ihbar etmekten çekineceğini belirtiyor.
DUVAR - Uluslararası Şefaflık Örgütü Avrupa ve Orta Asya’daki 42 ülkede 2016 küresel yolsuzluk barometresini araştırdı. Gerçekleştirilen araştırma, dünya çapında yolsuzluğun çok ciddi boyutlarda olduğuna işaret ediyor. Araştırmaya katılanlardan yüzde 53'ü hükümetlerin yolsuzlukla mücadelede başarılı olmadığını ve dünyada yolsuzluğa en çok karışan grupların milletvekilleri ve kamu görevlileri olduğunu söylüyor. Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı E. Oya Özarslan, yolsuzluğun ekonomiyi yavaşlatan, hukukun güvenirliğini azaltan, kısıtlı kaynakların kötü kullanımına ve adaletsizliğe yol açan bir sorun olduğuna dikkat çekerek bu sorunun giderilmesi için toplumdaki tüm kesimlere çağrıda bulundu.
TÜRKİYE'DE KATILIMCILARIN YÜZDE 29 İYİLEŞME OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Türkiye’de yaptığı araştırma sonuçlarına göre yüzde 45’lik bir kesim yolsuzluğun dört yıl öncesine göre daha yaygın olduğunu, katılımcıların sadece yüzde 29’u ise yolsuzluk konusunda bir iyileşme olduğunu düşünmekte. Bir diğer temel bulgu da siyasal kutuplaşmanın yolsuzluğa dair algılarda önemli bir rol oynadığına işaret ediyor. Toplumun yüzde 41’i hükümeti yolsuzlukla mücadele konusunda başarılı bulurken, yine yüzde 41’lik bir kesim başarısız olduğunu düşünüyor.
KATILIMCILAR: YÖNETİCİLER YOLSUZLUĞA KARIŞIYOR
Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 62’si (yüzde 23 tümü, yüzde 24 kısmen ve yüzde 15’i çoğunlukla olmak üzere), yürütme erkini oluşturan Bakanlar, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı kurumu temsilcilerinin yolsuzluğa karıştığını düşünüyor. Bu kurum ve temsilcilerin yolsuzluğa karışmadığını düşünen yüzde 19, fikir beyan etmek istemeyen ise yüzde 20’lik bir kesim bulunuyor. Milletvekilleri yüzde 67, hükümet yetkilileri yüzde 66 ve yerel yönetim temsilcileri yüzde 66 oranında 'yolsuzluk yapar' şeklinde değerlendiriliyor. Toplum, yargı erkini temsil eden yetkililere de yüzde 64 oranında güven duymuyor ve yargının yolsuzluğa karıştığını düşünüyor. Ne yazık ki toplumun yüzde 58’i, din görevlilerinin de yolsuzluğa karıştığını düşünüyor.
YOLSUZLUĞUN EN YOĞUN OLDUĞU KURUM
Yolsuzluğun en yoğun olduğu kurumlar sorulduğunda katılımcıların; yüzde 41’i hükümet yetkililerine, yüzde 40’ı Meclis’e, yüzde 39’u vergi dairelerinde çalışan kamu görevlilerine, yüzde 38 yerel yönetim temsilcilerine, yüzde 38 Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a, yüzde 36 yargı erki temsilcilerine, yüzde 35 özel sektör yöneticilerine, yüzde 33 dini liderlere, yüzde 32 ise polise işaret ediyor.
Sosyal hizmetlere erişimi sırasında, en temel sosyal hakların kullanımında yolsuzluğun önemli bir sorun ve engel olduğu görülüyor. Araştırmada, son 12 ayda kamu hizmet ve işlemleri sırasında yurttaşların yüzde 23’ü işsizlik güvencelerinden yararlanmak isterken, yüzde 20’si yargı süreçlerinde, yüzde 18’i devlet okullarında, yüzde 17’si diğer okullarda, yüzde 16’sı sosyal güvenlik sistemine dair haklarını kullanmak isterken, yüzde 12’si kamusal sağlık hizmetlerinde, yüzde 12’si iş ve işlemlerine ilişkin resmi belge talebi sırasında ve yüzde 11’i trafik polisleriyle ilişkilerinde 'rüşvet ve usulsüz ödeme' yoluna başvurduğunu belirtiyor. Yukarıda sayılan hizmetlerin en azından birine erişirken rüşvet verenler yüzde 18’lik bir dilimi oluşturuyor. Bu oran kurumsallaşmış demokrasilerle karşılaştırıldığında çok yüksek olarak değerlendiriliyor.
İHBAR EDER MİSİNİZ ?
Araştırmada yolsuzluğun ihbarına dair düşünceleri sorulduğunda da toplumun büyük bir güvensizlik ve umutsuzluk içinde olduğu görülüyor. Yüzde 57’lik bir kısım, kendisi için olumsuz sonuçlarından çekinmesi, kanıtlanamayacağını düşünmesi ya da ihbarın yapılacağı kurumların da yolsuzluğun bir parçası olduğunu düşünmesi gibi nedenlerle ihbarda bulunmayacağını belirtiyor.
Toplumun yüzde 50’lik bir dilimi, zenginlerin hükümet politikalarının belirlenmesinde etkili olmasını bir sorun olarak görmekte iken, yüzde 27’lik dilim bunun bir sorun olmadığını ifade ediyor. Toplumun yüzde 41’i şirketlerin partilere ve adaylara bağışlarının sınırlandırılmaması gerektiğini, yüzde 36 sınırlandırılması ya da tamamen yasaklanması gerektiğini düşünmektedir, bu durum da siyasetinin finansmanı konusunda toplumsal farkındalığın artması gerektiğine işaret ediyor.
UMUT VERİCİ TEK SONUÇ
Katılımcılarla yapılan görüşmeler neticesinde umut verici tek sonuç ise toplumun yüzde 60’ının sade vatandaşların yolsuzlukla mücadelede bir fark yaratabileceğini düşünmesi. Benzer bir biçimde yüzde 64’lük bir kesim toplumun yolsuzluğu ihbar edenleri olumlu karşıladığını, yüzde 61’lik bir kesim yolsuzluğa tanık olması durumunda ihbar edeceğini, yüzde 62’lik bir kesim de mahkemede bir gün geçirmek zorunda kalsa da ihbar edeceğini ifade etmiştir.
KÜRESEL YOLSUZLUK BAROMETRESİ
Küresel Yolsuzluk Barometresi, Uluslararası Şeffaflık Örgütü′nün dünya çapında yürüttüğü bir kamuoyu yoklaması araştırması. Barometre, dünya kamuoyunun kendi ülkelerindeki yolsuzluk düzeyleri hakkında algılarını, rüşvet vermeye ilişkin deneyimlerini ele alıyor ve hükümetlerin yolsuzlukla mücadele çabaları hakkındaki görüşlerini araştırıyor. Barometre Uluslararası Şeffaflık Örgütü′nün ülke analistleri ve iş dünyasının görüşlerine göre belirlenen Yolsuzluk Algı Endeksi ve Rüşvet Verenler Endeksi′ndeki görüşlerini tamamlıyor. Hangi temel kurumların yolsuzluktan etkilendiğine dair genel kamuoyu görüşlerini yansıtmaya çalışıyor.