TİSK: Yakında 'dolar kıtlığı' konuşulacak

TİSK, FED'in aralık ayındaki olası faiz artışının, sermaye akışlarını zayıflatacağını ya da akımların yönünü değiştirebileceğini belirterek, bu durumun dış denge sorunu yaşayan ülkelerde önemli sıkıntılara yol açacağı yorumunda bulundu. Türkiye'nin dış ticaret açığı geçen yıl 144 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), ABD başkanlık seçimini Donald Trump’ın kazanmasının, küresel ekonomide yarattığı dalgalanmalara dikkat çekilirken yakın dönemde, dünya ekonomisi genelinde, en çok konuşulacak kavramların başında "dolar kıtlığı"nın olacağı uyarısında bulundu.

TİSK Kasım ayı Ekonomi Bülteni’nde küresel ekonominin, ABD seçim sonuçlarına karşı tepkisinin bu kadar sert olmasının nedeninin, ABD Merkez Bankası'nın (FED), parasal genişleme politikasını sona erdirme olasılığının artması olduğu vurgulandı.

Bültende yer alan değerlendirmelere göre, Fed’in faiz oranını artıracak olması ya da küresel dolar arzında kısıtlamaya işaret edebilecek bir başka politika değişikliği, sermaye akımlarını yavaşlatabilir veya akımların yönünü değiştirebilir. Bu da başta dış denge sorunu yaşayan gelişmekte olan ülkeler olmak üzere bazı ekonomilerde yeni sorunlar doğurabilir.

BELİRSİZLİKLER ARTTI

TİSK Kasım Ayı Ekonomi Bülteni’nde, tüm ekonomilerde olduğu gibi, Türkiye’de de ekonomik belirsizliklerin arttığı; bu durumun da yatırım iklimini olumsuz yönde etkilediği belirtildi. Bültende 2017 yılı büyüme hedefine ulaşılmasının zor göründüğü ifade edildi.

TİSK, özellikle eylül döneminde yüzde 11.3’e yükselen işsizlik oranının, hem 2017 yılı işsizlik hedefine, hem de istihdam-büyüme ilişkisi göz önüne alındığında hedef büyüme oranına ulaşmanın zor olacağına işaret ettiğini kaydetti.

Bültende; ocak-eylül döneminde doğrudan yabancı yatırım net girişinin geçen yılın aynı dönemine göre  yüzde 49.3 azalarak 4 milyar 906 milyon dolara gerilediği belirtildi.

EN FAZLA TL DEĞER KAYBETTİ

Bültende, ABD Merkez Bankası FED’in faiz oranını artırma ihtimalinin güçlenmesinin, yükselen ekonomilerin ulusal paralarının değerinde aşınma yarattığı hatırlatılarak, 17 Ekim ile 17 Kasım tarihleri arasındaki bir ayda ulusal parası en hızlı değer yitiren ülkenin yüzde 7.44 ile Türkiye olduğuna dikkat çekildi. Türkiye aynı zamanda bu ülkeler içinde en yüksek cari açık oranına sahip ülke konumunda olduğu belirtildi.

Maliye politikasının son iki aydır genişleme yönlü olduğunun belirtildiği bültende bütçe açığının eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.9, ekim ayında ise 2015 yılı Ekim ayına göre yüzde 101.4 oranında arttığı ifade edildi. Diğer yandan ekim ayında faiz dışı bütçe fazlası yüzde 71.6 oranında düşerek, 2 milyar 801 milyon liraya geriledi. Bu veriler, eylül-ekim aylarında mali istikrarda zayıflama olduğuna işaret ediyor.

(İSTANBUL-DHA)