İhracatçıdan yaz saatine tepki: Avrupa'dan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine girdik

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi kalıcı yaz saati uygulamasının AB ülkelerine yapılan ihracatta büyük kayıplara neden olduğunu söyledi. "Ülkemiz saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünüyor. Bir bakıma Avrupa ülkesi olmaktan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine dâhil olduk" diyen Tanrıverdi, Danıştay kararının fırsat olarak değerlendirilmesini istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaz saatinin kalıcı hale getirilmesinin ihracat sektörüne ciddi kayıplar yaşatacağını söyledi. Yaz saati kalıcı hale getirildiğinde Türkiye ile İngiltere arasında 3, Almanya, İspanya, Fransa gibi ülkelerle 2 saatlik fark oluştuğunu hatırlatan Hikmet Tanrıverdi, “Çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası açılıyor, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybediyoruz. Ancak saat 14.00'den sonra iş görüşmelerine geçebiliyoruz” dedi.

DANIŞTAY DURDURDU, BOZDAĞ, KHK ÇIKARILABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ

Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun yaz saatini kalıcı hale getiren Bakanlar Kurulu karanının yürütmesini durdurmuş ancak Enerji Bakanı Berat Albayrak, Danıştay'ın kararına rağmen yaz saati uygulamasına devam edeceklerini açıklamıştı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Danıştay kararını aşmak için uygulamaya ilişkin Kanun Hükmünde kararname çıkarılabileceğini söylemişti.

Hükümet yaaz saati uygulamasında ısrar ederken İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, uygulamaya en başından itibaren karşı çıktıklarını hatırlatarak, yanlıştan dönülmesi için Danıştay kararının bir fırsat olarak değerlendirilmesini önerdi.

Hazır giyim sektörünün yıllık 17 milyar dolarlık ihracatının yüzde 72-73’ünün AB ülkelerine yapıldığını hatırlatan Hikmet Tanrıverdi, bu nedenle yaz saati uygulamasından en olumsuz etkilenen sektörlerin başında geldiklerini söyledi. Tanrıverdi yaz saati uygulamasına neden karşı çıktıklarını şöyle sıraladı:

ÖĞLEDEN ÖNCEKİ MESAİYİ KAYBEDİYORUZ: Avrupa’dan günü birlik gelenler iş yapma fırsatı bulamıyor Sektör olarak AB ülkelerine 13 milyar dolarlık ihracatımız var. Türkiye’yi Euro bölgesinden uzaklaştıracak her türlü adımın ticaretimize olumsuz yansıdığını deneyimlerimizle biliyoruz.

Yaz saatinin kalıcı hale getirildiğinde Türkiye ile İngiltere arasında 3, Almanya, İspanya, Fransa gibi ülkelerle 2 saatlik fark oluşuyor. Çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası açılıyor, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybediyoruz. Ancak saat 14.00'den sonra iş görüşmelerine geçebiliyoruz. Örneğin bu uygulamaya geçilmeden önce İngiltere’den sabah uçağı ile günübirlik Türkiye'ye gelenler işlerini tamamlayıp rahatlıkla ülkelerine dönebiliyorlardı. Şimdi 3 saatlik zaman farkı nedeniyle bu mümkün olmuyor.

KAYBETTİKLERİMİZ TASARRUF EDİLENDEN DAHA FAZLA: Kalıcı yaz saati uygulaması ile 540 milyon lira, bir başka değişle 150 milyon dolar civarında tasarruftan söz ediliyor. Biz hem maddi hem de psikolojik olarak kaybettiklerimizin daha fazla olduğunu düşünüyoruz. AB ile saat farkımız yeniden açılmaz ise biz bu rakamın daha fazlasını ihracat ile ülkemize kazandırabiliriz.

Türkiye, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre 2016’da toplam 278.4 milyar kWh elektrik tüketti. Bu ortalamada 110 milyar TL’lik bir bedele karşılık geliyor. Tasarruf olarak ifade edilen rakam ise bu tutarın sadece yüzde 0,5’i. Bu kadar küçük bir tutar için ülkemizin yeniden bir tartışma girdabına sokulmasını doğru görmüyoruz. Türkiye’nin imajını da çocuklarımızı da olumsuz etkiliyor.

ARAP ÜLKELERİ KATEGORİSİNE DAHİL OLDUK: Yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesi Türkiye’nin imajını da olumsuz etkiliyor. Türkiye bir yıldır GMT+3 diliminde. Ülkemiz saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünüyor. Bir bakıma Avrupa ülkesi olmaktan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine dâhil olduk.

Uygulama nedeniyle sabah karanlığında yola çıktıkları için motivasyon kaybına uğrayan milyonlarca çalışan ve öğrenci mağdur oluyor. Danıştay kararı yanlıştan dönülmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekiyor. (İSTANBUL/DHA)