BİSAM raporu: Asgari ücret nasıl eridi?

DİSK'e BİSAM, eylül raporunu açıkladı. Raporda asgari ücretin enflasyon karışsında ürün gruplarına ve bölgelere göre nasıl eridiği analiz ediliyor. Asgari ücretli en büyük kaybı okul gereçlerine karşı yaşadı. En büyük alım gücü kaybı ise Zonguldak, Karabük ve Bartın'da...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmalar Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan 'Enflasyon Hayat Pahalılığı Eylül 2017 Dönem Raporu’ açıklandı. Rapora göre asgari ücret geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 artış göstererek AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dâhil 1404 TL seviyesine çıktı. Buna karşın Eylül ayı enflasyon oranı resmi olarak 11.7 olarak gerçekleşti. Asgari ücret geçtiğimiz yılın aynı ayına göre enflasyon karşısında alım gücünü yüzde 3 seviyesinde kaybetti. Aylık alım gücü kaybı ortalaması yılın 9 ayında yüzde 9 olarak gerçekleşti.

Rapordaki verilere göre asgari ücretliler, ürün grupları esas alındığında bir yıl öncesinin aynı ayına göre alım gücünü ette yüzde 6.4 , ilaçta yüzde 4.5, temel hastane hizmetlerinde yüzde 2.5, sebzede 3.4 , katı ve sıvı yağlarda yüzde 5, kirada yüzde 1, ekmek ve tahıllarda yüzde 1.4 , süt peynir yumurtada yüzde 5.3 kaybetti.

OKUL GEREÇLERİNDE KAYIP YÜZDE 13'ÜN ÜSTÜNDE

Asgari ücretlilerin kırtasiye çizim malzemeleri grubunda alım gücü kaybı 13.4'ü bulurken söz konusu kayıp kitaplarda yüzde 1.1 oldu. Hava yolu taşımacılığında ki fiyat artışlarında alım gücü kaybı yüzde 7.4, deniz ulaşımında 6.9 alım gücü kaybetti. Toplamda asgari ücretli enflasyon hesaplamasına dahil edilen ürünlerin yüzde 70’i için alım gücü kaybına uğradı

Asgari ücretlilerde geçen yılın aynı ayına göre alım gücü kaybı bölgelere göre yüzde 2.2 ile yüzde 4.4 arasında değişiklik gösterdi. Asgari ücretlinin en çok alım gücü kaybı yaşadığı iller yüzde 4.3 ile Zonguldak, Karabük, Bartın oldu. Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak illerini kapsayan bölgede, asgari ücretlinin alım gücü kaybı ise yüzde 2.2 olarak tespit edildi.

9 AYDA 438 TL'LİK KAYIP

Asgari ücrete geçen yıl sadece Aralık ayında zam yapılmıştı. Ancak asgari ücretli yüksek enflasyon oranları karşısında her ay bir önceki yılın aynı dönemine göre alım gücü kaybı yaşadı. Eğer asgari ücrete yansıyan yüzde 2.6’lık kayıp ücretlere yansıtılmış olsaydı, asgari ücretlinin geliri 9 ayda 438 TL daha fazla olacaktı.

Birleşik Metal İş Sınıf Araştırmalar Merkezi raporuna göre Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK) Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Haracama Gruplarına Göre Endeks sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için enflasyon hesaplaması yapıyor. Bu hesaplamaya göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor.

ÜCRET GRUPLARINA GÖRE ENFLASYON

Buna göre Eylül 2003 – Eylül 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 212 artış gösterdi. Ancak, bu oranın etkisi  düzenli ücretlilerde yüzde 232, yevmiyeli çalışanlarda yüzde 246, emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 238 , nüfusun en yoksul yüzde 20'llik kesiminde yüzde 242 oldu. En zengin yüzde 20'lik dilim için ise enflasyon yüzde 227 olarak gerçekleşti.

Enflasyondaki hareketlerin doğrudan doğruya alım gücüne etki yapan role sahip olduğu belirtilen BİSAM raporunda şu görüşler ifade edildi: "Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları (enflasyon) ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasında ki fark istatistiklere yansımıyor, bu ise yoksulluğa neden oluyor. Aynı zamanda sepete her yol müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenirliği açısından soru işaretlerine neden olmaktadır. Dar gelirli için ağrılığı son derece önemli olan kira ve gıdanın sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmalara neden olmaktadır."

RAPORDA YER ALAN ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER

Yüksek enflasyon yaşanan dönemlerdeki ücret kayıplarının giderilmesi istenen raporda, şu taspitlere de yer verildi: "Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alacak ayrı bir endeks oluşturulmalı. Toplum tarafından kullanıldığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemli oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağrılığı gözden geçirilmeli. Teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler sepetten çıkartılmalı. Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vazgeçilmeli. Sepetteki değişiklikler, 3'er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir. İstatistik Konseyi’nin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır. Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek söylemlerinden ve yaklaşımlarından uzak durmalıdır. Enflasyon hesaplanmasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir. Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu nedenle yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir."