CHP'li Sarıbal: Tarım alanlarında yağma hızlanacak

DUVAR - CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal, 1980'lerin başından bu yana uygulanan neoliberal politikaların tarımı ve küçük üreticiliği hızla tasfiye ettiğini söyledi.  Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program için "Tarım arazilerinin yağmalanmasını daha da hızlanacak" değerlendirmesinde bulunan Sarıbal,  Türkiye’de geleneksel tarımı korumak şöyle dursun, bir çok ürünün ekimini kısıtlayan, devlet desteklerini azaltan uygulamalarla köylülüğün tasfiye edildiğini belirtti.

Orhan Sarıbal, "AKP, iktidara geldiği 2002 yılı sonundan bu yana emek karşıtı, üretim karşıtı, ithalat yanlısı politikalar uyguluyor. Tarım politikaları ile küçük çiftçileri korumak ve geliştirmek yerine büyük çitçiler ve tarım şirketleri desteklendi" dedi.

'TARIM TOPRAKLARI YAĞMALANDI'

AK Parti iktidarları döneminde köylerin tüzel kişiliklerinin yok edildiğini mahalleye dönüştürüldüğünü aktaran Sarıbal, şöyle "Köyler, otlak, ve meraları piyasaya açıldı. Tarım toprakları yağmalandı" dedi. Sarıbal, çiftçilerin kullandığı mazot, yem gibi temel girdilerin fiyatlarındaki artışların ürün fiyatlarındaki artışın çok üstünde olduğuna dikkat çekti. "Girdi fiyatları 4 katına çıkarken, ürün fiyatları ancak 2-3 katına çıktı" diyen Sarıbal, şöyle devam etti:

"Türkiye’de çiftçilerin örgütlenme düzeyi zayıftır. Bu nedenle aracılar, çiftçilerin emeğinin büyük bölümüne el koyuyor. Yani çiftçilerden daha fazla kazanıyorlar. Hükümet şirketlerden yana tarım politikaları uyguluyor. Yani bir anlamda bize tarım ürünleri satan başka ülke çiftçilerini destekliyor. Uygulanan tarım politikası çiftçiye tarımı bırakmaktan başka çare bırakmamıştır."

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal

HÜKÜMETİN TARIMDA 2020 HEDEFLERİ

CHP son dönemde yaptığı Tarım Çalıştayı, Fındık Yürüyüşü ve Üzüm Mitingi gibi eylemlerle çiftçilerin sorunlarına dikkat çekmeye çalışırken Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın açıkladığı 2018- 2020 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP) öngörülen bazı politikalar tartışma konusu olmuştu. Programda şu hedeflere yer verilmişti.

-Büyük ölçekli tarımsal işletme modeline geçiş desteklenecek.

-Damızlık materyal üretimiyle yetiştiricilik yapan işletmelerin ölçeği büyütülecek.

-Tarımsal üretimin güçlendirilmesi için tarımsal desteklerin, üretim hedefleri verimlik ve çiftçi geliri dengesi gözetilerek yeniden düzenlenecek.

-Büyük ölçekli yatırımlara uygun yer tahsisi daha da kolaylaştırılacak.

-Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) kararı yatırımcının ÇED raporunu eksiksiz teslimine müteakip azami 2 ay içinde sonuçlandırılacak.

-Sulama alanlarında kalan tarım arazilerinin zorunlu nedenlerle tarım dışı amaçlarla kullanılmasının gerektiği durumlarda toprak koruma kanunu hükümlerinin uygulanması sağlanacak.

'ORTA VADELİ PROGRAM YAĞMAYI HIZLANDIRACAK'

Orhan Sarıbal, OVP'nin uluslararası sermayenin istekleri doğrultusunda hazırlandığını söylerken, şu eleştirileri dile getirdi: "AKP yeni orta vadeli plan ile sermayenin taleplerinde eksik kalan yönleri tamamlayacak. ÇED kararlarının önündeki engelleri kaldırarak önemli doğa alanları, tarım alanları, orman alanları, yaylalar meralar, üzerindeki yağmayı hızlandıracak. Aynı şekilde sulanan verimli tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanımının devam edeceği de anlaşılmaktadır."

2002’de toplam Türkiye istihdamında tarımın payı yüzde 35 iken, 2016’da tarımda istihdamın yüzde 22’ye gerilediğini söyleyen Sarıbal şunları kaydetti:

"2002 ‘de tarımdan geçinen tarımda istihdam edilen 7.5 Milyon iken 2016’da 5.3 Milyona geriledi. Bu yaklaşık 15 yılda 2 milyonu aşkın iş gücünün tarımdan tarım dışına itilmesi anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra AKP’li yıllarda kayıtlı çiftçi sayısı 600 bin azaldı."