HDP'li Kürkçü: Bütçeye bakan hükümetin niyetinin kötü olduğunu anlar

ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 21 gün süren 2018 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından başlattığımız dizi yazımızda söz sırası, Komisyon’un yeni üyesi HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'de.

Savunma ve güvenlik harcamalarındaki artışla dikkat çeken bütçe rakamlarını “çatışma, savaş, uzlaşmazlık ve otoriterleşme” olarak yorumlayan Kürkçü “Bu bütçeye bakan hükümetin niyetinin kötü olduğunu anlar” değerlendirmesinde bulundu.

Kürkçü’ye göre bu bütçenin haber verdiği iki önemli mesele var. Savaş harcamalarındaki artış Türkiye’nin iç politikada, Kürt meselesinde barışçıl bir perspektifin yakın gelecekte gündemde olmadığını gösteriyor. İkincisi uluslararası alanda bir çatışma ihtimaline göre devletin yapısı ve askeri faaliyeti biçimlendirilmeye çalışılıyor.

YÜKSEK SAVUNMA BÜTÇESİNDE GÜVENLİK PARONAYASI

Genel bütçe kullanma eğilimine bakıldığında Milli Savunma ve güvenlik kurumlarının kendilerine ayrılan bütçesinin yüzde 30-40 üstünde gerçekleşme ile sonuçlandığına dikkat çeken Kürkçü şöyle devam etti:

“Nakit parayla yapılacak olan silah alımları herhangi bir biçimde iç güvenlik ve genel savunma ile açıklanamayacak durumda. Bu konudaki sorularımıza bakanlardan net cevaplar alamadık. Milli Savunma Bakanı bunun yerli silah üretimi için verileceği gibi bazı örtük cümleler kurdu. Doğrusu bunu gerektiren tehdidin ne olduğu hakkında elle tutulur bir değerlendirme yok. Ancak öngörülerde bulunabiliyoruz. Hükümetin herkesin düşman olabileceğine dair bir varsayımdan hareket ettiğini söyleyebiliriz. Uç sağ basında dillendirilen “ABD ile harp edeceğiz” yaygaraları var. Türkiye’nin savunma ve güvenlik bütçesini had safhaya varmış paranoya sınırlarındaki endişe belirliyor. Bütçe, üretken yatırımların sınırlandırılmasını, halka vergi dayatılmasını ve bunun yarattığı sıkıntı ve itirazlar dolayısıyla otoriterlik ve baskının artışını yansıtıyor.”

Yaz saati ile enerji garantisi vatandaşa yıkıldı!

'VİCDANSIZ VE ADALETSİZ BİR BÜTÇE'

Türk Silahlı Kuvvetlerinin giderlerindeki büyük artışın sadece sınır ötesi operasyonlardan kaynaklanmadığına dikkat çeken Kürkçü, şöyle dedi: “Bu artış, aşağı yukarı 3 senedir Kürdistan bölgesinde sürüp giden günlük askeri harcamalardan da kaynaklanıyor. Siz 100 bin askeri her gün hareket halinde tutmak ve her gün ağır silah ve cephaneleri kullanmak zorunda bırakırsanız bu havaya sıkılan milyarlar demektir. O nedenle hem içeride hem de dışarıda bütçenin bize haber verdiği şey, bizi bekleyen şey esasen çatışma, savaş, uzlaşmazlık ve otoriterleşme ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Açılış konuşmasında Garo (Paylan) arkadaşımızın söylediği gibi 'vicdansız ve adaletsiz' bir bütçedir. Çünkü özgürlük ve refah için değil savaş ve otoriterleşme için kullanılacak bir bütçeyle karşı karşıyayız. Özetle bu bütçeye bakan hükümetin niyetinin kötü olduğunu anlar. Biz de bunu anladık zaten.”

'UYUM YASALARI GERİ DÖNÜŞ OLARAK DA YAPILABİLİR'

2019 yılında Türkiye’nin önünde 3 sandık var. Ancak bir yandan da erken-baskın seçim iddiaları gündemden düşmüyor. Kürkçü’ye bütçede “erken seçim” işareti görüp görmediğini sorduk. “Erken seçim olamayacak” diyenlerden biri olduğunu belirten Kürkçü şunları söyledi:

“Geçiş dönemi kanunları yapılmadı ve bu gidişle gündeme geleceği de yok. Cumhurbaşkanlığı rejimi denilen sistemin yarattığı seçim dinamikleri muhalefetten çok Tayyip Erdoğan’ı ürkütmüş durumda. 2. tura kaldığı takdirde yüzde 50+1’i bulamayacağı endişesi hakim. Bu geçiş dönemi kanunları bir geri dönüş olarak da pekala tezahür edebilir. Erdoğan kazanacağını garanti altına almadığı ve garanti altına alması için gereken bütün düzenlemeleri -kamuda, belediyelerde, YSK'da- yapmadığı hiçbir seçime girmeyecek. Bunlar henüz ortada yok ve 1 yılda da yetişmez. Erken seçim ihtimali görmüyorum.”

MHP'li Ayhan: Ekonomide ikiz açıklar dönemine giriyoruz

SEÇİMLERİN ERTELENME İHTİMALİ DE VAR

Kürkçü’ye göre seçimlerin ertelenme ihtimali de var. Grafik aşağı doğru gittiği takdirde bir güvenlik meselesi, vatan tehlikede paronayası yaratılarak seçimlerin ertelenmesi opsiyonunun da masada olduğunu söyleyen Kürkçü, “Türkiye daha çok 7 Haziran seçimleri tablosunu yaşıyor. Sadece İYİ Parti ile MHP yer değiştirdi. Diğer taraftan son dönemde iktidarın muhalefetin kimi itirazlarını sahiplenme ve bu dille yürüme, geleneksel devlet blokunun dil ve kültürünü sahiplenme ve bu örtünün altına girme operasyonlarının yeterince kandırıcı olması için de daha uzun zamana ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim. Bunların toplamı erken seçim ihtimalini öteliyor” dedi.

'3 AY SONRA BÜTÇENİN YARISI YALAN OLACAK'

Peki bir önceki yıla göre yüzde 18 artışla gelen bütçede çalışanlara ne var? “Çalışanlar için çalışmaya devam etmek ve vergi ödemek” dışında bütçede bir şey olmadığını söyleyen Kürkçü şöyle devam etti:

“Torba kanun da bu getirilen bütçe öngörüsünden doğdu. Torba kanun ile 37-38 milyar liralık ek gelir temin edilecek. Bu sermaye kesiminin yükleri azaltılarak, çalışanlara aktarılan yüklerle sağlandı. Ücretlerde enflasyon üzeri bir artış olmadı ve olmayacak. Sonuç olarak herkes daha uzun saatler çalışmak, ikinci bir iş bulmak zorunda. Dolayısıyla kayıt-dışı ekonominin büyüyeceğini insanların gri ekonomide çalışacaklarını ve gelirlerinde görünür artış olmayacağını, tam tersine doların hükümet politikaları ile roket hızıyla yükselmesi ile bütün bu hesapların palavra olacağını, 3 ay sonra bütçenin yarısının yalan hale geleceğini söyleyebiliriz. Çalışanların kazandıkları da harcamak zorunda kaldıklarını karşılamayacak. Çok açık. Bu nedenle hapishane yapılıyor, bu nedenle OHAL devam ediyor. Cumhurbaşkanı sözünün arkasında duruyor. OHAL grev yapmamak içindir.”